^Bu bölüme de aşık oldumm. Bir sonraki bölüme de olucaz hepimiz ama ama bir sonrakinden sonraki bölüm.. spoi moment^
Barış'tan Devam;
Kahvaltımızı yapmaya devam ettik.
Reçelimi yemek istiyordum şimdi, ısıtılmış ekmeğimi alıp üstüne reçeli sürecekken Sırma engel oldu ne yaptığını anlamaya çalıştığımda,Sırma: O o oylo yonmoz conom, dor somdo
Canım mı
Ağzı dolu dolu konuşuyordu. Normalde hiç sevmezdim ama aşırı şirin bir sincabı andırıyordu.Yeni bir ekmek aldıktan sonra üzerine tereyağı sürdü.
Sırma: Aç ağzını.
Tam anlamamıştım, dolayısıyla birazcık beklettim.
Sırma: E uçak geliyor mu yapalım illa. Uçak geliyoooo..
İstemsizce açtım ağzımı hepsini sokuşturdu.Sırma: Ohh, afiyet olsun.
Barış: Tam ekmeği keşke soksaydın, yalnız böyle de güzelmiş hee.
Sırma: E tabikii böyle ye bundan sonra.Sırma'nın yaptığı gibi yeni ekmeği reçele sürmeye hazırlanırken Kerem'in tabağındaki son zeytini çatala batıramadığını farkttim.
Barış: Olum tabağı deldin lan.
Kerem: Napıyım Barış, al sen dene birde istersen.Rüya girdi bi anda araya
Rüya: Of Barış sen bunu hep çekiyor musun böyle.
Barış: 3 yıldır evet.
Rüya: Bak Kerem. Elin varya hani, sahipsin di mi iki elin on parmağın var?
Kerem: He var Rüya.
Rüya: E çok güzel bak şimdi, baş parmağını buluyorsun.Buldun mu?
Kerem: He buldum.
Rüya: Harikasınn, işaret parmağı var birde o da var mı?
Kerem: O da var evet.Çok merak ediyordum ne yapacaktı.
Rüya: Tamamdıır, şimdi bu ikisinin arasına zeytini alıyorsun, ve ağzına böyle atıyorsun.
Derken kendi elleriyle Kerem'in ağzına atmıştı.Kerem bi anda durakaldı. Beklemiyordu. Beklemiyorduk.
Kerem: Bu taktik çok iyimiş denerim bunu bundan sonra. Teşekkür ederim.
Rüya: Ne demek, faydamız dokunsun. Diyip gülümsedi.Sırma'dan:
Şu zeytin olayı epey güldürmüştü beni ama artık canım sıkılmıştı. Kalkıp oteli gezme teklifi sunnak istedim.Sırma: Kim benimle oteli gezmek isteerr, Rüyaa 🥹.
Rüya: Ayh! Valla öyle bi ağırlık çöktü ki üstüme.
Kerem: E o kadar yerse-
Barış girdi araya.
Barış: Ben gelirim.Sırma: Hadi gidelim o zaman. Dedim.
Kalkıp otelin bahçesine doğru yol aldık.
İkimizde konuşmuyorduk, ben konuşmak istiyordum ama konuşacakken vazgeçiyordum.Bir süre sonra bir bank gördük.
Sırma: Oturalım mı şuraya.
Barış: Olur.Oturduk. Beyaz bir Kamelya'nın içinde beyaz bir banktaydık. Huzurlu ve mutluydum.
Barış: E hadi sohbet edelim. Galatasaray'lısın di mi?
İşte bu soru da patladım.(k)
Duraksadım ona baktım ve yutkundum. Galerimden bir fotoğraf açmak geldi aklıma.Küçükken Dirk Kuyt'la fotoğraf çekmiştik. Onu açtım.
Barış: Diyosuuun. Neyse seni de Galatasaray 'lı yaparız.
Sırma: Anca kafanda kurarsın.
Barış: Ya çocuğun babası gibi Galatasaray 'lı olmayı tercih ederse.Babası Galatasaray'lı?
Barış'tan;
Cümlemi kafamdan bir kez daha söylediğimde babası gibi Galatasaray'lı dediğimi farkettim.Sırma: Babasının Galatasaray'lı olacağını kim demiş?
E haklı.
Barış: Yanlışlıkla dedim işte, kendisi Galatasaray'lı olsa ne yapıcan?
Rüya: Olsuun, babası gibi.
