Barıştan;
Gözümü açtığımda hastane odasında olduğumu gördüm.Etrafı bir göz attıktan sonra odada sadece ben vardım. Neden burda olduğum aklıma gelince kolumdaki serumu bir hışımla çıkarmaya çalıştığımda Kerem girdi odaya.
Kerem: Dur Barış napıyosun.
Diyip elimi tuttu.
Barış: Sırma nerde Kerem.
Duraksadı ve yutkundu.
Barış: Ona bir şey mi oldu desene Kerem!Kerem: Yoğunbakım'da durumu ağırmış.
Çarptığımız tır Sırma'nın tarafındaydı.
Barış: Kerem sen ne diyorsun, ne saçmalıyorsun.
Kerem: Barış bi dakika dur anlatıcam.
Ailesini çağırdı Rüya geldiler şimdi. Siz kaza yaptıktan sonra ambulans geldiğinde Sırma Kardiyak Arrest (kalbin durması) geçirmiş zaten ilk müdahaleden sonra hastanede bir daha geçirmiş ki zaten geçirdiğiniz kazada yaşam olasılığı düşük bunu sende takdir edersin.Barış: Bana boş laf anlatma Kerem. Ona bişey olursa ne yaparım. Git hemşire mi çağırıyorsun ne yapıyorsan yap şu serumlar çıksın. Onu görmem lazım.
Kerem bir şey diyemeden hemşireyi çağırdı bunu yapması zordu ama benim halimi gördükten sonra çıkartmaktan başka çaresi kalmadı.Barış: Ona götür beni Kerem.
Yoğun bakım ünitesine geldiğimizde annesi ile babasıyla karşılaştım. Bana baktılar sadece..
Gözleri kan çanağına dönmüş ağızlarını bıçak açmıyordu.
Bende o haldeydim.İçeri girmem yasaktı, dolayısıyla camdan onunla konuşuyordum.
Barış: Sırma'm güzelim, aç hadi gözlerini.. El ele çıkacağız seninle burdan.. Hadi.
Derken bir anda bağlı olduğu cihaz hızlı hızlı ses çıkarmaya başladı.
Barış: Sırma! Sırma! Bişeyler oluyor bişey yapın. Kerem! Doktoru çağırsanıza biriniz!
Gelen doktor ve hemşirelerle birlikte içeri girmeye çalıştım girebildim içeri.
Hemşire: Nabız 49 tansiyon 7 hocam.
Kalp masajına başladık. Yeterli değil hocam.Doktor: Elektro şok 500 volt hazırla.
Hemşire: Hazır hocam.Olmadı.
Doktor: 1000.
Hemşire: Hazır.Olmadı.
Doktor: 2000
Hemşire: Hazır.Derin bir sessizlik.
Doktor Sırma'nın üstündeki örtüyü yüzüne kapadı. Bana dönerek;
Doktor: Kaybettik.
Hayır Hayır Hayır. Kötü bir rüya görüyorum. Asla gerçek değil.
Donup kaldıktan sonra kapıya çıkıp ailesine haber verdiğini gördüm. Ne şaka, ne de rüyaydı.
Yıkılmıştım.
Son kez yüzünü görmek için çarşafı kaldırmalarını istedim.Sırma'm benim iyiki'm seni çok sevdim.
Diyip porselen kadar beyazlamış cildini, kapanmış gözlerinden son kez öptüm.Böylelikle hikayemiz başladığı yerde son buldu.
Hastane'de.