11. Bölüm

6K 387 165
                                    

"Sen ne dediğinin farkında mısın, Duru?" dedi annem.

"Gayet farkında. Farkında olmasa böyle şeyler yapar mı?" dedi babam, anneme cevap vererek.

"Böyle olacağını bilmiyordum," dedim; sesim titremişti.

"Öğrenmiş oldun. Senin öğrenmen için illa birinin mi ölmesi ya da yaralanması gerekiyor? Ha, Duru? Sen ne yapıyorsun böyle kızım? Aklın yerinde mi senin?" Annem bir ileri bir geri gidip bana kızıyordu.

"Ben sadece intikam—"

"Çok güzel intikam aldın! Çok ama çok güzelmiş intikamın!" Ellerini iki yana açarak konuşuyordu.

"İşlerin bu raddeye geleceğini bilmiyordum."

"Öğrendin mi peki?" diye bağırarak sordu annem.

"Ya her şeyi geçtim. Tamam, gittin Urfa'ya, tamam, intikam için karşısına çıktın, o da tamam. Evlenmek ne oluyor peki, Aden Duru? Evlenmek ne??" Babam, saatlerdir içinde tuttuğu şeyi patlattı.

Annem U dönüşü yapıp gözlerini kocaman açarak şaşkın bir şekilde bana baktı.

"Sen ne yaptın, ne yaptın?" dedi annem kabullenemeyerek.

"Açıklayabilirim," dedim sessizce.

"Sen... Sen evlendin... Kızım, sen ne yaptın?" En sonunda bağırdı.

"Anne, öyle değil, vallahi öyle değil," açıklama yapmaya çalıştım.

"Ne değil? Ne ne değil, Duru? Evlenmek ne? Evlilik ne?" Karşıma geçip hem şaşkın hem de bağıra bağıra konuşuyordu.

"Anne," dedim ayağa kalkarak.

"Sakın!" Parmağını bana sallayarak ilerlememi engelledi.

"Anne, yapma," dedim ağlamaklı bir sesle.

"Benim yetiştirdiğim kız bu değil! Benim kızım bu değil," dedi kafasını sağa sola sallayarak.

"Anne."

"Benim kızım güçlü, benim kızım boyun eğmez," dedi; beni duymuyor, kendi kendine konuşuyordu.

"Anne, yapma," gözümden yaş geldi.

Bana hızla döndü, yaklaşıp tam karşımda durdu. İşaret parmağını bana kaldırarak "Git," dedi, sesi titriyordu. "Yusuf iyi olana kadar gelme," dedi.

"Nazan!" Babam araya girip onun bu sözüne karşı çıkacaktı ama annem eliyle onu durdurdu.

"Yusuf bu eve dönene kadar onun yanından ayrılmayacaksın!" dedi.

"Tamam," dedim, gözyaşımı silip.

"O çocuk iyi olana kadar gelme," dedi. "Git, yıktığın şeyi topla şimdi."

Söyleyecek bir şeyim yoktu. Kafamı sallayıp kapıya doğru ilerledim.

"Bu konuyu kapattım sanma!" diye arkamdan bağırdı.

Kapıyı açıp arkamdan kapattım.

1 ay sonra

"Aç be oğlum şu gözlerini, bak bana, çok konuştun Aden de..."

Hani derler ya, insan güçlü olduğunda onu yıkmaya kimsenin gücü yetmez diye. Ben bu 1 ayda gücümün tükendiğini hissediyorum. Kardeşim dediğim insanın yaklaşık 1 aydır gözlerini açması için Allah’a dualar ediyorum.

"Yusuf, uyan be oğlum. Hadi lan," yatağın ucunda bir sandalyede oturuyordum. Yusuf yatakta cihazlara bağlı bir şekilde uyuyordu. Onun bu hâlini gördükçe yüreğimde oluşan yara sızlıyordu.

YARIM KALMIŞ İNTİKAM {ARA VERİLDİ}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin