17. Bölüm ~Final~

61 5 17
                                    

"Görmeyi beklediğim şey bu değildi"

Gördüğüm şey ile vücudum donup kaldı. Hareket edemiyordum. Beynim hala bunun gerçek olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. 
Aoto yerde kanlar içinde yatıyordu. Hemen başında ise tanımadığım  —Aoto'nun bahsettiği Tagi olmalıydı— vardı.

Beynim olayları kavrayınca hızla olduğum yerden hareketli Edip Aoto'nun yanına koştum. Eğilip yanı başına çöktüm ve neresinin yaralı olduğuna baktım. Kafasına baktığım da çok fazla kan aktığını gördüm. İçimi bir korku kaplarken başımı sağa sola çevirdim. Yere devrilmiş demir çubukları ve beyzbol sopasını görünce korkum daha da arttı. Bakışlarımı transa girmiş gibi hiç bir şey söylemeyen çocuğa çevirdim. Yüksek sesle "ne oldu ona? Neden bu halde!" diye bağırdım. Cevap gelmedi. İçimde bir öfkenin büyüdüğünü hissediyordum.

Aoto'nun yanından kalkıp Çocuğun yanına gidip omuzlarını sarsmaya başladım ama hiç bir tepki yoktu. Tekrar tekrar bağırarak ne olduğunu sordum ama cevap gelmedi. Çocuğu bırakıp sonunda aklıma gelen fikir ile ambulansı aradım. Tam telefonu kapattığım sırada ise bir şey dikkatimi çekti. Çocuğun elinde ka vardı ve beyzbol sopasının hemen dibinde duruyordu. O an kafama dank etti. Bakışlarımı yavaşça yerden çekip transa girmiş çocuğa baktım. İçimde ki öfke daha da büyüdü. Bunu o yapmıştı, aoto'ya saldıran kişi oydu.

Gayet sakin gibi olan ama altında büyük bir tehlike barındıran sesim ile "bunu sen mi yaptın?" dedim. İlk defa başını yerden kaldırıp bana baktı ama cevap vermedi. "Bunu sen mi yaptın dedim?" diye yeniledim bu sefer kelimelerin üstüne bastıra bastıra. Bakışlarını tekrar yere çevirdi. Kendimi daha fazla tutamayıp üstüne atladım ve yüzüne ard arda yumruklar geçirmeye başladım. Bir yandan da küfürler savuruyordum.

Tam o sırada ambulans geldi. Hemen ayağa kalkıp tekrar Aoto'nun yanına gittim ve kendimin bile zar zor duyduğum bir sesle "merak etme, Okyanus. Kurtulacaksın." diye mırıldandım. İlk yardımcılar Aoto'yu ambulansa taşırken Aoto'nun yakını olduğumu söyleyip bende onlarla birlikte ambulansa bindim. Dikkatli bir şekilde ilk yardımcıları dinlemeye başladım. O sırada birinin "beyin kanaması var, acil yardım gerekiyor" demesi ile nefesimin kesildiğini hissettim. Sevdiğim çocuğa ondan hoşlandığımı söylecekken beyin kanaması geçirdiğini öğreniyordum. Ne trajikomik ama!

Sonunda hastaneye vardığımızda Aoto'yu ameliyathaneye getirdiklerin de dışarıda kaldım. Korku, endişe ve anlamlandıramadığım birkaç duygu ile öylece kalmıştım. Hemen ameliyathanenin kapısının önünde ki duvarın dibine çöküp beklemeye başladım.

~~~~

Saatler süren bir beklemenin ardından sonunda dışarı çıkan doktor ile hemen ayağa fırlayıp karşısına geçtim. Konuşmama fırsat kalmadan doktor konuşmaya başladı. " Hasta kafasına sert bir darbe almış. Çok ciddi bir darbe olduğu için beyin kanaması geçirmiş. Durumu ciddi değil ama..." doktor cümlesini tamamlamadı. Kaşlarımı çatıp "ama ne?" diyerek devam etmesini bekledim. Doktor derin bir nefes alıp devam etti. "Ama şu an komada ve uyanma ihtimali çok düşük" doktorun cümlesi beni adeta yıkmıştı. Bir kaç adım geri gidip destek almak amacıyla duvara yaslandım.

"Hastane işlemleri için aşağı inmeniz gerekiyor, hastanın ebeveyinleri gelmediği için tek yakını olarak siz yapmak zorundasınız" o an bir şeyi daha fark ettim. Kimse Aoto'nun ne durumda olduğunu umursamamıştı. Ebeveynlerin bile. Doktorun geçmiş olsun gibi şeyler mırıldanıp yanımdan ayrılması ile kendimi yere bıraktım. Gözümden bir damla yaş aktığını hissettim. Hiçbir şey için ağlamayan ben 2 haftadır tanıdığım çocuk için ağlıyordum.

Ben bunları düşünürken ameliyathanenin kapısı açıldı ve sedyede bilinçsizce yatan Aoto ile başındaki hemşireler göründü. Ayağa kalkıp daha dikkatli bir şekilde baktım Aoto'ya, Okyanus'uma. Kafasında bir sargı bezi vardı ve sarı saçları kısaltılmışı. Göz altları hafifi mordu. Hemşireler Okyanus'umu hızla başka bir odaya aldılar. Bende derin bir nefes alıp hastane işlemlerini halletmek için alt kata indim. Tüm işlemleri hallettikten sonra Aoto için tek kişilik bir oda ayarlattım. Burası devlet hastanesi olduğu için tanıdıklarımın burada olması çok yüksek bir ihtimaldi. Aoto'dan hoşlanmadıkları için bunu da hemen bir dedikoduya çevirebilirlerdi. Bu yüzden tek kişilik oda daha iyi bir fikirdi.

Her şeyi halledip Aoto'nun odasının önüne geldim. Odadan çıkan hemşireyi durdurup "içeri girebilir miyim?" diye sordum. Bir süre tereddüt etsede sonunda onaylayarak "yalnızca 5 dakika" dedi. Hafifçe tebessüm edip içeri girdim. Aoto'nun baş ucunda duran tabureye oturup solmuş yüzünü incelemeye başladım. Elimi elinin üzerine koyarak hafifçe okşadım. "Lütfen, Okyanus. Seni daha yeni tanıdım. Ve sen kesinlikle yaşamayı hak ediyorsun. Lütfen uyan artık" dedim. Gözümden bir yaş daha aktı. Uyanmayacaktı. Belki de bir daha asla Uyanmayacaktı.

Sende beni bıraktın, Okyanus. Sen bırakmasın diye düşünmüştüm. Ama sende bıraktın... "

~~~~

1 Ay Sonra:

Tüm olanların üstünden 1 ay geçmişti. Bu zaman içerisinde her şey normale dönmüş sayılırdı. Tagi tüm suçlarını itiraf etmiş ve diğer suçlarından da dolayı 2 yıl hapis cezası almıştı. Aoto'nun ailesi onu ziyarete gelmiş,çok durmadan da geri dönmüşlerdi. Aoto'nun durumu iyiydi ama hala komadaydı. Uyanma ihtimali ise çok düşüktü.

Bana gelirsek, artık zorba değildim ve 1 aydır dersler konusunda daha çok çaba gösteriyordum. Kardeşlerimde öyle. Hala Aoto'dan hoşlanıyordum. Başka birinden hoşlanmata istemiyordum.

Ama bu zamanda öğrendiğim bir çok şey vardı. Bunlardan en önemlisi işlerini asla ertelememekti. Eğer bir şey yapmak istiyorsan bunu yarına bırakmamalıydın sonuçta yarın ne olacağını bilemiyorsun. İşlerini ertelemek yerine nasıl kolayca halledebileceğini düşünmelisin. Eğer işlerini erteler veya cesaret edemezsen.

Yarı yolda takılı kalırsın. Ve bu isteyeceğin en son şey bile değildir.

~Son~

🌸🌸🌸

Bazılarınızın bana sövdüğünü hissediyorum njddnıjsjın

Herkesten özür dilerim ama sonu böyle yapmazsam içimde kalırdı🥺

Her neyse asklarım. Konumuza dönecek olursak bu fici gerçekten çok eğlenerek ve istekle yazdım. Tabii bazen bırakmayıda düşündüm ama içim elvermedi. İyikide vermemiş ünlü bir yazar değilim ve ficimi bu kadar beğenileceğini düşünmemiştim. Bazıları için az olabilir ama benim için çok büyük bir başarı gerçekten.

Bu fic benim gerçekten çok zevkle yazdığım bir ficti. Umarım sizde sevmişsinizdir. Karma bir hesap olduğum için VK dışında da ficler gelecek. Lütfen onlara da bolca ilgi gösterip oy ve yorum yapın💗💖

Ve belki ikinci bir kitap yazabilirim ama çok umut vermeyeyim çünkü kesin bir karar vermedim.

Hepinizi çok seviyorum ve teşekkür ediyorum.

Diğer hikayelerimde görüşmek dileğiyle💕💕💗

Memories Never Die - Aota-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin