06

480 77 118
                                    

gece bölümüüü!!!




"Anne! Ya anne!" Hande tişörtünü bulamadığı gerekçesi ile odasından çıktı pijamalarıyla. Attığı her adımda duyduğu sesler artıyordu. Mutfağa girdiğinde kalabalıkla karşılaştı. Utangaç gülümsemesiyle baktı komşularına.

"Anne tişörtüm yok. Abim nerde?"

"Ay yolladım erkekleri. Boşver abini. Başka tişört giy evladım illa beyaz ya da siyah giymek zorunda değilsin. Git pembe tişörtünü giy." Hande oflayıp başını iki yana salladı ve odasına geri döndü. Mavi tişörtünü giyip saçlarını topladı. Parfümünü sıkıp telefonunu aldı ve evden hızla çıktı. Altın gününe dahil olmak istemiyordu. Kamelyaya gidip Ebrar ve Ayça'nın yanına oturdu.

"Kahvaltı bile yapamadım ya." Söylenmeye başlayıp Ebrar'ın önündeki çay bardağını eline aldı ve çayı içmeye başladı.

"Siz dün Zehra'ylaymışsınız. Ne yaptınız?" Ayça merakla sorduğunda Hande güldü.

"Yanımdan ayrılıp Tuna'nın yanına gitti."

"Oha!" Ayça içtiği çayı püskürtürken Ebrar şok olmuş bir şekilde bakıyordu. Hande omuz silkip arkasına yaslandı.

"Öyle işte."

"Ve hiçbir şey yokmuş gibi devam ediyorsun yani." Hande başını salladı. Ne yapacaktı ki?

"Ne yapmam gerekiyordu?"

"Süründürmen!" diye atıldı Ayça ve devam etti, "En azından biraz trip atabilirsin."

"Ne olarak? Sevgilisi dururken arkadaşının yanında mı uyuyacaktı?" diyip bir daha güldü Hande. Acısını gülerek çıkarmaya çalışıyordu. Ebrar dudağını büzdü.

"Acıttı abi bu."

"Ah ah... Eskiden hep senle uyurdu ama." Hande keskin bakışlarla döndü Ayça'ya.

"Eski. Adı üstünde."

Hande ayağa kalktı ardından. "Ben gidip simit poğaça bir şeyler alayım kendime."

"Tamam aşkım. Görüşürüz." Ayça ayağa kalkıp ona sarıldığında gülümsedi Hande. Sonrasında Ebrar ile sarıldı ve fırına girdi. Kendine simit aldıktan sonra kamelyaya geri döndü. Ebrar ve Ayça beklediği gibi yoktu. Simidini yedikten sonra ayağa kalkacağı esnada gördüğü Zehra ile olduğu yerde kalmıştı. Nasıl davranmalıydı, bilmiyordu. Ona soğuk yapamazdı ama şu an ona yakın olmak da istemiyordu. Hande düşünürken Zehra çoktan yanına oturmuştu bile.

"Günaydııın," Neşeli sesiyle konuştuktan sonra neşesine zıt bir şekilde ofladı. "Neler oldu neler, sana da yazdım ama hiç bakmadın."

Hande tebessüm etti.

"İşim vardı." Zehra göz devirdi.

"Ha benden önemliydi."

Hande kaşlarını havalandırıp alt dudağını büktü. Zehra'yı anlamak zor geliyordu artık ona.

"Tuna benden önemliyse Sezgin de senden önemlidir."

Zehra bir hışımla ona bakıp çenesini tuttu ve yüzünü kendine çevirdi. Kaşları çatıktı, gözleri ise öfkeli bakıyordu. "Senden önemli olamaz kimse. O da benden önemli olamaz."

Hande başını sallayıp Zehra'nın elini yavaşça çenesinden çekti.

"Ya Hande bu tavır ne? Sen bana soğuk mu yapıyorsun? Tamam gittim ama acildi. Acil olmasa seni bırakmazdım zaten."

Hande iç çekip arkasına yaslandı ve gözlerini kısarak baktı Zehra'ya. "İyi hadi anlat dinliyorum."

Zehra hemen anlatmaya başladı. "Sana bir sürprizim var hemen gelmen lazım dedi. Çok ısrar etti acil dedi bende yanına gittim. Sonra..."

ı wanna be your girlfriend,, hanzehHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin