hanzehler geldi💘💘💘
röportajımızın güzelliği...
aşkım ben sana yaparım 🥺🥺
sen bana yap 🤏🏻🤏🏻yavrularim😭😭😭
Gözleri gökyüzüne bakarken ayaklarını ritimle sallıyordu Zehra. Tuna'nın gelmesini bekliyordu. Sonunda bekleyişi bittiğinde sahte bir kızgınlıkla sitem etti.
"Çok bekledim, kendini affettirmen gerek." Tuna gülümseyip ona yaklaştı ve yanağına bir öpücük kondurdu. Zehra bununla mutlu olmayı denedi. Yapabilirdi, yapmalıydı. Artık, Hande hariç başkasının dokunuşlarından da heyecanlanmalıydı. Çözemiyordu, Hande'de onu kendine çeken ne vardı? Bu eskiden beri böyleydi, Hande'nin temaslarını, öpücüklerini çok severdi. Ama artık büyümüşlerdi. Artık başkaları vardı hayatlarında. Zehra bunu kabullenmek istiyordu. Fakat yine olmamıştı. Bu öpücükte basit bir öpücük olarak nitelenmişti onun için. Gülümsemeye çalışıp saçlarını geriye attı.
"Ufak bir mesele vardı ondan ötürü geç kaldım." Zehra meraklandı tabi.
"Ne meselesiymiş?"
"Boşversene şimdi başka şeyleri. Zaten yüzünü gören cennetlik." Zehra gülerken omuz silkti. "Düğünümüz var diye annem tüm işleri bana yıkıyor."
"Farkındayım... Düğünler sıkıcı geliyor bana ama senin için orada olmaya çalışırım."
Zehra tebessüm etti ve başını aşağı yukarı olumlu anlamda salladı. Sıcakladığı için soğuk suyunu içti.
"Gel biraz yürüyelim. Hava da güzel hem."
Tuna'nın teklifini Zehra kabul edip onun elini tuttu ve ayağa kalktı. Birlikte yürürlerken Zehra sessizdi. Aklındakilerle savaş halindeydi. Kalbi onu boğuyordu sanki, orada hep bir sızı vardı. Tuna'nın sözleri bir kulağından giriyor ötekinden çıkıyordu adeta. Hava kararmaya başladığında ofladı."Yağmur yağacak ya."
"Sevmez misin yağmuru?" Zehra 'bilmiyorum' der gibi dudağını büktü. Hava gitgide kararırken yürüyüşleri biraz yavaşladı. Tuna durduğunda Zehra da durdu. Aklındakileri bir kenara atıp ona baktı.
"Çok güzelsin."
Gözlerini kapatıp gülümsedi Zehra. Hande ona 'çok güzelsin' demezdi. Güzel olduğunu hissetmesini sağlardı. Ama şu an neden bunu düşünüyordu, neden onları kıyaslıyordu?
Tuna elini onun sol yanağına yerleştirip dudaklarına yöneldiğinde Zehra öylece kalakaldı. Hiçbir şey hissedemiyordu. Kendini zorluyordu, heyecanlanmak istiyordu ama olmuyordu işte. Tuna ondan ayrıldığında başını eğdi. Bir konuşma yapması gerekiyordu ve tam sırasıydı. Cesaretini topladığı esnada aralarına girip Tuna'ya yumruk atan Hande ile olduğu yerde çivilendiğini hissetti. Eli ayağı uyuşmuştu sanki hareket edemiyordu. Onları ayırması gerekiyordu. Geç olsa da Hande'yi yerdeki Tuna'nın üstünden çekip almıştı. Onu ittirip yere eğildiğinde Hande histerik bir şekilde gülmeye başladı. Zehra'nın yüzüne yüzüne haykırmak istiyordu.
"Ya sen bu adamın ne halt olduğunu bilmiyorsun!"
"Asıl seni bilmiyormuşum ben ne yapıyorsun sen? Öfkeden gözün dönmüş senin şu yaptığına bak. Öldürecek miydin ben olmasam!"
Hande elini kaldırıp arkasını döndü. Zehra'yı kırma, onu üzme diyordu bir ses. Öteki ise çok öfkeliydi. Bağır diyordu. Her şeyi bağıra bağıra söyle.
Zehra yerden kalkıp titreyen elleriyle önüne düşen saç tutamlarını geriye attı ve Hande'ye yaklaştı. Hande ona dönüp Tuna'yı işaret etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ı wanna be your girlfriend,, hanzeh
Fanficbirlikte büyüyen, çok yakın iki arkadaş olan hande ve zehra aslında hiçbir zaman arkadaş olmadıklarını fark ederler.