Karaoke için gittiğimiz salonun büyük kapısından içeri giriyorum. Yürüyorum yürüyorum. Sahnede Yağız beliriyor. Yanına gidiyorum. Yanına gittiğim an bi kelebeğe dönüşüp Yağız'ın omzuna konuyorum. Yağız kelebek olan beni eline alıyor ve kalbine bastırıyor. 1-2 dakika öyle duruyor. Elini çekiyor ve ben yok oluyorum.
Nefes nefese kalktım. Korkudan değil heyecandan. Neden bu kadar heyecanlandım? Bilmiyorum. Herhalde dün akşamın etkisinde kaldım. Kelebek olayı... Neyse çok üstünde kalmadan geçelim bu konuyu. Kahvaltıya gitmek için hızlı olmam lazım. En iyisi banyoya koşmak. Hemen yüzümü yıkadım. Lavoboya felan girdim. Saçlarımı tarayıp at kuyruğu yaptım. Eşyalarımı alıp tekrar banyoya koştum. Beyaz üstünde kedi resimleri olan bi t-shirt giydim. Ve kot şortumu giydim. Normalde bu kadar çok şort giymem ama yani burası çok sıcak.
Hemen rimel sürüp banyodan çıktım. Beyaz şapkamı taktım. Ve tabiki beyaz converse'lerimi giydim. Annemlere baktım. Uyuyorlar. Onlara kıyamam. Ama abime kıyarım. Abimin yanına uçtum."Abiii."
"...." ses yok.
"Abiiiiiiee."
"....." tekrar ses yok.
"Abbbbiiiiiiiiiiiii."
"Ne var be bi uyutmadın sabah sabah."
"Amacım oydu zaten. Her neyse şey ben kahvaltıya gidiyorum. Annemlere söylersin."
"Hı hı."
Kapıyı açıp çıktım. Restoranta gittim. Bi kaç bişey aldım. Bi masaya oturdum. Yemeğe gömüldüm. O sırada karşımdaki sandalye çekildi.
"Oturabilir miyim küçük bayan?"
"Tabi ama 'küçük bayan' olmadı."
"Peki. Ne dememi istersiniz?"
"Off Yağız otur artık şuraya." dedim ve güldü.
Kahvaltıyı bitirdikten sonra kalktık.
"Biraz sahilde dolaşmaya ne dersin?"
"Olur derim."
Ve böylece sahile indik. Biraz dolaştık."Bugün yüzelim mi?" dedi.
"Olur." dedim.
"O zaman şimdi hazırlanalım."
"Tamam. Gidelim." odalara çıktık. İçeri girdim. Abim hala uyuyordu. Annemle babama baktım. Kalkmışlar ve büyük ihtimalle kahvaltıya gitmişler çünkü yoklar. Hemen bikinilerimi giydim. Sonra kıyafetlerimi üstüne giydim. Plaj çantasının içine güneş kremimi, plaj elbisesini, kitabımı, kulaklığımı, havlumu felan aldım. Gerekli olan her şeyi aldıktan sonra ayakkabılarımı çıkartıp terliklerimi giydim. Telefonumu aldım. Tam kapıdan çıkarken abim uyandı.
"Lan bücür nereye?"
"Gördüğün gibi sahile gidiyorum."
"He tamam. Kimle?"
"Arkadaşımla."
"Tamam. Hadi git." dedi. Bende çıktım. Normalde olsa hangi arkadaş felan derdide. Uykudan yeni kalktıya aklına gelmedi. Allahım yaa. Karşıda oturan Yağız mı? Evet o. Hemen yanına gittim.
"Hadi gidelim."dedi.
Arkasından gittim. Sahile geldiğimizde 2 tane yan yana şezlong bulup oturduk. Çantamı koydum ve oturdum. Oda oturdu. T-shirtünü çıkarttı. Bi anda bütün kızların gözleri ona döndü. Hepsinin saçlarını yolasım geldi. Neden? Bilmiyorum. Arkadaşım diye herhalde."Hadi gel." dedi. Hemen bende kıyafetlerimi çıkarttım. Yanına koştum.
"Geldim." dedim. Birlikte girdik. Yarış yaptık felan çok eğlendik. Ama ben acıkmıstım. İyiki sahilin kenarına cafe gibi biyer yapmışlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEBEKLE HAYAT...
Teen Fiction"Yanımda ol. İstersen kalbimi kır ama yanımda ol. Hem kelebeğin kırdığı kalp çabuk iyileşir. Kelebek kalbi acıtmak için fazla küçük. BEYAZ ATLI PRENSİN." Beyaz atlı prensimi bulacağımı hiç düşünmezdim. Hem...