9.BÖLÜM

13 0 0
                                    

Kalktığımda saat gece 05:00'di. 18:00'da mı ne yatmıştım. 9 saattir uyuyorum. Ben şimdi nasıl uyuyucam? Uyuyamam ki ben. En iyisi uyumaya çalışmak. Tekrar kendimi yatağa attım. Bi sağa dönüyorum. Bi sola dönüyorum. Yok. Uykum yok. Gelmiyor. Uykum kaçtı. Yakalamam lazım. Ay yine mallaştım. Telefonu elime alıp whatsapp'a girdim. Bütün kişilere çevrimiçi olan varmı diye bakıyordum. Aha bi kişi buldum. Kimmiş bu. OTEL KABUSUM. Yağız. Mesaj yazsammı diye düşünürken bildirim sesi geldi. Yağız.

Whatsapp konuşma başlangıcı.

"Başak uyanıkmısın?"

"Evet."

"Senidemi uyku tutmadı?"

"Yok ya. Alışveriş merkezinde çok yorulmuşum. Ordan gelince uyuyakalmışım. Altıda felan uyumuşum. Az önce uyandım. Uyumaya çalıştım. Uyuyamadım. Sen hiç uyumadın mı?"

"Altıdamı uyudun?"

"Evet."

"Oha yani Başak. Ben gece bile uyuyamıyorum."

"Uyu o zaman bana ne?"

"Sen altıda uyuyorsun."

"Ama şimdi uyanığım."

"Ama altıda uyumuşsun."

"Of."

"Uykucu maymun."

"Ya dalga geçme."

"Tamam tamam."

"Pislik odun."

"Pislik Odun? Yenimi çıktı?"

"Evet yeni çıktı bay ukala."

"Bi karar versen. OTEL KABUSU muyum? PİSLİK ODUN muyum? BAY UKALA mıyım?"

"Otel kabusunu nerden biliyorsun sen?"

"Bilirim ben arkadaş."

"Hey o benim repliğim."

"Artık benim repliğim."

"Hiçte bile."

"Sen öyle san. Herneyse senin uykun gelmiştir. Sonra görüşürüz."

"Gelmedi ama neyse. Görüşürüz."

Whatsapp konuşma sonu.

Otel kabusunu nerden biliyor o ya. Birde repliğimi çaldı. Telefonlar karıştığında şifresini bulduğumda nerden buldun felan demişti. Bende 'bulurum ben arkadaş.' demiştim. Simdi o 'bolorom bon orkodoş' diyor. Birde 'ortok bonom roploğom' diyo ya gıcık iste.

Yapacak birşey bulamamiştım. Ve saat daha 7'ydi. Tekrar kendimi yatağa bıraktım. Yapacak birşey arıyordum. Sonra hiçbir zaman yapmadığım şeyi yapmaya karar verdim. Sabah sporu.
Sessizce banyoya gittim. Lavoboya girdim. Yüzümü yıkadım felan. Tekrar sessizce odama gittim. Kapıyı kapatıp dolabımın karşısına geçtim. Üstüme beyaz bi t-shirt giydim. Altımada siyah tayt. Siyah spor çantamın içine gerekli olan eşyaları koydum. Telefonumu alıp banyoya gittim. Saçlarımı taradıktan sonra at kuyruğu yaptım. Annemler uyanmadan dönerim diye haber vermedim. Telefonumu alıp aşağı indim. Spor ayakkabılarımı giyip çıktım. Telefonuma kulaklığı takıp müzik açtım. Baya yürüdüm. Sonrada kosmaya başladım. Sahile gittim. Sahilin yanında yürüdüm tekrar. Yorulunca bir bank bulup oturdum. Telefonumu elime alıp bildirimlere baktım. İnternetimi açıp instagrama girdim. Sonra aklıma Yağız geldi. Onu takip etmiyordum. Sayfasına girip takip et butonuna bastım. 2 dakika sonra bir fotoğraf paylaştı. Bir kızla fotoğraf çekinmişti. Ve öyle içten gülüyordu ki. Hiç böyle güldüğünü görmemiştim. Nedenini bilmeden içimi bir sinir kapladı. Telefonumu cebime atıp koşmaya başladım. Öyle hızlı koşuyordum ki başım dönmeye başlamıştı. Ama o Yağız'a çok sinirlenmiştim. Neden? Bilmiyorum. Hâla çok hızlı koşuyordum. Ve gerçekten başım dönüyordu. Sonra ayağım birşeye takıldı ve yere düştüm. Kalkmaya çalıştım ama kalkamadım. Biri bana doğru koşmaya başladı. Sonrası karanlık....

KELEBEKLE HAYAT...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin