Çoğu kişi okumasada ben devam edeyim dedim. Okuyan o birkaç kişi için yazdım. O birkaç kişiye çok teşekkur ederim. İyi okumalar.❤
Yağız ve Çağlar önümden yürüyorlardı. Yanlarına koşup aralarına girdim ve ikisininde koluna girdim. Yan gözle Yağız'a baktım. Sırıtıyordu pislik. Aynı şekilde Çağlar'a baktım. Yağız'a mal mal bakıyordu. Yağız'da bize dönünce üçümüz mal mal bakışmaya başladık. Ta ki Çağlar taşa takılıp yere düşene kadar. Sırt üstü düşmüştü. Çağlar'ın koluna girdiğim için bende üstüne düştüm. Allah'tan sırt üstü. Tabi ben Yağız'ın kolunada girdiğim için oda üstüme düştü. Ama sırt üstü değil yüz üstü. Birbirimize çok yakındık. Gözlerimin içine bakıyordu. O kadar heyecanlandım ki kalbim ağzımdan çıkabilir o derece hızlı atıyor yani. Şuan ne kadar garip göründüğümüzün farkındayım. Ve herkes bize bakıyor. Ben saf saf Yağız'ın gözlerine bakıyordum. Of gözlere bak be. Kahverenginin en güzel tonu. Ay ne diyom ben be. Yağız şaşırmışa benziyordu. Çünkü oda benim gözlerimin içine mal mal bakıyordu. Çağlar ...... Çağlar'ı boşverin siz. Ölü durumda. Sonunda Yağız kendine gelip kalktı. Benide elimden tutup kaldırdı. Ay elimi tutunca bi garip oldum. Son olarakta Çağlar'ı kaldırınca yürümeye devam ettik.
"Ah gitti bacaklar. Gitti kollar. Ben onlarsız yaşayamam ki." dedi Çağlar.
"Of Çağlar önüne baksaydın madem." dedim.
"Ama Yağız saf saf sırıtıyordu. Sende bana bakıyordun. Hepsi Yağız'ın suçu. Sırıtmasa olmaz. Hem neden biz mal mal bakışıyorduk orda?"dedi.
"Of benmi suçlu oldum şimdi?" dedi Yağız.
"Tamam. Yeter susun artık."dedim.
3 tane yan yana şezlong bulup oturduk. Ben hemen üstümü çıkardım.
"Kızım neden bikini giyiyorsun?" dedi Çağlar.
"Ne giyiyim saf? Kıyafetlemi gireyim?"
"Bana saf deme ben prensim hem hıh. Ve daha kapalı bişey giyseydin." dedi.
"Doğru söylüyor. Kapalı bişey giyseydin." dedi Yağız.
"Otelde denizede bikiniyle girdim nolcak?" dedim.
"O zaman fazla kişi yoktu." dedi Yağız.
"Off herneyse artık girelim." dedim.
"İlk önce hangisine bineceksin?" dedi Çağlar.
"Bak şu upuzun sarı kaydırağa binelim." dedim. Dedim demesinede çok dik o.
"Tamam. Gelin hadi." dedi.
Çağlar önde ben onun arkasında Yağız'da benim arkamdaydı. Kaydırağın önüne geldik. Merdivenlerden çıkmaya başladık. Çıktık çıktık. Bi türlü bitmiyorki. Sonunda geldik en yukarı.
"İlk ben biniyim. Sonra sen gel prenses. En sonda sen gel Yağız." dedi Çağlar.
"Peki." dedim. Yağız'da onaylayınca Çağlar bindi ve gözden kayboldu. Çoook uzun bi kaydırak olduğu için Çağlar daha havuza girmemişti. Onun girmesini bekledim. Nereye gircek lan töbe töbe. Amaan neyse. Çağlar havuza girdiğinde bende kaydırağın başına oturdum. Ama bi türlü gidemiyorum. Çünkü çok korkuyorum. Çok dik bu ne böyle?
"Başak?" dedi Yağız.
"Hı." dedim.
"Korkuyomusun sen?"
"Ne korkmasıya."
"Tabi tabi bende yedim."
"Ya korkmuyorum."
"Hı hı ineklerde uçuyodu zaten."
"Ya korkmuyorum işte."
"Hadi o zaman."
"Hayır."
"Neden?"
"Of tamam korkuyorum."
Yağız sırıttı."Hadi arkandan gelicem. Beklemiyeceğim hiç hadi."
O öyle diyince içim bi rahatladı. Ve kaydım. La noluyo. Arkamdanda Yağız geldi. Ayakları sırtıma değiyordu. Yağız birden biraz daha hızlandı ve dip dibe olduk. Of bu kaydırakta ne kadar uzunsa bitmiyo bi türlü. Sonunda havuza girdiğimizde Çağlar telaşlı telaşlı bakınıyordu. Hemen yanımıza yüzdü."Nerdesiniz ya odüm koptu."dedi.
"Başak biraz korktuda." dedi Yağız. Pis pis baktım ona.
"Of hadi şu iki kişilik olana binelim." dedim beyaz, dik ve iki kişinin kayabildiği kaydırağı göstererek.
Havuzdan çıktık. Kaydırağın yanına gittik. Ve tekrar merdiven... Sonunda ulaşabildiğimizde Çağlar yine söze atladı.
"İlk ben gidiyorum. Deneme amaçlı. Sonra ikiniz gelirsiniz."dedi.
Çağlar oturdu ve kaydı. Kısa bi süre sonra Çağlar havuzdaydı. Bu kaydırak çok uzun değildi. Ama yinede korkmuştum. Kaydırağa oturdum. Yanımada Yağız oturdu. Az önce kaydırağa binmeme rağmen korkuyordum. Yağız'a döndüm.
"Korkuyorsan elimi tutabilirsin." dedi.
Hemen eline yapıştım. Ve içim tekrar bi tuhaf oldu.
"1.....2..........3" dedi Yağız ve kaydık. Çok eğlenceliydi. Böyle bütün kaydıraklara bindik. 20 kaydırak felan vardı. Havuzda yarış yaptık. Oyunlar oynadık. Sonunda yorulduğumuzda havuzdan çıktık. Hemen havluma sarıldım. İlerde duşlar vardı.
"Hey. Ben duş alıcam."dedim.
Ve duşlara doğru yürümeye başladım. Bi kabine girdim ve kapıyı kapattım. İyice havuz suyundan arındım. Saçlarımı felan yıkadım. Ve çıktım. Tekrar havluma sarıldım. Yağız ve Çağlar'a baktığımda onlarında duştan çıktığını gordum. Soyunma kabinlerine gittik. Bi tanesine girip hemen kapıyı kapattım. Bikinimi felan çıkardım. Hemen giyindim. Dışarı çıktığımda Yağız ve Çağlar'ı beni beklerken buldum. Elimle 1 dk. işareti yapıp hemen tuvalete koştum. Tarağımı çıkardım ve saçımı düzgünce taradım. Çıktığımda Yağız ve Çağlar'ı ağaç olmuş bir şekilde buldum.
"Hadi gidelim."dedim.
"Hadi." dedi Yağız. Bana kızdıkları belliydi ama belli etmemeye çalışıyorlardı. Ve tekrar çıktığımız kapıdan içeri girdik.
Çağlar,"Benden." diyip gitti. Yağız'la bakakaldık. Ne kadar olmaz dediksede dinletemedik. Sonunda çıktık. Çağlar kendi motoruna bindi. Yağız'da binince bende Yağız'ın arkasına geçtim. Ve utana sıkıla belinden tuttum. Otele geldiğimizde baya geç olmuştu. Odalara gidip eşyaları felan bıraktık. Annemler yoktu. Bende hazırlanıp Yağız'ı aradım.
"Alo."
"Alo Yağız odadamısın?"
"Evet."
"Çağlar, sen, ben birlikte gidelimmi yemeğe?"
"Olur. Bana uyar. Ben birazdan gelirim sizin kapının önüne."
"Tamam. Ben Çağlar'ı arıyım. Görüşürüz."
"Gôrüşürüz."dedi ve telefonu kapattım. Çağlar'ı arayıp aynı şeyi söyleyince beklemeye başladım.
❤❤❤❤❤❤ Okuyanlara teşekkürler seviliyorsunuz. ❤❤❤❤❤❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KELEBEKLE HAYAT...
Teen Fiction"Yanımda ol. İstersen kalbimi kır ama yanımda ol. Hem kelebeğin kırdığı kalp çabuk iyileşir. Kelebek kalbi acıtmak için fazla küçük. BEYAZ ATLI PRENSİN." Beyaz atlı prensimi bulacağımı hiç düşünmezdim. Hem...