16•

49 13 14
                                    

Jisung

Büyük bir yorgunlukla eve geldiğimizde Hyunjin'in salonda oturmuş dizi izlediğini gördük. Bize baktığı sırada Jeongin'i görmesiyle birden ayağa kalktı ve kendine çeki düzen verdi. Ondan hoşlandığını niye bu kadar belli ediyordu ki?

"Aa hoşgeldiniz. Jeong, naber?"

"İyi hyung, senden?"

"Bende iyiyim, e oturun hadi ayakta kalmayın."

Yeni gelin gibi davranmasını görmezden geldim. Eğer Bin ve Jeong yanımda olmasaydı yüzüme bile bakmazdı. Hain Hyunjin!

"Hyunjin, Jeongin bugün bizde kalacak. İkna ettik zorla da olsa."

"Aa, çok iyi."

Saatlerce sohbet edip geceyi sabaha devirdik. Hepimizin uykusu gelince aklıma gelen piçlikle sırıttım.

"Oh, Jeong..koltuklarımız çok rahatsız, sen abimin odasında kalsana, hem yatağı da büyük."

Hyunjin şok olup bana bakarken içinden sövdüğüne yemin edebilirdim. Changbin'le birlikte Jeong'u kenara çekip tehdit ettik. Üzgünüm ama..favori çiftim olacaklardı daha, hızlıca aralarını yapmam gerekiyordu!

Jeongin, onu tehdit ettiğimiz için kabul edince Changbin'le ikisine iyi geceler diyip odama girdik. Hızlıca yattığımızda tam uykuya dalacakken Changbin konuştu.

"Pişt, bunlar ya fıkfık yaparsa?"

"Yok lan. Salak Hyunjin utanır konuşamaz bile, Jeong'da direkt uyuyakalır."

"E neyse başka zamana artık.." diyip üzüldüğünü belli ettiğinde kendimi tutamayıp kahkaha attım.

"Bu kadar mı istiyorsun fıkfık yapmalarını be!"

"Yok canım ne alakası var."

"Ay hadi uyu uyu, ben uyudum bak gözlerim kapalı, onuncu rüyamı görüyorum hatta."

"Sana da iyi geceler aptal."

Flashback

Sarı saçlı oğlan arkadaşına Jisung'u gösterip  onunla arkadaş olmak istediğini söylemişti.
Kesinlikle kafa yapıları aynıydı. Ne dedikodu yapılır bu çocukla diye düşünüyordu. Bir süre sonra yazdı ona ve siyah, kıvırcık saçlı olanın cevap vermesiyle dostlukları başlamış oldu.

Minho'nun haberi yoktu, olamayacaktı da. Sarışının bir oyunuydu bu, ikisinin ağzından laf alıp aralarını yapacaktı.
Lakin dostluklarının ilerlemesiyle Jis'e gerçekten bağlandı ve neredeyse birbirlerinin en yakını oldular.

Flashback end

Bir hafta iki gün sonra..

Geçen haftasonu Changbin ve Jeong'la çok güzel vakit geçirmiştik. Ne yazık ki ayrılma zamanı geldiğinde Bin'i uğurlamıştım. Tekrar gelmesi için sıkı sıkıya tembihlemiştim onu ve işte, üzerinden birkaç gün geçmişti. Bu süre içinde iki yeni şarkı yapmış, dönem sınavlarını halletmiş ve Minho'yla bolca konuşmuştum.

Neredeyse bir aydır süren dostluğumuz son zamanlarda farklı birşeye dönmüştü. Arkadaş değilde flört gibiydik sanki. Bundan rahatsız olduğumu da söyleyemezdim açıkçası.

Minho flört ederken ciddi miydi yoksa sadece arkadaşı olduğumu düşünüp mü böyle yapıyordu bilmiyorum.
Ama tanıyordum onu, kimsenin duygularını incitmezdi veya kimseyle boş yere bu kadar samimi olmazdı.

Her geçen günle birlikte içimdeki hisler birer anlam kazanıyordu. Buna sevinmeli miydim bilmiyordum çünkü hala korkuyordum ve Min'in hislerini tam olarak kestiremiyordum.

°•moon and sun•°|minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin