Fausse identité ¦ Yoonmin

10

Remedy keyifli okumalar diler
🥢🔪🩸
.

.

.

Geçmiş

Sigara dumanları yüzünden nefes almanın güç olduğu dışına nazaran içi karanlık ve kasvet dolu olan şehirden hemen uzakta müstakil bir ev hiçte düşünüldüğü gibi değildi.

Dünyay'ı yöneten şirketlerinin başında gelen Park grubun kraliçesinin sapkın aklına bu ev müstakil kelimesinden oldukça uzaktı. Mafya olayları iç içe olan kadın insan ticareti yapmak ve kendine ait olan bu evde insan pazarlamaktan zevk alıyordu.

Lakin onu kötülüğün vücut bulmus hali yapan bu değildi. O en kötü olarak adlandırılan şeytanın bile yapamayacağı bir sey yapıyordu. Henuz reşit olmamış oğlunu yüklü bir miktar karşılığında yaşlı genç fark etmeksizin ona eziyet ederek ilişkiye girmeleri için bedenini pazarlıyordu.

Bunun sebebi ise kocasının bir süredir bacağını sakatlaması ve sahip olduğu tek çocuğunun onun yerine babasına ölesiye bağlı ve sevgi dolu olmasıydı. Evli olmadığı lakin kocası saydığı adamdan olan çocuğu onu görmezden geliyordu. Bu da kocasına duyduğu kin ve öfke henüz reşit olmamış çocuğuna duyduğu nefreti destekliyordu. Oğlunun tıpkı kocasına benzemesi ise kadının baska bir sancısıydı.

"Bu verdiğin mebla az kalıyor"

Kan kırmızısı ojelerini eşlik ettiği, ince ve uzun parmakları ile kavradığı kore banknotlarını iğrenir bir şekilde siyah masanın üstüne savurdu. "Gördüğün o çocuk için daha fazlasını gözden çıkarman gerekir. En kıymetlim, mücevherim kırk milyon wondan çok daha fazlası ediyor." dedi sırtını sandalyesine yaslayıp iç çekti.

"Mücevher değerinde olduğunu görüyorum fakat bakirler kadar etmez biliyorsun. Çoktan kirlenmiş bir bedeni kakalamaya çalışıyorsun Park."

Otuzlarını geçmiş adamın sözleri genç kadının kaşlarını çatmasına neden oldu. "Böyle laflar edeceksen siktir olup gidebilirsin Hyun. Onun için dışarıda deliren ve istediğimden daha fazlasını vermek için bekleyen bir grup var."

Kadının sözleri adamın kafasını karıştırırken kadın bunu anlamış gibi tebessüm etti. "Dört yüz milyon wona anlașabiliriz o da sırf hatrın için. Yanında birde bunları vereceğim" dedi yüzündeki gülüş genişlerken maşa üstüne duran siyah tahta kutuyu adamın onune ittirip yavaşça kapağını açtı.

Kutunun içine maden değerindeymișcesine yerleştirilen iki adet igne loş ışık altında parlarken adam sertçe yutkundu. "Bunlarla verdiğinden fazlasını alacaksın"

Adamın alt tarafları titrerken ceketinin iç cebine koyduğu çek kağıtlarını çıkardı. Masada duran kalemliklerden hızla bir kalem alıp kadının istediği rakamı yazdı. Ardından çekin sayfasını koparıp onu parlak gözlerle izleyen kadının önüne koydu.

"İşini iyi biliyorsun Park" dedi adam ardından siyah kutuyu kapatıp kaçırırcasına aldı. Ardından daha fazla beklemeden ayağa kalktı. "Oda da güzel oyuncaklarda var istediğin gibi kullan"

Kadın heyecandan onu duymadan odadan çıkıp giden adamın arkasından gülerek bakarken elindeki kutuyu sıkı sıkı tutan adam bir süredir gözünü almadığı odanın kapısı önünde durdu.

"Üzerinizdeki silah vari şeyleri teslim almam gerekiyor"

Maskeli iri erkeğin söylemi üzerine adam beklememek için üzerinde ne varsa iri adama teslim etti. Koruma istediği gibi silah vari her şeyi aldığında kapının önünden çekilip kapı kolunu kavradı. "Bayan Park'ın kuralları olduğunu unutmayın. Ellerinin bağını çözmek ağız bağını ve gözlerini açmak yasak. Saatiniz dolduğunda kapıya vuracağım. Çıkmakta zorluk çıkarırsanız" dedi belindeki silahı göstererek.