Fausse identité ¦ Yoonmin

9

Sürprizzzzz

Remedy keyifli okumalar diler
🥢🔪🩸

.

.

.

Katilin siyah gözleri gördüğü görüntü ile titrerken derin bir iç çekti. Zira yıllardır bir başına, yalnız yaşadığı bu evde bu denli bir manzara görmeyeli epey olmuştu. Ve bu basit gibi görünsede Min Yoongi içi kıymetliydi.

Kendi evi olsa bile rahatça uyuyamazken bu çocuk  onun salonunda, onun koltuğunda rahatça uyuya kalmıştı. İşte bu yüzden kıymetliydi.

Irisleri çocuğun kıvrılan bedeninde gezinirken bir kaç adım atıp yaklaştı. Elleri kendinden bağımsız hareketlenip çocuğun ayak ucuna süs olarak serilmiş beyaz yumuşak battaniyeye uzandı.

Ardından bir saniye bile düşünmeden ikiye katlanmış battaniyeyi açıp yavaşça  genç erkeğin üzerine örttü.

Hayır Min Yoongi, Park Jimin'e merhamet etmiyordu. Kendi evinde rahatça uyuyamayan Agust D, Park Jimin'i Min Yoongi'nin yerine koyuyordu...

...

Beyaz sade örtünün üzerine dizilmiş çeşit çeşit yemeklerden güzel kokular büyük salona yayılıyordu. Uzun masanın baş köşesinde her zamanki gibi yerini almış Agust D sert kahvesinden büyük bir yudum aldı. Sıcak kahve boğazını yakıp inerken elindeki telefonun ekranında parmağını kaydırmaya devam etti.

"Küçük beyi uyandırdım Efendim. Birazdan masaya inmiş olur" dedi hizmetli kadın. Kadının cümlesi ise kaşlarını çatmasına neden olmuştu. Telefonu sertçe masaya bırakarak kafasını yere eğip yeni bir emri bekleyen hizemtliye baktı. "Küçük bey? Ona böyle seslenebileceĝini mi zannediyorsun?" diye sordu öfke ile.

Onun bu ses tonu ve sert çıkışı kadını korkudan olduğu yerde zıplatırken Agust D parmaklarını ṣakaklarına bastırdı. "O iğrenç sesinden birdaha bu kelimeyi duyarsam andım olsun geç kalıp yapamadığımı yapar kocanın yanına cehenneme biletini alırım. Şimdi çekil gözümün önünden" dedi sağ elini savurdu.

Kadın içini kaplayan ürperme hissi ile patronunun dediklerine uyuarak gözden kayboldu. Agust D'nin öfkeden titreyen gözleri gözden kaybolan kadının az önce durduğu yerde takılı kalırken bir süre sonra kullarına ilişen terlik sesleriyle gözlerini oradan çekti.

Yeni hedefi hoplayarak merdiven basamaklarını inen  Jimin olurken genç erkeğin ışıltılı gözleri ona bakan adamın gözleri ile buluştu. "Ahjussi!" dedi neşeyle. Adımları onu masaya ulaştırdığınde genisce tebessüm edip eğildi. "Günaydın!" diye ekleyip doğruldu. Ardından onun için ayrılmış yere oturdu.

Kısa boyu yüzünden ayakları yere değmiyor bu yüzden emanet duran siyah terlikleri sallanıyordu. "Rüyanda güzel şeyler görmüşe benziyorsun Park Jimin." dedi katil. Dudağının sağ kenarı kıvrılıp tebessüm etmek için zorluyordu.

"Hayır hiç rüya görmedim" dedi Jimin. Tabağının yanındaki portakal suyundan birkaç yudum alıp dudaklarını yaladı. "Beni yatağıma taşımış olmalısınız. Teşekkür ederim!!" dedi yüksek enerjisiyle. Min Yoongi ise onun bu sevimli haline ufak bir tebessüm etti.

"Koltuklarım konforlu gözüksede oldukça serttir. Seni orada bıraksaydım muhtemelen sabah enerjik olmak yerine ağrıdan ağlıyor olurdun" dedi kahvesinden bir yudum alıp sigara paketini çıkardı. Bir dal alıp dudakları arasına aldı usulca. Bunun üzerine genç erkeğin gözleri ondan büyük olanın ellerine kaydı.

"Sigara içmek için erken bir saat değil mi Ahjussi?" diye sorduğunda Agust D'nin sigarayı yakmak için yaklaştırdığı çakmak duraksadı. Gözleri onu izleyen gözlerle buluştuğunda yutkundu. "Sigara içmenin belli bir saati yok Park. Canım istediği an içiyorum" dedi dudakları arasındaki sigara yüzünden ses boğuk çıkmıştı.