bölüm 8, yara
×××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××
Lando berbat hissediyordu.
Hıçkırıklarını durduramıyor, Avustralyalı'nın göğsüne doğru bırakıyordu onları. Kemikli elleri tişörtü öyle kavramıştı ki, hiçbir güç bile tutuşu gevşetemezdi. Mırıltıları anlaşılmazdı Oscar'ın kulağına. Ama önemli değildi. Tek isteği biraz teselli ve içten bir yardımdı.
“Sakin olmanı söyledim. Lütfen, Lando.” eli esmerin sırtındaydı, sıvazlıyordu nazikçe. Ses tonu yumuşaktı, tamamen samimi ve sıcaktı. Diğer eli Lando'nun kıvır kıvır buklelerini okşarken Lando ona daha da sokuluyordu. “Acıyor. Çok acıyor.” bedeni titriyordu. “En çok da acıdığın için burada olman acıtıyor...”
Oscar kaşlarını çattı, gözlerini kapadı ve fısıldadı, “Hayır gerizekalı. Yanındayım çünkü sen sensin. Siktir, başkası olsaydı gecenin bir yarısı gelir miydim sence?”
Oscar, evin yanıyor.
Lando daha da çok hıçkırıklara boğuldu. Günlerdir zihinsel koşuşturmasından dolayı yorgun ve bitkin vücudu daha da titriyordu, nefesi düzensizdi. Göz yaşları pürüzsüz yumuşak yanaklarını ıslatıyordu, ela gözleri dolu doluydu. Ah, Lando, ne kadar da yıkılıyordu ama gün geçtikçe... Neden hiçbir şey yolunda gitmiyordu?
“Biliyorum, biliyorum ki çok şey üst üste geliyor. Ama bu şekilde bunların üstesinden gelemezsin. Tek başına bu yükün, bu kayaların altından çıkamazsın. Odana kendini kapatmak ne sana ne de bana...”
Ne saçmalıyordu ki, Lando'nun derdi zaten başından aşkındı. Bir de Oscar'ın salakça... Fikirleri ile mi uğraşacaktı? “Anla beni işte. Hiçbir faydası yok.” nefesini verdi, iç çekti sonra.
uzaklığın en büyük yaraydı.
“Bunların üstünden hep beraber geleceğiz, ben yoksam Danny var, o yoksa Alex ve George. Hepimiz seni seviyoruz ve umursuyoruz. Siki kırık Max ve at hırsızı Carlos için kendini mahvetmene değmiyor. Lütfen Lando-”
yaramızı unutturur, yarayı kapatan aşk yaradan da derin.
Titrek bir nefes verdi. Gözlerini açtı ve ona doğru, yukarıya hizalı ela gözlere baktı. Odanın loş ışığı sanki şiir gibi aydınlatıyordu onları. Pencere açıktı, içeri giren hava odayı serin tutuyordu. “Beni de ağlatacaksın.”
Lando kaçırdı gözleri, şimdi kötü hissetmişti. “Ben özü-” alnındaki yumuşak dudakları hissedince sustu. Pamuk kadar kibardı, sanki dudaklarını biraz daha bastırsa Lando'yu öldürecek gibi hissetmişti de, yaralı bir kuşu öpüyor gibiydi.
Geri çekildi, dudakları hafifçe ıslaktı öpücükten. “Ne için özür diliyorsun? Mükemmel olduğun için mi yoksa hak etmeyecek kişiler için kalbini kirlettiğin için mi?”
Mükemmel? Ne diyordu lan? Kontrol ellerinden sıyrılıp gitmişti basbaya. Kafayı falan yemiş olmalıydı. O kelimeyi Carlos bile kullanmamıştır ki Lando'ya... Oscar'ın karnı kelebeklerle değil, hayvanat bahçeleri ile dolmuştu. Yanakları yanıyordu utançtan, ciddi ciddi öpmüş müydü be? Peki ya o kelimeler? Kafası yerinde miydi? Öpücüğün alından olması, ağlarken öpmesi... Daha da...
Sanki Lando ona ait gibi hissettirmişti.Evin kül oldu, Oscar.
“Sen yaşamak istemesen de, son vermek istesen de bazı şeylere, at hırsızı Carlos uğruna kendine zarar vermek istesen de... Pek fark etmiyor benim için sebebin, ama yaşamak istemiyorsan bile...
Benim için yaşayacaksın. Çünkü sen olmazsan ben de yapacağımı sanmıyorum.”
Lando'nun gözleri daha da doldu, anlaşılmaz şeyler mırıldandı, yüzünü Oscar'ın göğsüne gömdü. Bedeni sallandı ağlarken, umutsuzca hıçkırıyordu.
Siktir, gerçekten değerli hissetmişti. En iyi arkadaşı zaten bu yüzden Oscar değil miydi?
Parmakları Oscar'ın omuzlarını sıkıyordu, bacakları, Oscar'ınkiler arasında titriyordu. Göz yaşları ıslatıyordu beyaz tenli oğlanın tişörtünü. Nefesi hızlı ve çalkantılıydı. Yorgundu. Fazlasıyla.
Hepsi Carlos için miydi? Peki ya Max'ın ihaneti? Sevilmediğini hissettiği için mi? Ne değişmişti ki aylar içinde?
Sorun neydi, neden mutlu değildi? Charles'a nazaran gururunu bırakamayan Carlos muydu sebep? Ya da her şeyin sıradan olması, günlerin beribenzer geçmesi miydi? Gözlerini sımsıkı kapattı. “Uyuyabilir miyim?” sesi kısık ve kesikti ağlamaktan. Oscar onay amaçlı omzunu okşadı. Cennetten düşme bir meleğin üzerinde uyuması mı?
Oscar, evi çoktan siktir etmişti.
××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××
Honey badger 🦡
danny
Bu eşşek
Artık güvende
Saçma bir şey yapmasına izin vermicem
Korkmayın yaniLa
Osc
Kapıyı açsana
Biz geldikKim kim
Yuki ben alex george logan
Aç hadiAçamam
Lando çok rahat şu an
Kalkamam
Anahtar sende var diye hatırlıyorumHe doğru la
Girdik içeri biz haberin olsun
görüldü ✓✓××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××××
ŞİMDİ OKUDUĞUN
odium / formula one
FanfictionLando Norris, Carlos Sainz'dan tüm ruhuyla nefret ediyordu. Birden çok ship içerir.