𝑬Ɔ𝒆𝒍

1 0 0
                                    

Arklar hiç sevmem isim değiştirmeyi ama ztb kimse okumuyo bane KDJDKFL nise artık Buğra yok Bora var ismini değiştirdim.




Gözlerini aç.
Aç şu lanet olası gözlerini ve ayağa kalk!

Göz kapaklarımı delen beyaz ışıkla kirpiklerimi kırpıştırarak açtım.

Yerde yatıyordum.Yer niye bu kadar yumuşaktı?
Ayağa kalktım.Küçük duvarları beyaz renkte asla güneş ışığı girmeyen penceresi olmayan bir odadaydım.Tanrım deliler hastanesindeki odadamıyım?

Kafamı tavana kaldırdım tavanın her kenarında bir kamera vardı.Yine zemine baktım aynı hizada aynı kameralar burada da mevcuttu.Odada 8 tane kamera vardı.Hangi cehennemdeydim.

Üstüme baktım aynı kıyafetler içimdeydim.Güzel beyaz bluzum kargaşa yüzünden kurumuş kan lekeleri ile kaplıydı,fakat hiç fena durmuyordu.Ne zamandır burada olduğumu kestiremediğim için kıyafetindeki kan lekelerini kokladım.Kokusu metal gibiydi yani hala tazeydi bir gün geçmemişti.Yaklaşık 9 saat olmuştu.Sancak'ın evini bastığımda saat 4 sularındaydı şu an saat gece bir civarındaydı.

Sancağın uyuduğunu sanmıyordum.Kameraya dönüp kapıyı işaret ettim.
Kapıyı açmayacağına emin olsamda bir umut.

Odanın içinde sadece bir yatak vardı tabi yatak denilebilirse.İlk olarak kesinlikle yumuşak değildi ikinci olarak yastığı bile yoktu.Zaten kaçırıldığım bu yerde nasıl bir konfor bekleyebilirdim?

Tahta yatağın üstüne oturduğumda gıcırdadı umursamadım.

Olanları gözden geçirdim.Sancaktan intikam alamadan beni bayıltmıştı.Korumalar ne güne duruyordu acaba?.Sinirle ellerimi kafamın iki yanına koydum.Bora ne durumdaydı.Her şey boka batmıştı.

Derin bir nefes alıp ayağa kalktım.Sancak hala gelmediğine göre gelmesi için zor yolu deneyecektim.

Kalçamın bitişinde bu günler için sakladığım bıçağı kemerinden çıkarıp kameraya fırlattım.Bıçak kameranın tam ortasına girdi.Zıplayıp bıçağı aldım.Ve aynısını bütün kameraları kırana kadar gerçekleştirdim.

Cam olmamasına rağmen içeri hava giriyordu.Büyük ihtimalle yukarda klima vardı.

Ben bunları düşünürken kapı açıldı.İçeri 5 kişi girdi,ellerinde kameralar vardı.

Göz devirdim "Bana bakın sizi mankafalar o kameraları götünüze sokun yoksa ben sokucam."

Beni duymazlıktan geldiler sinirle kamerayı almak için bir hamle yaptım.Diğeri beni sertçe yere ittirdi.Bunu beklemediğim için kalçamın üstüne düştüm.

O sırada kapıda başka bir gölge belirdi.Sancak.

Sancak kaşlarını kaldırıp silahıyla beni ittiren adamı kafasından vurdu.

Kollarını iki yana açtım "Oo padişahımızda buradaymış?"dedim imayla.

Yüzü bana döndü gülümseyip "Sultanımızı böyle bir yere tıkmak istemezdim affedin sultanım." Dedi alayla.

Sinirle kaşlarını çattım "Lan oezeveng beni niye buraya tıktın intikam alma sırası bendeydi?!" Diye sitem ettim

Tek kaşını kaldırıp gülümsedi.
"Sen sıraya göremi intikam alıyorsun?"

Kollarımı kendime sardım "Ben sana hiçbir şey yapmama rağmen beni bozduğuna göre tabiki şuan buraya tıkılması gereken sensin."

Adamlarına eliyle çıkın işareti yaptı.2 tanesi yerdeki ölü adamı taşıyarak odadan çıktı geriside peşinden gitti,ve arkalarındandan kapıyı kapattılar.Sancak bir adım önümde durdu.
"Emel gerçekten çok pişmanım lütfen bir şans daha ver." Dedi gözlerini kısarak.Gözlerinden ne kadar pişman olduğu belliydi ama ecel intikam almazsa içindeki intikam ateşi sönmezdi.

𝑬Ɔ𝒆𝒍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin