𝑬Ɔ𝒆𝒍

1 1 0
                                    

Eve geldiğim gibi kaldığım odaya çıkıp uyumuştum.

Güneşin doğmasıyla uyandım.

Yorganı üstümden atıp ayağa kalktım.
Duşa girdim dişimi fırçaladım ve saçımı tarayıp aşağı indim.

Saat 5 olduğu için daha hizmetliler bile uyanmamıştı.
Mutfağa gidip kahve makinesinden kendime expresso hazırladım.

Kahvenin olmasını beklerken kapı yumruklanmaya başladı.

Esneyip kapıya doğru yol aldım.

Kapı yumruklanmaya devam ediyordu.
Kapıyı açtığımda.

Karşımda 10 kişilik bir grupla karşılaştım.

"Hayırdır birader ne bu sabah sabah tantana."
Diyip elimi kolumu salladım.

Öndeki iki kişi dışında hepsi özel harekattı.

Şaşırmış halde birbirine baktılar öndeki adam
"Gidip hemen Sancak'ı çağırmazsan seni öldürürüz!"
Diyip bir adamına beni işaret etti,Adam beni tutmak için bir hamle yaptığında esneyerek kolundan tutup geri savurdum.

"Bak güzel kardeşim,Sancak uyanık değil uyanınca gelin öldürürün yada öldürmeyin umurumda değil ama beni bulaştırmayın.Ok?"
Diyip kafamı yana yatırdım

Öndeki adamlar birbirine baktı
Diğerine göre biraz daha uzun olan
"Abi kızla işimiz yokki kızın dediği gibi saat 2 gibi gelelim."

Kısa adam ona döndü
"Oğlum sen aptalmısın kızın Sancaka haber vermeyeceği ne malum?,Tutun şunu eve götürün."
Diyip içeri girmeye çalıştı.

Onuda itip bende dışarı çıktım
Bana doğru gelen iki kişinin yüzüne tekme attım tabi tek tekmeyle devrilseler kolaydı ama maalesefti.

Diğerleride bana doğru koşmaya başlayınca ellerimi yumruk yaptım hepsine yumruk attım.

4 kişiyi yere düşürmüştüm,kaldı 6.

Üçü birden benim üstüme atlayınca yere düştüm.

İkisi kolumdan tuttu biri bacaklarımdan.

Hırsla bacaklarımı kurtarıp yerden yüzlerini tekmelemeye başladım.

Hepsi geri çekildi.Ayağa kalkıp.Kalan son iri güvenliğin hızla arkasına geçip kollarımı boynuna doladım.

Onuda yendikten sonra geriye kalan iki enayiye baktım.

Kısa olan yerdeki adamlara baktı.

Uzun olan pişman halde arkadaşına baktı.

O sırada dış kapı açıldı.Sancak gözlerini oyup bana baktı sonra diğer iki adama bakınca bakışları değişti.

"Hayatım kusura bakma ben dedimki öğlen öldürürsünüz dedim yer cücesi bana karşı çıkınca kaba kuvvet uygulamak zorunda kaldım."
Diyip dudak büzdüm.

Kısa şaşkınlıkla bana baktı.

Sancak ban bakıp sırıttı.Kısa adamın yakasından tutup göz hizasına getirdi
"Bana bak Kamil seni çiğ çip doğrarım Hüseyinide al defol gözümün önünden."

Kamil sinirle ona baktı "ne yapabilirsiniz 10 korumam hala yaşıyor sen ise teksin."

Sancak bana baktı "Sence tek miyim?"

Elimi ileri savurup "Aşko senin özel koruman olamam yalnız." Diyip göz devirdim.

Kamil beni unuttuğunu fark edince pişmanlıkla Hüseyin'e baktım.

Sancak Hüseyini işaret etti ve Kamilin kafasına kafa attı.Bey efendi madem böyle marifetleriniz vardı niye en başından MAL MAL BEKLİYORSUNUZ?!

Hüseyin'e ponçik ponçik gülümsedim ve önünde durup yüzüne sert bir yumruk attım.

Sancak Kamilin üstüne çıkmış Kamilin etrafını kan gölüne çevirmişti.

Sancak sonunda Kamili öldürdüğünde ki -10 dakikadır Kamilin cansız bedenini yumrukluyor-

Ayağı kalkıp üstünü sirkelenip elindeki kanı üstüne sürdü.

Onu beklemeden eve girdim.

Mutfakta hazır olan expressomu kafama dikip buzdolabına baktım tatmin olmayınca oturma odasına yol aldım.

Oturma odasına geldiğimde sancak bilgisayarıyla uğraşıyordu.

"Senin yüzünden ellerim tahriş oldu."
Diyip yalandan üzüldüm

Bana bakıp Side Eye attı hayırdır birader seni ben kurtardım.
"Senin korumaların nerde ya?"

Bana bakmadan "Sayende hepsi izinli."

Geçen günlerde yaşanan tatsız bir olayda hepsini azıcık dövmüştüm.

Karşısındaki boş koltuğa oturup ona baktım
"Bak bu iş böyle yürümez beni burada zorla tutuyorsun.En ufak bir şeyde seni satarım."
Diyip gözlerimi kıstım.

Bilgisayarı kapatıp yüzünü benimkine yaklaştırdı
"Zorla tutmuyorum istersen evine gidebilirsin."

Kaşlarımı çatıp "Kamera koyucam diyorsun?!"

Derin bir nefes aldı "peki o zaman sadece evin giriş kapısında kamera olsun."
Diyip elini uzattı gülümseyip elini sıktım.

"Anlaştık."
Diyip hemen eşyalarımı topladım.

Arkamdan seslendi "Burdan bu kadar nefret ettiğini bilmiyordum."

Tahmin bile edemezsin.

Evimin kilidini açarken gözüme ilişen kameraya orta parmak çektim ve evime girdim.

Valizimi kenara atıp annem yani teyzemin yolunu tuttum.

Yıl bilmem kaç ama Emel 12 yaşında

Annesinin ölümünden iki yıl geçmişti.Pislik adam annesinin ölümünü intihar olarak göstermeyi başarmıştı.

Mutfakta yemek yapan küçük kız kapının açılma sesiyle titredi.

"Emel nerdesin?!"
Diye bağırdı.
Duydu ama gitmedi.

Homurdanan adam ayakkabısını çıkarıp mutfağın yolunu tuttu.

Mutfağa geldiğinde kızın kolundan tutup yere attı kesmekte olduğu salatalığı yere attı bıçağı eline aşıp kızın eline bir yara açtı.

Emel alıştığı içim tepki vermedi gözlerini dikip adama baktı.

Tepki alamayan adam sinirle bıçağı yere atıp sobanın başına geçti.

Sobanın kenarındaki demiri alıp iyice ısıttı.
Sonra çıkarıp kızın önünde durdu ve sağ yanağına demiri bastırdı.
Kızın cırtlak sesi sitede yankılandı.Ama kimse gelmedi.Duyuyordu herkes biliyordu ama kimse küçücük çocuğun yükünü üstlenmek istemedi.

Adam tatmin olunca demiri alıp sobanın yanına geri koydu.

Küçük kız bütün gün durmadan ağladı acısı bir saniye bile geçmemişti.O iz artık hep onunla kalacaktı.O günden sonra sağ yanağını lanetledi.

𝑬Ɔ𝒆𝒍Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin