Wattpad çok ıssız hissettiriyor :(
Keyifli okumalar <3
Sorumuz:
Arka koltuğunuzda oturan kişi sürekli sizin koltuğunuza çarpıyorsa ne yapıyorsunuz?
***
"Dur şimdi baştan anlat." dedim. Sarı saçlarını kulaklarının arkasına sıkıştırdıktan sonra önündeki aşırı derecede karamel eklenmiş macchiatosundan bir yudum aldı. "Abine ne dedin?"
"Abime bir şey söylemedim, o salak ben Gamze'yle telefonda konuşurken odamın önünden geçiyor bulundu." Kaşlarını çattı somurtup. "Gitmesini bekledim, baktım bu mal hala duruyor orada ben de yalan sıktım."
Arkama yaslanıp kollarımı kavuşturdum. İkisi de ayrı salaktı ama... Gerekeni yapmış gibi görünüyor.
"Ne dedin tam olarak?"
"Doğu ile bugün..." İşaret parmağıyla masamıza vurdu üç kez. "...burada buluşacağımızı söyledim." Örnek bir 'abla' olup eğlendiğimi saklamam gerekiyordu belki... Yok ya aşırı eğlenceli duruyor şu an.
"Saatini söyledin mi?" Sırıttı.
"Yes." Telefonunun ekranına baktı. "Bir saate 'buluşuyoruz'." Başımı salladığımda devam etti ellerini yanaklarına yaslayıp. "Aslında seni erkek kılığına sokabilsem inanılmaz eğlenirdik de, biraz miniksin."
"Abisi kılıklı." diye söylendim içime içime. Genlerden Göksu da payını almıştı, benden uzundu kısacası. "Ee, ne yapacağız o zaman?"
"Açıkçası orasını düşünmemiştim..." dedi somurtup. Haliyle ben oturup düşünmeye başladım, nasıl bir şey kurgulayabilirdik? Buldum sanırım.
"Gidip sinema bileti alalım seninle, bileti hikaye olarak paylaş. Büyük ihtimalle görüp aynısına bilet alır ya da korktuğum şey olur ve direkt salonu basar. Biz de üç gün güleriz." Gözleri parladı anında, yüzüne yayılan kocaman gülümsemeyle beraber masaya yatıp ellerimi tuttu.
"Abla seni o kadar çok seviyorum ki!" Gülerken gözlerimi kaçırdım. Ellerimi geri çektim kendime.
"Şımarma."
Planımızı kurgulamamızın üzerine bileti almak için bulunduğumuz alışveriş merkezinin en üst katına çıktık birlikte, bir saat sonra civarında başlayacak olan herhangi bir seans uygundu. Gökay'ın korkudan asla haz etmemesini de denkleme ekleyip içeriği korku olan bir filmde karar kıldık. Bileti eline alıp fotoğrafını çekti biraz sonra atmak için.
"Abla." dediğinde ona çevirdim başımı. Büyük ekranda dönen fragmanlara takılmıştı gözüm. "Bir mesaj atıp yoklasana şunları."
"Peki..." Cebimden telefonumu çıkarıp gruptaki mesajları kontrol ettim. Her zamanki boşları dışında bir şey yoktu. Ortaya atabileceğim bir yem düşünmeye başladım.
Üçlü Olsun Güçlü Olsun + Sıla
Siz: Yine ne boş yapmışsınız ya
Alp: Aşk olsun bacım
Alp: Niye öyle dedin ki şimdi?
Siz: Okumaya üşendim seri özet geçebilecek olan var mı?
Siz: Ya da beni ilgilendiren bir şey var mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Portre | Yarı-Texting
Lãng mạn❝Yüzünü çok sevdim, ödünç alabilir miyim?❞ dedim birden gözlerimi gözlerine dikip. Nasıl olsa bir daha karşılaşmamız pek mümkün değildi, hem bu fırsatı kaçıramazdım hem de bu cesareti bir daha bulamazdım. Ağzımdan çıkan kelimelerin anlamsızlığıyla g...
