Blue Lock x Reader | Chigiri x Reader

7. Bölüm : Yeni Takım

İyi okumalarrrr💕💕💕

V takımını yendikten sonra, ikinci aşamaya geçmiştik. Evet, kesinlikle 10 gün boyunca işkence çekmemiştik. 10 gün boyunca, geberdim resmen. Biraz daha devam etseydi buradan siktir olup giderdim. Fakat tüm olanlara rağmen, ikinci aşamaya geçebilmiştik. Büyük bir odaya benzer yerdeydik ve tek değildik tabii ki. Bizim haricimizde 4 takım daha vardı.

"Ya ya, İşlenmemiş elmaslar. Fiziksel kondiksiyonunuzda iyi iş çıkardınız"

Hadi canım, canımız çıktı resmen. Biraz daha sürseydi, yorgunluktan ölecektim.

"Eğer akıllandıysanız, çoktan fark etmişsinizdir."

Tam olarak neyi? Bu Ego, arada saçmalıyor gibime geliyor açıkçası.

"Burada, diğer binalardan kimse yok. Bunun nedeni, Blue Lock'ta sadece 5. binanın var olması. Hepiniz sonuncu olduğunuza inandınız ve ilk turda aptal gibi çaresizliğinizle savaştınız."

Bu sözünden sonra herkes bir şeyler gevelemeye başlamıştı. Hadi ama, böyle olması en iyi seçenekti zaten. Sonuçta, egosunu bulan illa olmuştur. Ben bulamadım gerçi.

"Blue Lock'un ikinci turuna geçeceğiz. İlkt tur forvet olmanın ne demek olduğunu anlamanız ve sıfırı, bire çevirmek içindi. Şimdi sıfırı, yüze çevireceksiniz. İkinci turun, beş aşaması var. Sadece beş aşamayı geçenler, diğer aşamaya geçebilir."

Onu anlamayacak kadar salak mıyız biz?

"Ve ikinci turu geçenler, benim seçtiğim dünyanın en iyileriyle bir antrenman kampına katılacak. Hazır olduğunuzda, teker teker kapıdan geçin."

"Teker teker mi? Arkadaşlarımızla değil yani." Deyip Chigiri'ye baktım. Diğerleri pek umrumda değildi ama Chigiri...

O farklıydı.

"Tabii ki. Eğer ilk turu arkadaşlarınız sayesinde şansa geçtiyseniz, kendinizi hazırlayın."

Aslında ben şansa geçmiş sayılabilirdim.

"İkinci turda çöpler elenecek."

Şansa geçtiğime göre... Elenir miydim acaba? Geçerdim. Kendime sözüm var.

Herkes, kapıdan geçmekten çekiniyor gibiydi ama koyu yeşil saçlı bir çocuk iki top almıştı. Sonrasında da, havaya atmıştı ve ardından ikinci topu. İki topta birbirine çarpmıştı. Hadi ama, bu kadar iyi kişiler varken, diğerlerinin hevesi ölmez mi? Kapıdan geçip gitmişti. Ekranda ismi belirince, ismine baktım. Tanınmadık bir isimdi açıkçası. Zaten dış dünya ile pek ilgim yoktu fakat İsagi bir şeyler biliyor gibiydi.

Yanına gidip, omzunu dürttüm. "O kim? Tanıyor musun?"

"Hayır, tanımıyorum ama... Soy adını tanıyor olabilirim."

Başımı sallayıp, toplara ilerledim ve bir top aldım. Nasıl bir şov yapabilirdim ki?
Topu sektirip, sonra da yükseğe fırlatıp ardından da takla atarak ropa vurabilsem, şov yapmış olurum değil mi?

Evet, olurum.

Fakat saha önce hiç denemedim.

Sanırım denemekten zarar gelmez.

Derin bir nefes alıp, topu 10 defa sektirdim ardından yükseğe fırlattım. Biraz bekleyip, içimden şimdi dedim.

Yapabilmiştim.

Kapıdan geçmeden önce, Chigiri'ye baktım ve el salladım. Kim bilir bir daha ne zaman görüşebilirdik?

Birinci aşamada, Blue Lock adamı mıdır nedir, her neyse o kaledeydi. Ve şut çekecektik.