Profilimde yepyeni bir fic daha var, bakabilirsiniz 💜
"Barış, kalksana amına koyım üstümden."
İsmail sırt üstü bir şekilde yere düşmüş, Barış da hemen onun üstüne düşmüştü. Barış hem ondan birkaç santim daha uzun hem de daha cüsseliydi ve şu an Barış'ın bedeninin altında eziliyordu. Birkaç dakikadır sessizce yatıyorlar, kimse bi şey demiyordu. Ama artık sırtı acımaya başlamıştı.
"Pşşt, Barış. Kalksana. Ciddiyim bak sırtım acıyor."
Barış homurdandı biraz, yavaşça kendini yana attı. İsmail doğruldu ve yerde oturur pozisyona geldi. Yanında yan yatmış ona sırıtarak bakan Barış'a baktı.
"Ne sırıtıyorsun pişmiş kelle gibi ? Ne kadar ağırsın biliyor musun sen?"
Barış gülümsedi ve oturur pozisyona geldi sevdiği çocuk gibi. Ayaklarını uzattı, çocuk gibi biraz salındı.
"Eve gitmek istemiyorum."
İsmail şaşkınca ona baktı.
"Nasıl yani ? Hava serinledi Barış, burada duramayız."
Barış kafasını salladı. Onun da üşümesini tabii ki istemezdi.
"Eve gidersem sen de gidersin. Biraz daha yanında kalmak istiyorum."
İsmail genelde Barış'ın salak salak sırıtışlarına, flörtöz cümlelerine alışıktı. Ama bu sefer içtendi, gerçekten samimi bir şekilde konuşuyordu. Alkolden miydi bilmiyordu ama içinde sıcacık bir his oluşturuyordu.
"Ben bırakacağım zaten seni eve, bi kahve yaparım hem istersen. Ama burada kalırsak üşürsün."
Barış heyecanla yanındaki çocuğa baktı ve gülümsedi.
"Tuzlu olsun."
İsmail söylediği şeyle önce gözlerini devirdi sonra istemsizce güldü. Çok salaktı ama tatlıydı da. O gülerken Barış ellerinden destek aldı ve ayağa kalktı. Sonra da yerdeki çocuğu kaldırmak için elini uzattı. Ama İsmail çok da ağırlığını vermedi ona, biliyordu ki yere yapışması an meselesiydi.
"Hadi bi taksi bulalım artık."
***
İsmail taksiye parasını verdikten sonra onun omzuna kafasını koymuş uyuyan Barış'a baktı. Konuşmadığı zaman oldukça masum ve tatlıydı. Ağzını yüzünü kırmak istediği zamanlardan yanaklarını sıkmak istediği zamanlara geçmek onu da bir ürkütmüştü ama şu an düşünmek istemiyordu. Barış'ı zor zahmet taksiden çıkardıktan sonra bir kolunu omzuna attı ve apartmana ilerledi.
"Seviyorumm seviyor musunn"
Barış kısık sesle olduğunu düşündüğü karga sesiyle bağırarak şarkı söylemeye çalışıyor, dişisini etkilemeye çalışan muhabbet kuşu gibi ciyaklıyordu. İsmail ise sabır dileyerek bir üst kata çıkardığı çocuğu ev arkadaşlarına teslim etmek için hala tutuyor, merdivenden atmamaya çalışıyordu.
Kapıyı birkaç kez yumruklayıp birkaç kez de Barış'ı sessiz olması için uyardıktan sonra açılan kapıyla kapıya döndü.
Kerem şaşkınca ikisine bakarken arkadan gelen Kaan ile İsmail ciddileşti
"Baya sarhoş, tek gelemez diye ben de geldim."
Barış elini kaldırıp baş parmağıyla onay işareti yaptığında İsmail gözlerini devirdi. Kerem şaşkınca bu hallerine bakarken Kaan güldü ve kapıyı tamamen açtı.
"Geç bakalım sarı papatya, odası en sonda soldaki"
İsmail duyduğu ile utanarak kafasını salladı ve Barış'ın ayakkabısını çıkartması için bekledi. Kendi de ayakkabısını çıkarıp diğer ikisine bakmadan Barış'ın odasına doğru uzun olanı sürükledi. İçinden "Ulan herkes mi biliyor beni sevdiğini" diye düşünürken bir yandan da Barış'ı dik tutmaya çalışıyordu. Barış ise yanındaki sevdiği ile oldukça umursamaz bir şekilde rahatça yürüyordu.
İsmail odaya geldiğinde tabir yerindeyse Barış'ı resmen yatağa fırlattı.
"Tam bir baş belasısın Barış Alper ama bugün sana kızamıyorum."
Barış gülümsedi ve kafasını salladı. Yatakta yuvarlanıp duvar dibine geçti ve eliyle yanındaki boşluğu patpatladı.
"Geç oldu, burada kal."
İsmail gözlerini büyütüp şaşkınca ona baktığında Barış'ın şaka yapmadığını anlayabiliyordu.
"Söz uslu duracağım. Bak kalmazsan uyumam, balkona çıkar bağırırım."
İsmail sabır çekip yatağa oturdu. Sinirle Barış'a döndüğünde onun da yan dönüp ona baktığını görünce kafasını iki yana salladı.
"Yarın ayıldığında bunların hesabını tek tek soracağım biliyorsun dimi Barış."
"Biliyorum sarı papatyam." Diyerek gülümsedi Barış. "Hadi yat artık, yoruldun sen de."
İsmail gergince uzandı yatağa. Barış da üzerindeki battaniyeyi yanındaki çocuğun üstüne örtüp gülümsedi.
"İyi geceler İsmail, iyi ki varsın."
İsmail şaşkınca ona bakarken Barış yavaşça sırtını ona döndü. Rahatsız olmaması için ondan uzaklaştı biraz. Onun burada güvende olmasını istiyordu ama onu rahatsız edecek bir şey yapmayacaktı.
İsmail sadece birkaç kelime mırıldanabilmişti gecenin sonunda
"İyi geceler..."
***
bence istediğinizi verdim size <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yayla Çiçeğim I BAISM
FanfictionYavru kurt Semih'in Kenan'ı bir kez daha dövmesi ile İsmail'in sabrı taşmaya başlamıştı ve tabii ki soluğu yine Barış'ın mesaj kutusunda almıştı...