Kargaşa çıktı Barın "Duru koş" dedi hızla oraya gittim baktığımda magazinciler ve karnından vurulmuş bir adam vardı. "Dağılın lütfen
müsade edin" diye sesimi yükseltim. İçeri "SEDYE" diye bağrdım. Hemşireler geldi arabanın içinden hastayı alıp sedyeye yatırdık barına baktığımda oda yaralı gibi gözüken bir kızla ilgileniyordu. Karnından vurulmuştı hasta "HEMEN AMELİYATHANEYİ HAZIRLAYIN" dedim bağırarak. Çok kan kaybetmişti o sıra gözlerinin Aralık olduğunu fark ettim. Hemşirelerin bir kaçı koşturarak uzakkaştılar.
ameliyathanenin önüne gelince hiç vakit kaybetmeden ameliyathaneye giridik. Hızlı bir şekilde ellerimi yıkayıp eldivenlerimi önlüğümü ve cerrahi maskemivı
taktım. Hastanın yanına gidip anestezi uzmanına narkoz vermesini istedim narkoz verince Aralık olan gözleri tekrardan kapandı. Bizde ameliyata başlamış olduk. Üç saat sonra ameliyatım bitmişti durumunu bildirmek için kapının önünde uzun boylu bir adam yanında da takım elbiseli adamlar vardı. Bana bakıp "hangisinin doktorsunuz" dedi "Ateş
Saraçoğlu" dedim "durum?""ameliyat, zor geçti vicüdü dirençliyimiş yoğun bakıma alacağız hala hayati tehlikesi devam ediyor yirmi dört saat bir şey yaşanmasa normal odaya alacağız yoğun bakıms almaaız gerek, geçmiş olsun" dedim "sağolun" dedi bende odama yürüdğm bügün nöbetim vardı odama geçip kafamı masanın üstünde koyup gözlerimi kapattım. Çok yorgundum.
Bir yirmi dakika boyunca öyle durdum. İyi gelmişti kapım
Çalınca, doğrulup gelmesi için seslendim. Kapım açılınca içeri bir adet Barın girdi. Ve masamın önünde ki koltuğa oturup "çok yoruldum"dedi ve kafasını geri attı ona yorgun gözlerle bakııp" yanlız değilsin dostum"dedim. Biraz konuştuktan sonra Barın kendi odasına gitti. Sabaha kadar gözlerimi dinlendirdim ben de sabahın ilk ışıklarıyla kapıyı çalıp hemşire girdi "Duru hanım, Ateş bey'in kalpi durdu" dedi hızla yerimden fırladım koştura koştura Yoğun bakıma girip hemen kalp masajı yapmaya başladım.
Hemşireyede oksijen vermesini söyledim bir on dakika sonra Ateş beyin nabzı düzelmişti. Dışarı çıktığımda Fırat bey şebnem hanım ve o adamı gördüm şebnem hanımlar yakınıydı sanırım. "iyi merak etmeyin, hayata döndürdük şimdi normal odaya alacaklar
"dedim ve geçtim. Bir yirmi dakika sonra hastanın uyandığını söyledi. Odaya girdiğimde serumu sökmeye çalışıyordu." hey Ateş bey durun lütfen"dedim telaşla "sen sök o zaman doktor" dedi derin bir iç çekip "üzgünüm" dedim yüzüme bakıp "bak doktor işim var çıkmam gerek taburcu et beni"dedi" Ateş bey üzgünüm olmaz. Daha yeni uyandınız bir hafta burada gözlem altında olmanız lazım "dedim ve ekledim" nasıl hissediyorsunuz"diye
"iyiyim ben ağrım falan da yok daha büyüklerini atlattım emin ol" dedi Fırat bey yanıma gelip "Duru hanım siz şunu taburcu edin, evde yatar hem ha burada yatmış ha evde" dedi "ama-" "lütfen" dedi yenilmişlikle Omuzlarım çöktü "tamam ama ilaçlarını kullanması gerekiyor iki günde bir kontrole gelmesi lazım ancak o şekilde taburcu ederim" dedim sinirle kafa salladı "peki o zaman serum bittsin çıkarsınız. Bende ilaçları yazmayım" dedim ve çıktım Allah'ım sen beni kimlerle sınıyorsun Yarabbim
İlaçları yazdıktan sonra iletmesi için hemşireye verdim. Nöbetim bitmişti hastaneden çıkıp arabama bindim.
Ve sürmeye başladım. Pastanenşn önünde durup poğaça aldım ve arabama binip eve sürmeye koyuldum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutunma Sebebim (Ara Verildi)
Novela JuvenilDuru Akay sıradan bir doktordu, peki birgün yolu Ateş saraçoğlu ile kesişirse? Ve bir gece yapmamaları gereken bir şey yaptılarsa? Doktor ve mafya birlikte yapabilir miydi? Veya o hatadan çıkan güzel bebeği Duru Akay Ateş saraçoğluna söyleyecek miyd...