karşılaşma

53 1 0
                                    

Sophia koşar adımlarla evinin verandasına geleli henüz bir dakika bile olmamıştı.Gizlice verandaya saklanıp evdeki ışıkların sönmesini bekledi.Saat oniki buçuğa gelmek üzereydi.Eskiden bu saatlerde odamda alnımı öpen bir babam vardı diye düşündü.Küçükken babasının başucunda ona okuduğu masallar geçti gözünün önünden.."masallar" dedi "masallar"...tam o esna da uzak bir köşe de bir ses duydu.çalıların arasından bir hışırtı geliyordu.Sophia kalbinin hızlı hızlı atmasına sebep olan şeyi merak etti.Yavaş adımlarla verandanın diğer tarafına geçti tam arkasını dönerken sesin sahibiyle burun buruna geldi.Çığlık atmamak için çenesini elleriyle sımsıkı kapayıp sessizce "damon" dedi."Burada ne işin var?"ekledi.Damon sessizce"Asıl senin burada ne işin var ?bu saatte evinin önünde hırsız-polis mi oynuyorsun?ee diğerleri nerede? "sırıttı.Sophia"önemli olan benim evimin önünde olmam mı yoksa senin 15 sene sonra bu saatte evimin önünde saklanman mı?dedi ve ekledi"neden bu sıralar herkes normalleşme sınırlarını aşmak zorunda ahh ıhh tamam umrumda değil neyse ben gidiyorum ne yaparsan yap."arkasını döndü ve arka bahçeye tam yönelirken damon kolunu tuttu."nereye Sophia?söylemek ister misin dur tahmin edeyim paketi arıyorsun.onu bulman için sence de yardıma ihtiyacın yok mu?Sophia"heyy sen seeennn naasıll paketi aradığımı nereden biliyorsun yoksa sende mi ."lafını tamamlayamadan kapıdan sesler geldiğini duydular ve çalıların arkasına saklandılar.Sophia "ellerimi bırak dedi sessizce ben kendim hallederim bu nasıl oldu bilmiyorum ama inan sana kafa yoramayacak kadar çok sorunum var"dedi ve arka bahçeye gizlice yürümeye başladı.Bu sırada arkasında bıraktığı Damon'nın gözlerinde ki öfkeyi göremedi.Damon eline yerde bulduğu bir taşı alarak koşar adımlarla Sophia'ya doğru koştu.Tam kafasına vururken Sophia ani bir refleksle döndü ve taşın kafasına isabet etmesine izin vermeden yana çekildi korkudan ne yapacağını şaşırmıştı.Babası kapıda göründü "kim var ordaP?"Sophia ve Damon şimdi adeta boğuşuyordu."sen ne yapıyorsun?Damon kendine gel ben Sophia'yım neler oluyor "Damon "inan bana neler olduğunu bilmek istemezsin sana asla o paketi vermem eskisi gibi hala çok safsın seni öldüreceğim!"Sophia duyduklarına inanamadı eline yerde gözüne çarpan babasının her yaz bahçeyi temizlediği demirden yapılan dişleri olan uzun bir sopayı aldı.Damon'nın hamle yapmasına izin vermeden kafasına plansız bir vuruş yaptı.Şimdi Damon yerde kanlar içindeydi Sophiaya kaçarken belli belirsiz küfürler savurdu ve başını ovuşturarak çalıların arkasın saklandı.Marcel brion hızlı adımlarla çığlık atan Damon'nın saklandığı noktaya geldi.Etrafta yayılan kan izlerini görünce hemen eve koşup silahını aldı.Tekrar dışarı çıkıp etrafı aramaya başladı.Bu sırada evin arka camından içeri giren Sophia gözyaşları içinde ve ne olduğunu anlayamayan şaşkın gözlerle odasına koştu.Her yeri tek tek aradı.Şaşkınlık içinde aklına annesinin paketi kendi odasına götürdüğünü hatırladı.Şimdi hem korkuyor hem de ağlıyordu babasına yakalanmaması gerekiyordu.ona açıklama yapması imkansızdı.hızlıca tüm yatağı,çekmeceleri,gardırop'u aradı.Hiçbir yerde bulamadı.Panik yapmaktan kendini alamıyordu.sadece bir dakika durdu.şimdi zaman durmuş gibiydi herşey etrafta uçuşuyordu.Elini masaya koyduğunu sandı başı dönüyordu, elini boşluğa koyduğunu farketmedi ve yere düştü çığlık atmak üzereydi.artık tükendiğini düşündü.bir ses duydu "kalk bul o kutuyu"artık neyi duyduğunu bile anlayamıyordu sürekli beyninde bu ses yankılanıyordu"kalk"kalk""şimdi değil kalk"Sophia sesten sanki güç alır gibi etrafa bakmaya ne yapıyorum ben diye düşünmeye başladı. Gözleri tavanda küçük bir demire takıldı halka şeklinde asılı olan bu demin tahta tavanda kare şeklindeki bir çizginin anahtarı gibiydi.Sophia ayağa kalktı hemen sandalye bulmalıyım diye düşündü koşarak telaşla etrafı aradı kapının girişinde ki uzuun bacaklı masayı aldı hemen üzerine çıktı ve halkayı çekiştirmeye başladı halka ilk başta hiç kımıldamadı sonra gıcırdamaya başladı ve yavaş yavaş aşağı doğru açıldı bir anda halkanın asılı durduğu kare şeklindeki kapak yere düştü onunla beraber karton bir kutu daha düştü.Yüzlerce mektup yere saçıldı.Sophia babasının gelmek üzere olduğunu hissetti ve koşarak herşeyi toplamaya başladı artık zamanla yarışıyordu babasının ayak sesleri geldi ardından "kim var orda" diye bir ses duydu.Sophia mektupları kutunun içine atar atmaz kendini pencerenin balkonuna attı.Tam o esna da babası içeri girdi koşarak tavana baktı hemen polisi aradı ve yavaş yavaş cama yaklaştı "son kez soruyorum kimsin"dedi.çok sinirli ve hedefini bulmaya kararlı olan bu adam aradığı avın kızı olduğunu bilseydi silahı böylesine kararlı tutabilir miydi? ..

SOPHİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin