sırlar

63 3 0
                                    

"Bugün tam olarak üç gün geçti.Hala babam gelmedi.Yan oda da kalan bir bağımlıyla arkadaş oldum.İlk başlarda korksamda sonra içinde bi yerlerde iyi bir kız olduğuna dair bir izlenim verdi.Burası çok sıkıcı anlamadığım pek çok şey yaşıyorum.Bir makineden öbürüne..,bilmediğim bir sürü ilaç içiyorum.Babam beni buraya gönderirken acaba ne düşünmüş olmalı?.Bağımlı olmadığımı anladıklarında ne olacak hep birlikte gülüp aaa yanlışlık olmuş mu diyeceğiz?..ahh anlamıyorum ben buraya neden tıkıldım.çok soğuk,üşüyorum.Sanırım kafayı yiyorum.Herkes garip sesler çıkarıyor.En çok da geceleri korkuyorum,garip gölgeler geçiyor kapının önünden.Bazen hışırtılarla uyanıyorum yatağın altından gelen sesler olduğuna eminim ama bunlar fare sesi değil.Birileri acı çekiyor,sanki günlük bişeyler yardım istiyor.Sonra o gece uyuyamıyorum düşünüyorum...Acaba gerçekten de çıldırdım mı?Deli miyim ben?yakında burdan çıkıp tımarhaneye gönderilirim sanırım.Ama bu hastalığın tedavisi yok sanırım.Neler oluyor böyle son bir yıldır yaşadıklarımı düşünüyorum günlük,Eyfelde kilitli kapının ardından gelen sesler,okulda ki çocukların ölüm şarkısı,Larissa!!Ahh şu kadın ben mi böyle düşünüyorum sadece neden kimse Larissada'ki garipliği anlamıyor?Belki de ben sorunluyum,evet evet kesin delirdim." günlüğüne böyle not düştü Sophia çok mutsuzdu,her gece ağlıyordu.Delirdiğini düşünerek artık yaşamanın bir anlamı kalmadığını hissediyordu.İntihar girişiminde bulunmak istese de yaşadıklarını anlam kazanmadan bırakamazdı.Neler oluyor öğrenmeliydi..

***

Larissa Zola, Lusien Goldmann'nın kulağına eğilmiş tüm konseyin önünde birşeyler fısıldıyordu.Maldıcıon halkı ayağa kalkmış kendi aralarında hararetli bir şeyler konuşuyordu.Yüz ifadelerinden anlaşıldığı üzere korkmuş ve endişeliydiler.İçlerinden çok uzun boylu<normal insanlara göre oldukça uzun sayılabilir>olan bir genç öne doğru yaklaştı ve Larissa Zola'nın da içlerinde olduğu konsey üyelerine seslendi;"Sayın başkan bura da neden toplandık?Bize gelen haber doğru mu?O..o insan bizi duyuyor mu?Fakat nasıl olabilir 1344 yıldır böyle bir şeyle karşılaşmadım?Irkımız tehlike de mi?sustu ve eğilerek geri çekildi.Larissa Zola simsiyah elbisesi ve dekoltesiyle tüm konseyi kendine yönlendirmeyi yine başarmıştı..Öne eğildi ve söze başladı "Sayın Malefiksler bugün burda tüm endişelerinizi gidermek için tam 2 yıl sonra tekrar buluştuk.Hepiniz uzun bir yoldan Maldıcıon'a getirildiniz ve kimileriniz ne yazık ki rahatsız edildiniz fakat haberi getiren büyücüler haklı çıktı.Helene'nin kızı yarı malefiks doğdu ve artık onsekiz yaşına gelmesine bir ay kaldı.Onun yarı malefiks olduğunu anlamamız için özel yöntemler kullandık,hatta o şu an elimizde.Tıp kı annesi gibi kuralları asla önemsemeyen bir vahşi."sesi artık gür çıkıyordu."Onu da annesi gibi özel yöntemlerimizle öldüreceğiz ve yok olması için kanının son damlasını da içeçeğiz.."kahkaha attı ve tüm malefiksler ona eşlik etti biri hariç.. devam etti"evet beyler evet kanından güç alacağız tıp ki helene gibi onun da kanından içkiler yapacağız"kahkaha attı gücüyle tüm salonu titrettii şimdi herkes onu alkışlıyordu.Fakat içlerinden birisi hızlıca oradan uzaklaştı ve kendi evine hatta direkt olarak yatağına ışınlandı.Şimdi elleri omzunun arkasına yaslı bir halde iç çekerek yatağında sıkıntılı bir şekilde düşünüyordu..Bu kız kimdi?Nasıl olurda tüm malefiksler küçücük bir kızdan korkabilirdi?Aklına öğretmeni Albert'in dedikleri geldi" Eğer bir gün bir insana aşık olursan evlat onu hemen öldür,çünkü onun aşkı bir malefiksin sonu demektir.Sakın bir ölümlüye aşık olma onlara bulaşma,bir ölümlü sadece acı getirir seni de onu da yaşatmazlar,ya bir de çocuğun olduğunu düşün evlat ,yarı malefiks bu bir trajedi,sonun başlangıcı demektir.O çocuk büyüdüğünde bizleri mutlaka bilir eğer bilmezse ve ölümlü yanı üstün gelirse onsekiz yaşında insan olarak devam eder,ama eğer malefiks yanı ağır basarsa işte o zaman seni de beni de tüm malefiksleri de ele geçirebilecek bir güce sahiptir"Matt olduğu yerde doğruldu ellerini siyah saçlarının arasına götürdü ona göre şimdi tüm parçalar birleşiyordu bu kız söylenenlere göre Eski Leydi Helene'nin kızıydı.Onun yasak aşkı bir ölümlüydü.Marcel Brion diye düşündü Matt,güzelliğiyle hala hayran olduğum Helene'nin büyük aşkı..ve bu aşkın kızı ..bizi hissediyor ve duyuyorsa bu durumda o yarı malefiks olabilir tüm evrende ki en güçlü bileşenlerle beslenen bir kız..Nasıl bir şey ki bu kız? diye düşünürken tüm malefiks kuralları ve Matt'in dünyadan çaldığı kitaplar bir anda hava da uçmaya başladı.Matt güldü ve sessizce ona yaklaşıp arkasına yumruk atmaya çalışan Robin'nin kolunu kavradı ve bu görünmez adamı yerle bir edip onu kolları arasına hapsetti.Robin"ahhh..tamam pes ediyorum bırak ruhum acıyor şakadan da anlamıyorsun hee"dedi ve ekledi "demek bu kız seninde ilgini çekti,acaba nasıl bir şey, kesin çok güzeldir,annesi gibiyse hele son bir kez takılsaydık da öyle yok edilseydi iyiydi aslında,yasak olmasa ilk işim şu kızı bulmak olurdu.Matt"sen şu düşünce okuma derslerini çok sevdin sanırım bir daha boş anlarımda düşüncelerime girersen seni parçalarım" dedi.Robin"aaaa yapma dostum senin benden gizlin mi var ikimiz de bu kızı merak etmiyor muyuz?önemli olan bu acaba nasıl gülüyordur,Helene gibi gökkuşağına mı benzetilir gülüşü ,ya da dedesi gibi zeki mi;?"dedi..Matt uzunca bir süre düşündü bir anda odasında tavanda duran tahta bölmede oturmaya başladı"Ben gidiyorum" dedi.Robin"ne seni o kızın yanında gördükleri anda hapsederler,yaklaşamazsın"derken şaşkınca ve sorar ifadeyle Matt'e baktı.Matt"ben ona gitmeyeceğim ki" dedi sırıtarak,"o bana gelecek eğer malefiksse ve sevgili annesine bağlıysa ona güzel bir anı yaşatacağım ve artık köle olmayacağım"derken simsiyah gözlerinde karanlık bir derinlik belirdi..Robin"dostum bence köleliği tercih edersin gibi geliyor,o kız gerçekten de tehlikeli olabilir uzak durmalısın"dedi.Matt ona umursamaz bir bakış attı sonra birşey istermiş gibi uzunca ona baktı.Robin"nee..ee. hayır dostum bana asla öyle bakma bir köle asla bir Leydinin sesini kullanamaz bunu asla yapamam anında yakalanırız ve sen yok olursun bense paramparça edilip sürüye eğlence olsun diye yem olurum"dedi uzaklaşarak hatta görünmez olmaya başladı.Matt"biz dostuz Robin,seni de kurtarabilirim bana yardım et,bu kız tek şansımız olabilir onlardan önce içmeliyiz bileşenlerini,yoksa konsey üyeleri biz acizlere güç verir mi sanıyorsun,itiraz etmememiz için uydurdukları bir yalandı konseyde konuşulanlar,Larissa ve Lusien bizi umursamıyor bile hadi bizim için tüm köleler için o kızı istiyorum" Matt'in sesi o kadar kararlıydı ki Robin bir şey diyemeden ses bileşenlerinin olduğu kutuyu odaya ışınladı.Matt şaşkınlığını gizleyemedi,Helene'nin ses bileşenleri o kadar hızlı hareket ediyordu ki içine almaktan korktu bi an ama buna mecburum diye düşündü.Robin"başlıyoruz "dedi.Matt"hazırım hadi "derken sesi korkuyla titredi.Robin"Leydim bizi affedin" dedi ve bileşenleri Matt'e yolladı.Matt bir an hızlıca başının döndüğünü hissetti yatağına uzanıp bağırmaya başladı.Robin endişeyle ellerini başının arkasına koyup sesleri duymamaya çalıştı o kadar çok ses yankılanıyordu ki artık sesleri duymadığını hatta sağır olduğunu zannetti.."sağır oldum ahh inanamıyorum sağır oldum" diye bağırmaya başladı,ağlıyordu.Matt"seni pislik ağlıyorsun ha Helenenin sesleri ruhumdayken ağlıyor musun sağır oldum diye,seni aslında şurda yok edebilseydim"dedi ve ekledi"kalk korkak kalk bitti,ses falan yok sağır değilsin"güldü.Robin hafifçe başını kaldırıp göz ucuyla Matt'e baktı"bitti mi?başardım mı?"zıpladı"heyyy başardım,ben başardım"dedi gülüyordu her tarafa zıplıyordu.Matt"başardın mı?ıhh seninle neden dost olduysam ben?"güldü"neyse artık gidebilirim "dedi. Robin"ya yakalanırsan?"diye sordu.Matt"hayır asla yakalanmayacağım,kızı onlardan önce alıp ben öldüreceğim.Hatta belki de..ölmesi gerekmiyordur,umarım..."derken Matt çok emin ve korkuluydu ama öyle göstermedi Robin'e sadece "görüşürüz mutlaka uslu dur "dedi ve ortadan kayboldu...

SOPHİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin