42- Aldatmak

22 2 0
                                    

Berru'dan

Burada çalışmaya başlayalı bir hafta olmuştu. 2 gün önce kızlarla konuştuğumda Aysel'in düğününe hazırlık yapıyorlardı. Şimdi evlenmiş olmalıydı. Ve ben en yakınımın düğününe gidememiştim. Aysel'de bu duruma çok üzülmüştü sonuçta beni kardeşi olarak görüyordu. Ama hayatımı yoluna soktuğumda onları ziyaret edeceğime söz vermiştim. Umarım bunu en kısa sürede yapabilirim diye geçirdim içimden.

Ve geçen bir haftada alışmıştım yeni işime. Artık eskisi kadar yorulmuyordum, ufak sorunlar çıksa da hallediyordum. Artık başımın çaresine bakabiliyordum. Kardeşimse günden güne iyi oluyordu, sonuçta o daha çocuktu ve böyle olayları daha erken unuturdu. Ama ben unutamıyordum. Herşey üst üste gelmiş ve bir anda yapayalnız kalmıştım. Ama bir yandan da çalışmak iyi geliyordu çünkü birşeylerle oyalanınca düşünmeye vaktim olmuyordu.

O olayın sonrasında ise o adamı yani Duman'ı bir daha görmemiştim. Normal işler yapmadığı belli oluyordu, bir insan neden ona yardım eden kişiyi öldürmekle tehdit etsin ki?

Şebnem hanımı da görmemiştim. Belki ona birşeyler sorardım ama bu konuda cevap vereceğini de düşünmüyordum.

Ben düşüncelere dalmışken beni çağıran Zeynep'i duymamıştım.

"Nereye daldın öyle? Hadi hazır değil misin?"

Elbisemin yakalarını düzelttim. "Hazırım, geliyorum."

Bugün hepberaber gezmeye gidecektik. Buraya geldiğimizden beri hiç dışarıya çıkmamıştım.

Mekandan çıktığımda kapıda iki araba vardı. Birini Hasan amca birini ise Ömer kullanıyordu. Hasan amcanın arabasında Kadriye teyze ve Hanım teyze vardı. Bizde Ömer'in arabasına binecektik. Mehmet ise çoktan arabaya binmiş bizi bekliyordu.

Zeyneple beraber Ömer'in arabasına yaklaştığımızda Zeynep tereddüt etti. Ses çıkarmadan arka kapıyı açtığında Hasan amca çoktan yola çıkmıştı.

Zeynep'in Ömer'e karşı birşeyler hissettiği aşikardı. Beni yanlış anlamasını istemezdim ama görünüşe göre biraz yanlış anlamıştı.

Elini tutup onu durdurdum ve arka koltuğa oturdum. Bana gülümsedikten sonra ön koltuğa oturdu.

"Ooo prenseslerimiz sonunda teşrif etmişler."

Ömer'in söylediğine sadece Mehmet gülmüştü.

"Biz geç kalmadık, siz çok erken çıkmışsınız."

Arabada giderken ara sıra birbirimize laf soksak da sohbet ede ede gitmiştik. Önce mağazaları gezmiş ve kendimize birşeyler almıştık. Ben genellikle Mehmet'e aldığımdan çocuk reyonunda dolaşıyordum. Hasan amca sıkılmış ve mağazanın yanındaki pastaneye gitmişti. Hanım teyze ve Zeynep kendisine birşeyler bakıyordu.

Çocuk reyonundan aldığım birkaç parça elbiseyle onlara doğru ilerledim. Soyunma odasından Ömer'in sesini duyduğumda oraya doğru döndüm.

"Berru, gelir misin?"

"Tövbe tövbe niye geleyim Ömer?"

Kahkahasını duyduğumda soyunma odasının kapısı açıldı ve içeriden takım elbise giyen kardeşim çıktı. Üzerindeki elbiseyi gülümseyerek bana gösterdi. Yanına gidip diz çöktüm ve yanaklarına öpücük kondurdum.

Gözlerim dolmuştu, sebebini bilmiyordum. "Çok güzel olmuşsun birtanem."

Yanağımdan öptüğünde sıkıca sarıldım. Gözlerimin dolduğunu gören Ömer kaşlarını çattı. "Ne var şimdi ağlayacak?"

SENSEDİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin