61

1.5K 99 49
                                    

Eda'yla evde kalmayı teklif etmiş olsamda Kenan abinin zoruyla dışarıya çıkmıştık. Mahallenin tüm sokaklarını geziyorduk. Yani Burak beni her şekilde bulacaktı. En sonunda Emre abinin kahvesine geldik. Kenan abi içeridekilerle selamlaşıp oturdu. Lale onu herkese Eda'nın akrabası diye tanıtmıştı.

Biz masada otururken Emre abi ve Ekim yanımıza geldi. Birer sandalye çekip oturdular. Emre abinin bakışları sertti. Direkt olarak Lale'ye bakıyordu. Lale ne zaman yalan söylese Emre abi hemen anlıyordu.

İkisi de Kenan abiyle tanışıp sohbet etmeye başladılar. Bizim Eda'yla sevgili rolü yaptığımızı bilmiyorlardı. Kenan abinin bakışları bana döndü.

"Sizin Eda'yla aranız mı bozuk? Hiç yakın durmuyorsunuz."

Ekim'le anlık olarak göz göze geldik. Boğazımı temizleyerek gülümsedim.

"Yo... İyiyiz." dedim ve elimi yavaşça Eda'nın omzuna doğru attım.

"Siz..." diye mırıldandı Ekim.

"Biz çok iyiyiz. Mutluyuz!"

Alttan Ekim'in bacağına vuruyordum. Emre abi Lale'nin yine bir yalan söylediğini anlamıştı.

"Ha şöyle! Birbirinize sevginizi gösterin biraz."

Eda da yapmacık bir gülümsemeyle elimi tuttu.

"Çok yakışıyorsunuz."

"Teşekkür ederiz." dediğimde sandalyemin arkasında bir el hissettim.

Bir beden üzerime doğru eğilmişti. Omzumun üstünde sesini duyduğumda kalp atışlarım hızlandı.

"Teşekkür mü edersiniz?"

Burak gelmişti. Emre abinin bile bakışları değişmişti. Elimi Eda'nın omzundan yavaşça çektim. Emre abi ayağa kalkarken ben de kalktım. Burak beni kolumdan sıkıca tuttu ve kahveden çıkardı. Emre abi peşimizden geliyordu.

"Burak, yanlış anladın."

"Abi, lütfen karışma!"

Emre abi adımlarını durdurdu. Bense sessizce Burak'ın arkasından ilerliyordum. Bu sefer gerçekten sıçmıştım. Evine vardığımızda hızlıca kapıyı açıp beni içeriye soktu. Nefesi çok hızlıydı. Beni sertçe duvara doğru ittirdi.

"Burak, gerçekten düşündüğün gibi bir şey değil."

"Bana dedin ki Lale'de kalacağım. Tamam dedim, sustum. Sırf sen üzülme diye burada kıskançlıktan kuduruyor olsam da sesimi çıkarmadım. Senin Eda'yla ne işin var?"

Bağırıyordu. Sinirden elleri bile titriyordu. Sırtımı iyice duvara dayadım. Konuşmaya korkuyordum. Gözlerim dolmuştu.

"Burak yemin ederim yanlış anladın. Lale için-"

"Ne Lale için Arda? Ben niye her seferinde seni yanlış anlamış oluyorum? Geçen bara gideceğiz dedin, seni Toprak'ın yanında buldum. Bu sefer Lale'de kalacağım dedin, seni Eda'nın yanında buluyorum. Bu kız niye senin elini tutuyor lan!"

"Ama Burak, beni dinlemiyorsun!"

"Neyini dinleyeceğim ben senin?" diye bağırdı daha çok üzerime gelirken.

Başımı aşağıya doğru eğdim. Ellerimle oynuyordum. Sakinleştikten sonra onunla konuşmak daha iyi olacaktı.

Birden yüzümü sertçe kavrayıp kaldırdı.

"Yüzüme bak!"

Ellerim koluna gitmişti. Gözlerimden akan yaşları durduramıyordum.

"Burak..."

Sadece Sen (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin