Kenan'dan"Ee ne bekliyorsunuz, geçin içeri." Barış'ın lafını bitirmesine kalmadan Samet içeri daldı. Barış, "Yavaş lan hayvan. Sigara da aldınız değil mi?" dedi.
"Anam, unuttuk onu! Kenan, sen bir koşu al da gel," dedi Semih içeri geçerken.
"Ben niye gidiyorum ya?" dedim sinirle.
"Ayakkabısını çıkarmayan tek kişi sensin de, o yüzden, hadi koçum, hadi," dedi Barış.
Oflayarak merdivenlerden indim.
Markete doğru giderken yolda kedi seven Arda'yı gördüm. Elinde bir poşet mama vardı ve kedilere eğilmiş, onlarla ilgileniyordu. Beni görünce yüzü aydınlandı.
"Kenan! Nasılsın?" dedi neşeyle.
"İyiyim," dedim soğuk bir sesle, duraksamadan yürümeye devam ettim.
Arda, bu tavrımı fark edip üzüldü ama belli etmemeye çalıştı. Yine de peşimden yürümeye başladı. "Bir şey mi oldu? Pek iyi görünmüyorsun," dedi endişeyle.
"Bir şey yok," dedim kısa ve kesik bir sesle, markete doğru adımlarımı hızlandırarak. Arda'nın yanında durmak istemiyordum, sadece sigarayı alıp eve dönmek istiyordum.
Arda hâlâ peşimdeydi ve yavaşça konuşmaya devam etti. "Bugün ne yapıyorsun? Karnın daha iyi mi? Yarın yemek yapıp getiririm sana."
"Meşgulüm bugün, aynen biraz daha iyi," dedim, bakışlarımı yere dikerek. Diğer dediğine cevap vermedim. Markete varmıştım ve hızla içeri girdim. Arda kapıda durup bana baktı, gözlerinde hafif bir hayal kırıklığı vardı.
"Tamam o zaman," dedi sessizce. "Sonra görüşürüz."
Markette sigaraları alırken, Arda'nın yüzündeki ifade aklıma geldi. Hayal kırıklığı vardı yüzünde. "Neyse, ne," diyip kafamdan attım. Şu an sadece arkadaşlarla takılmak ve kafamı dağıtmak istiyordum. Zaten bir ibneyle takılma düşüncesi midemi bulandırıyordu. Poşeti alıp çıktığımda, Arda gitmişti, kedilerin yanına geri dönmüştü. Bir an duraksayıp ona baktım, gözlerim kendiliğinden devrilmişti. Oflayarak eve doğru yürümeye başladım.
Yazar'dan
Eve gelince kapıyı çaldı. "Bir sigara alacaksın, geleceksin; niye bu kadar sürdü?" Barış, kapıyı açarken söylemişti. Kenan, arkadaşlarının yanına otururken, evde neşeli bir hava vardı. Müzik çalıyor, kahkahalar havalarda uçuşuyordu. Ancak Kenan'ın aklında, marketten sigaraları alırken Arda'nın yüzündeki hayal kırıklığı kalmıştı. O anı hatırlayınca içinden, "Daha da beter olsun ibne," diye geçirdi. Şu anda arkadaşlarıyla takılmak ve kafasını dağıtmak istiyordu. Zaten bir ibneyle takılma düşüncesi sinirlerimi bozuyordu, diye düşündü.
Kenan, Barış'ın yanına gidip bir içki aldı. "Kenan?" diye sordu Barış, kaşlarını çatmıştı.
"Barış," diye yanındaki Barış'a döndü. O sırada Barış sigarasını yakmış, Kenan'a bakıyordu.
"N'oldu yolda, kimi gördün?" Kenan ise derin bir iç çekti.
"Deliyi gördüm yolda da canımı sıktı."
Barış, "Deli mi, Arda'yı mı?" dedi.
Kenan hızlıca kafa salladı. Merih sohbete atladı. "Ne dedi de sıktı canını? Alalım mı boyunun ölçüsünü?"
Kenan gülerek cevap verdi. Semih konuştu: "Bir vursan ölür abi, cılız çocuğun teki zaten." Semih'in sözüyle ortamdaki gergin hava kayboldu. Herkes gülmeye başladı. Sohbet ise devam ediyordu.
Samet'in canı sıkılmıştı, sessizce oturuyordu. O sırada Semih, sohbet ilerlesin diye konuya girdi. "Deli demişken, markette o deliyi gördük," dedi gülerek. "Ayağıma takılıp düştü. Bir de bakıyor mal mal suratıma." Hâlâ gülerken devam etti. "Bu çocuk bizi çok eğlendirecek, benden demesi."
Kenan'ın kaşları çatılmıştı. "Seni niye eğlendiriyor, amına çaktığım? Çocukla ben oynuyorum."
"Tamam abim, sakin ol, al en çok sen eğlen," dedi Barış gülerek. Ortam ise akmaya devam ediyordu.
•••
Ananı sikim senin kenan
Kenanın iki yüzlülük şuralarda
Samet de utanmasa ağlayacak amk
Şöyle davranıyor bildiğin500 okumayı geçmiş teşekkürler okuyan herkese🤩
Dedim ki bu ucube kitabı niye okusunlar ama işte
İnsanlar acı seviyor
Türkiye şartları☝🏻Sonraki bölümde görüşürüz artık👋🏻👋🏻
Yorumlarınız bekliyorumm