"Annem beni terk etti Erel. Babam beni istemedi. Şimdi bu dünyada hiç olmadığım kadar kimsesizim."
"Kimsesiz değilsin. Ben varım. Ben senin kimsen olurum. Hem sen benim kardeşimsin,kardeşim. Ne kimsesizliği?"
***
Oda kartımı çıkarıp odaya girdim. Çantayı sinirle yatağa savurdum.Sinir krizi geçirmek üzereyim. Sakin ol Birce. Sakin ol.
"Olamıyorum sakin falan! Ya,ya adam biliyormuş. Adam her şeyi biliyormuş ya! Bir gün bile gelmedi! Tanışma zahmetine bile girmedi! Anne..!"diyerek en sonunda ağlayarak yere çöktüm.
"Neden anne, neden? Neden yalnız bıraktın beni? Neden bunca yıl sonra terk ettin beni? Neden..?!"
En sonunda dayanamamıştım. Kriz geçirecektim.
^^
YazardanElini saçlarına dolamıştı Birce. Saçlarına asılmış çekiyordu. Bağdaş kurmuştu. Sallanıp duruyordu olduğu yere hızlı hızlı.
Erel, kapıs sesi duymuş hızla odasından çıkmıştı.
"Birce aç kapıyı birtanem."diyerek kapıya vuruyordu. Ama Birce onu duyamayacak haldeydi.
Erel, Birce'nin sayıklamalarını duyunca anca olayı anlamıştı. Hızla asansöre ilerleyip lobiye indi. Birce'nin odasının yedek anahtarını alarak yukarıya çıktı.
Birce ise duvar kenarına sürünerek ilerlemiş, öyle bir konuma oturmuştu ki sallandıkça kafasını duvara vuruyordu.
Erel odaya girdiğinde Birce'yi bulacağı hali bilmesine rağmen şaşırmış birkaç saniyelik şok yaşamıştı.
"Birce, Birce'm..!"diyerek yanına çöktü Birce'nin.
Ellerini ellerine doladı. Ama Birce saçlarına öyle yapışmıştı ki ayıramadı.
"Birce'm , kardeşim, n'olur dur! Değmez. Hiç kimse için değmez. "
Birce yavaşlamıştı ama durmamıştı. Düşünüyordu. Aynı anda birçok şey dönüyordu kafasında. Anılar,babasının söyledikleri, Erel'in söyledikleri, mektuplar, Balım denen kız, Civan Kılıçlıyla karşılaşması, gireceği sınav,çalışacağı dersler... Beyni patlayacak gibiydi.
Ellerini saçlarından çekmişti.
Ama sonra beyninde o ses canlandı.
Öl,geber! Yaşamayı hak etmiyorsun!
Sonra aklıma o anlar geldi. Vücudunda gezinen pis eller.
Güçlü bir çığlık attı Birce.
Ardından ellerini sol bilek içi yere değecek bir şekilde üst üste koydu. Ellerini yere sürtmeye başladı bu seferde.Birce,saçlarını ruhsal acıyı fiziksel acıyı örtmek için çekiyordu. Şimdi ise ölmek için yapıyordu.
"Birce dur. Dur abiciğim. Yalvarırım dur. Hiç kimse için değmez. Bak şimdiden geçmişte kaldı o anlar. Birce sen çok güçlüsün. Bunu da atlatacaksın. N'olur dur."diyerek bu sefer yere sürttüğü ellerini tutmaya çalışıyordu.
Birce transdan çıktı. Hareket etmeyi kesti aniden. Hızla kafasını kaldırıp Erel'in mavi gözlerine dikti gözlerini.
"Erel, canım yanıyor."diyerek ağlamaya devam etti. Erel, onu kendine çekip sıkıca sarıldı. Kafasını göğsüne bastırdı.
"Biliyorum. Canın yanıyor. Kalbin bin parçaya ayrılmış kırıkları diğerlerine batıyor. Nefes alamıyorsun. Öleceksin sanıyorsun ama ölemiyorsun. Biliyorum. Kırk yerinden vurulmuş gibi hissediyorsun. Boğuluyorsun. Biliyorum birtanem. Biliyorum abiciğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yırtık Mektuplar ~Abilerim
HumorBirce Bengi Dikman. Bebek yaşta babası tarafından terk edilmiş bir kız. Babasından kalan şeyler ise bir miktar para ve bir kolye. Yıllar sonra Birce Bengi'nin annesi bir anda gizemli bir şekilde ortadan kayboluyor. Geriye bıraktığı şeylerde birkaç m...