4.BÖLÜM.: Karanlığın İntikamı

166 15 5
                                    

(Medya Birce Bengi'nin davet kombini)

Eğer Gece'nin Parçası Gölge okuyucusuysanız lütfen bu bölümü ışıkların kapandığı ana kadar okuyun. Çünkü spoiler yiyebilirsiniz.

"Bugün burada karanlığın intikamı alınmıştı. Sıra aydınlıktaydı. Çok yakında aydınlığın intikamı da alınacaktı."

***
Üstündekileri aynadan süzdüm. Saçlarımı yarım topuz yapmıştım. Kalın ve kabarık saçlarımı şekillendirmek zor olmuştu. Kısa perçemimi şekillendirmiştim. Gözlüğümü çıkarmış onun yerine lens takmıştım.

Ve kolyemde boynumdaydı. Babamın anneme bıraktığı hediye boynumdaydı. Onun yanınada benim tasarladığım, annemin bir arkadaşının bana özel yaptığı diğer kolyeyi takmıştım.

Çanta olarak yanıma klasik bir YSL beyaz çanta almıştımbir. Zincirleri altın rengindeydi.

Topuklularım bilekten bağlamalı ve  beyaz renkteydi.

Mükemmeldim.

Telefonumu,kulaklığımı, mini not defterimi, kalemimi, cüzdanımı ve ruhum ile glossumu çantamda attım.

Dışarıya çıkıp Erel'in kapısını çaldım.

Kapıyı gayet şık bir takım elbiseyle açtı.

İkimizde birbirimize bakıp ıslık çaldık.

&"Taş gibi olmuşsun!"

Aynı anda konuşunca ufak bir kahkaha attık.

"Kızım sen benim kalbimemi indireceksin! Bu hal ne? Müslüman olmasam Tanrıça deyip sana taparım ya!"diyerek elimden tutup etrafımda çevirdi.

Sonra bakışları boynuma takıldı.

"Babanın sana bıraktığı kolye değil mi o?"

Bana yaklaşıp boynumdaki kolyeye yakından baktı.

" Normal bir kolye bu. Çok pahalı olmasa gerek."dedi ama ardından diğer kolyeyi de fark etti.

"Oha! Bu annenin arkadaşı Gökhan abinin  hediyesi değil mi?"dediğinde gülümseyerek başımı salladım.

Arkadaşıydı güya. Ben sevgili gibi bir hava almıştım onlardan ama sonra bir anda annem Gökhan abi ile görüşmeye başlamıştı.

"Neyse hadi gidelim yakışıklı."diyerek koluna girdim.

Dedem araba göndermişti. Onunla gidecektik.

****

Davet alanından içeriye Erel ile kol kola girdik.

Birkaç bakış bize dönmüştü.

Eee her gün dünyalar güzeli bir kız ve yakuşuklu bir çocuğu yanyana görmüyorlar.

İçeriye girdiğimde gözüme Layla Mihran Veznedar çarpmıştı.

Siyah ve iddialı elbisesi ile çok güzeldi. Yarı beyaz yarı kahve olan saçlarını açık bırakmıştı. Taktığı tek takı boynundaki pırlanta gerdanlıktı.

Çok asil gözüküyordu. Siyah ona çok yakışıyordu.

Beni fark edince ufak bir baş selamı verdi. Ardından masadaki diğer Veznadarlara dönüp izin istedi.

Yanımıza gelince kısa bir şekilde selamlaştık.

"Nasılsın Birce? Çok uzun zaman oldu görüşmeyeli."dediğinde başımı salladım.

"İyiyim. Ve evet çok uzun zaman oldu. 2 yıl olmuş mudur?"

Kafasını salladı.
"En son Avrel gitmeden önce görüşmüştük."

Yırtık Mektuplar ~AbilerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin