10 Bölüm

45 21 28
                                    

                          Merhabalarr
Kelime sayımız (2652)
Az biliyorum ama tatil bölümlerinde daha çok olucak.

İyi okumalar
          
        

Mağazanın gürültülü sesi başımı ağrıtıyordu. Elime tutuşturulan t-shirtler, şortlar, etekler derken hiç bir şey anlamıyordum. Bir an kendime geldiğimde elimdekileri mağazadakı koltukların üzerine atmış gibi bırakıp. "Ayyy yeter be." diye bağırdığımda kızlar beni önemsememiş Karan elinde kardeşinin denemek için aldığı kıyafetlerle birlikte döndüğünde bana taraf yürüdü.

Gülerek bana bakıp " Noldu uyuyan güzel?" dedi.

"Ne mi oldu? Ya gerçekten mi?" diyerek koltuğa çöktüm. Bana "uyuyan güzel" demesini takmadan elimi alnıma kapatıp ağrıyan başımı sıvazladım. Tamam alışverişe gitmeği seviyorum yalan yok.

Ama böylesini de sevmiyorum. Karanda tepemde durmuş bana yukarıdan bakıyordu. Gerçi ben ayakta olsam da yine yukarıdan bakacaktı. Boyunun maşallahı vardı gerçekten.

Elimi alnımdan çektim başımı yukarı kaldırdım. Hâlâ daha bana bakıyordu. Ona "Ne var?" anlamında kafamı salladım.

O da kafasını yana çevirip dudaklarından kısık sesli bir gülüş firar etti. O an neye güldüğünü anlamadım.

"Neye gülüyorsun?" dedim kaşlarımı çatarak.

"Neye mi gülüyorum?" dedi. Artık gülmüyordu ciddiyetle yüzüme bakıyordu.

"Evet?"

"Bir uykudan uyandın bu kadar abartma." Diyerek o da yanımdakı boş yere oturdu. O benim yanıma oturduğunda kafam ondan tarafa döndü.

"Anlamıyorsun gerçekten. Tek sen değil hiç kim anlamıyor." Dediğimde kafamı sağa sola sallayarak önüme döndüm.

"Neyi anlamıyormuşuz acaba öğrene bilirmiyim?" Ona cevap vermek için tekrar ona taraf döndüğümde yakın olduğumuzu o an fark ettim. O da bunu fark etmiş olacak ki biraz kendini geri çekti. Boğazımı temizleyip konuşmaya başladım.

"Uykumu tam almak istiyorum. Uykumu tam alamadığımda başım ağrıyor ve hiç bir şeye anlam veremiyorum şu an ki gibi. Dedim ki kendim uyanacağım o zaman da dinç olacağım ve iyi bir alışveriş yapacağım. Ama kızlar beni sabahın köründe uyandırmış halbuki sabahın köründe de alışverişe gelmiyoruz niye beni bir salmıyorlar ki? Şimdi hiç bir kıyafete de bakamıyorum başımın ağrısından." diyerek kafamı dizlerime koydum.

Saçımda bir el hiss etmemle irkildim. Kafamı kaldırıp Karan'a baktım. "Şimdi bir düşündüm de azıcık ama azıcık, minnacık abartmış ola bilirim." diyerek baş parmağım ve işaret parmağım arasında çok az bir mesafe bırakarak ona gösterdim. Güldü ama dediğimi bir şey demeyip başka bir şey söyledi.

" İstersen birlikte baka biliriz. Tabi anlamam ben sizin kıyafet işlerinden ama Tuğçeden öğrendiğim kadarıyla ne sevip sevmediğinizi az çok biliyorum. Kızlar kendi dertlerinde sana eşlik edecek yok. Sana eşlik etmekte gönüllüyüm görüyormusun." Dediğinde hafif tebessüm ettim. Hem de şaşırmıştım. "Yani eğer istersen zorlamıyor bak."

"Olur çokta iyi olur. Yoksa tatile filan gidemezdim mazallah." diyerek güldüm. O da gülerek ayağa kalktı. Bende kalktığımda geçen gün markette karşılaştığımızda yaptığı gibi elini öne uzatarak "Hanımefendi önden buyurun." dedi

"Teşekkürler beyefendi." dedikten sonra bunları demeği de unutmadım. " Çok centilmensiniz Karan bey."

"Eee ne sandınız Lavin hanım."

Yanlış Kişi /Yarıtexting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin