Gözlerimi yorgunlukla açtığımda yatakta doğruldum. Ayağa kalkıp odayı topladım. Üzerimi değişip dışarı çıktığımda karşımda Leya'yı görmeyi beklemiyordum. Hızla yaklaşıp bana sarıldığında yeşil gözleri boncuk boncuk dolmuştu.
"Tuana, iyisin. Çok endişelendim senin için. Çağan denen çocuk onunla gelmeme izin vermedi ," dediğinde dün beni merak ettiği için gelmek istediğini anladım.
Elimi yanağına koyarak gülümsedim." İyiyim kaybolmuştum sadece , " dedim rahat olması için. "Alisa nerde ? " Dediğimde bakışlarını kaçırdı. Kaşlarımı çattım.
"Şey, Alisa odasında," dediğinde nedense yalan söylediğini düşünüyordum.
"Neden seninle gelmedi ," dediğimde gülmeye çalıştı.
" Uyuduğu için uyandırmadan önce geldim," dediğinde gözlerimi kısıp ona baktım. Leya'yı ne kadar tanıyorsam yalan söylüyordu.
"Yok , yemedim " dediğimde başını salladı.
"Vallaha odasında Naz , merak etme . Kendisi gelicek seni görmeye . Neyse Alisa'yı boş ver şimdi. O Çağan seni ormanda kurtaran çocuk değil mi ? " Dediğinde başımı olumlu anlamda salladım." Dün karşılaştığınızda sana olan bakışları öğrencilerin dilinde ," dediğinde kaşlarımı çattım.
"Anlamadım, ne dili ? Ne konuşuyorlar? "
"Bir muhafızın son kalan hizmetçi bir Kardinel üyesine bakışları farklıydı falan filan daha bir çok şey konuştular," demesiyle gözlerimi devirdim. Hangi dünya olursa olsun ,dedikodu için hangi çağda yaşadığımızın farkı yoktu. İnsanlar hep aynıydı.
"İlgilenmiyorum . Bak Leya o Esila denen kadına zerre güvenmiyorum. İçimde bir sesler o kadının tekin olmadığını söylüyor. Alisa'ya da söyle dikkatli olun . Buradaki her kese her şeyi anlatmayın. Ne kadar mümkünsüz deseler de, ben burdan kurtulmanın bir yolunu bulucam . Sadece biraz zaman gerekiyor. O zamana kadar burda kalmalıyız ," dediğimde başını salladı.
"Benim yemekhaneye gitmem lazım kahvaltı için, kolay gelsin sana " dediğinde gülümseyerek yanağına öpücük bıraktım. O gittiğinde bende ne iş yapacağımı öğrenmek için Esma denen cadıyı bulmak için akademide dolaştım.
Sonunda bulduğumda bakışları beni bulduğunda sinirliydi.
"Sen neden bu kadar geciktin ? Saat yeddide burda ol dememiş miydim ben sana ? " dediğinde kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Sadece yarım saat geciktim, işim vardı " dediğimde sinirle üzerime yürüdü.
"Senin tek işin burda hizmet etmek . Özel işlerini izin gününe ertele ! " Dediğinde daha fazla uzatmasın diye başımı salladım. Elime kağıt tutuşdurdu.
" Öğrenciler şuan yemekhanede , daha sonra da derslere girecekler. Dersler bitene kadar listedeki odalar pırıl pırıl olucak! Hepsini gelip kontrol edicem ! Baştan savma bir iş görürsem, odaların sayını artırırım ," dediğinde gözlerimi verdiği kağıtta ki yazılara çevirdim. Ne ? Bu bir şaka olmalı ! Altmış tane odayı mı temizlemem gerekiyor ?! Hemde tek başıma!
"Altmış tane mi ? " Dediğimde kaşlarını çattı.
"İtirazınız mı vardı ? " Demesiyle gözlerimi büyüttüm. Bu kaçık kadın gerçekten ciddiydi ! Ben nereye düştüm tam olarak !
"Yalnız başıma o kadar odayı nasıl toplaya bilirim? Ayrıca ben açım, daha doğru düzgün bir şey yemedim ," dediğimde eliyle merdivenleri gösterdi.
"Önce işlerini bitir , erken uyansaydın , şimdi karnın aç olmazdı" dediğinde beni yalnız bıraktı. Allah'ın cezası manyak kadın! Ucube!
______________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lanetliler
Mystery / Thriller"Bu yaşadıklarımıza gerçekten inanamıyorum, şaka olmalı! " "Belki de düşündüğümüz gibi kabus değildir Naz , "