9.Bölüm

701 36 13
                                    

Azer Siyam Şehzade

Sabahın erken saatlerinde uyanır uyanmaz tüm masumluğuyla kollarımın arasında yatan Lavinya'ya bakıp adeta eşsiz bir güzelliğe sahipti ve o güzelliği ile tamamen bana aitti her ne kadar onu bu huzurlu uykusundan uyandırmak istemesem de ne yazıkki duştan sonra onu uyandırmak zorundaydım.

Biran önce onun da istediği gibi Mardin havaalanına birlikte gidip Kapadokya'ya hiç vakit kaybetmeden gitsek iyi olacaktı onun aksine ben daha önce Nevşehir Kapadokya'ya gidip Uçhisar kalesi,Karanlık kilise ,Ürgüp, Mazı yeraltı Şehri olmak üzere bir çok tarihi yeri gezmiş ve oradaki otellerde konaklamıştım.

Bu sefer tek fark evli biri olarak şuan kollarım da huzur içinde yatan güzelimle birlikte gitmek ve oraları en az eskisi kadar büyük bir istekle onu gezdirmek ise benim için adeta büyük bir zevk olacaktı ona ayrıca başka bir süprizim daha olacaktı bunu ise onun tek istediği yer olan Kapadokya'da uçan balona bindiğimiz anda gökyüzünde Kapadokya'nın eşsiz manzarası altın da bu süprizimi gerçeklestirecektim.

Bedenime sardığı kollarını büyük bir titizlikle bedenim den isteksiz bir şekilde olsa da çözüp onu uyandırmadan yataktan çıkıp banyoya doğru adımlamaya başladım biran önce duş alıp giyinsem iyi olacaktı nede olsa daha Lavinya'nın uyanması gerekiyordu.

Banyonun önüne gelir gelmez kapısını açıp içeriye girip ardımdan kapısını kapatıp duşakabine doğru ilerleyip cam bölmesini açıp hemen içeriye girip ardımdan cam bölmesini kapatıp duş başlığını ayarlayıp ılık suyun başımdan aşağıya akmasına izin vermiştim bu süreçte benim yokluğumda Şehzade konağını düşünmeme bile gerek yoktu.

Sonuçta arkamda dağ gibi babam vardı oda benim yokluğumda en az benim kadar burayı büyük bir titizlikle yöneteceğini çok iyi biliyordum nede olsa daha önce bu konağın ve aşiretin başın da o vardı bugünlere gelmem de ise onun büyük bir katkısı vardı.

Herşeyi zaman içinde ondan öğrendiğim kadar ağalığıda aldığım eğitimden sonra mezun olur olmaz Mardin'e ayak basar basmaz ondan bir miras gibi bana geçmişti bu süreçte onu hüsrana uğratmak yerine gururlandırmış başını önüne eğmemiştim.

Tıpkı onun dediği gibi Mardin'de hükümdarlığımı kısa süre de sağlayıp korkulan ve acımasız bir ağa olduğum kadar onun lafını ikiletmeden her ne kadar tereddütte kalsamda dahi onun istediği şekilde evlendiğim de ise bana gururla bakıp onu ne kadar mutlu ettiğimi söylemişti.

İyiki de babamın dediğini yapıp evlenmiştim yoksa hayatta Lavinya karşıma çıkmaz onun o eşsiz güzelliğine dahi sahip olamazdım bu süreçte bana düşen ise onu bu güne kadar alışık olduğu giyim tarzı olan sade ve normal giyiminden bu süreçte tamamen uzaklaştırıp tamamen yeni bir tarza büründürüp tam da istediğim gibi alımlı bir kadın gibi giyinmesine elimden geldiğince yardım etmekti.

Nede olsa veliahtımı dünyaya getirir getirmez bu konağın hanım ağası olacağı kadar ebediyen ona kıyacağım resmi nikahla kadınım da olacaktı o günü ise büyük bir sabırsızlıkla bekliyordum duştan çıktığım da ise belime bir havlu sarıp banyoda ki aynanın karşısına geçip küçük bir havlu yardımı ile saçlarımda ki nemi aldığım da kısa süreliğinede olsa aynada ki yansımama bakıp sol göğsümde ki döğmeye gözüm iliştiğin de dün Lavinya'nın kollarımın arasındayken sorduğu soru aklıma geldi.

Aynanın karşısında istemsiz bir şekilde dudağımın kenarı kıvrılınca onun bir pusula olduğunu en az kalbim kadar o kadar kızın içinde onu bulmam için onun da bana yol gösterdiğini söylediğim de ise yüzünde ki tarifi dahi mümkün olmayan mutluluk ise tekrar kısa süreliğinede olsa gözlerimin önüne geldi.

ŞEHZADENİN GÖLGESİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin