8.Bölüm

1K 54 5
                                    

Lavinya Karaca

O gün Azer Siyam'ın konuşmalarına her ne kadar istemeden de şahit olsam da dudaklarından başka bir kadının adını duymak ise beni tamamen tarifi mümkün olmayan bir çaresizliğe sürüklediği kadar bir uçurumun ucu bucağını görmeden oradan tamamen düşmeme sebep oldu.

İstediğim kesinlikle bu değildi Azer Siyam'a karşı yaklaşımlarım nede ona karşı tereddütte tamamen kalmalarım beni bir çırpıda gözden çıkarıp Niran denilen o kadınla konuşmalarını duymamı hak ettiğimi bana gösteriyordu.

Azer Siyam'dan korkmam kesinlikle onun Mardin'de ne kadar acımasız ve zalim biri olduğun dan tamamen kaynaklanıyordu daha çok küçükken bile ailemle birlikte yaşadığım Mardin'den çok uzakta bulunan köyümüz de bile babası Ahmet ağa tarafından ne kadar zalim bir şekilde eğitilip yıkılmaz biri olarak büyütüldüğü hep anlatılıp duruluyordu.

O zamanlar bile ailem onun yıllar sonra ne kadar kudretli bir ağa olacağını onunla evlenecek kızın ne kadar şanslı olacağını söyleyip duruyorlardı o zamanlar çok küçük olduğum için bu söyledikleri bana birşey ifade ettirmezdi.

Nerden bilebilirdim ki daha o zamanlar benim için planları olduklarını beni bu kadar kolay bir şekilde gözden çıkardıklarını asıl Azer Siyam Şehzade'ye beni eş olarak seçtiklerini onların tek amacı ise yaşadıkları bu fakir ve sefil hayattan biran önce benim sayemde kurtulacak olmalarıydı.

Biliyordum ki babam beni büyük bir gönül rahatlığıyla Şehzade konağına bırakır bırakmaz ilk amacına ulaşmış asıl amacına ise Azer Siyam'a bir veliaht vereceğim sıra da ulaşacaktı her ne kadar aileme ve babama kızgın olsam da biliyordum ki eğer Azer Siyam beni seçmeseydi babam beni bu konuda tamamen sorumlu tutup sorgusuz sualsiz bir şekilde köyümüze götürüp itiraz hakkı dahi bana tanımadan yaşlı bir adamla evlenmemi sağlayacaktı.

En azından Azer Siyam'ın beni seçmesi ile böyle bir durumdan kurtulmuştum bana düşen ise tıpkı Azer Siyam'a söz verdiğim gibi onunla olan evliliğimi kabullenip tamamen evli biri olarak Şehzade konağının hanım ağası gibi şimdi den davranmayı öğrenmemdi o ne kadar yıkılmaz ,güçlü biri ise benim de sonuçta öyle olmam gerekiyordu.

En azından en ufak bir sorunda bile yıkılmam gerekiyordu bu kadar çabuk hayata atılmam gerekiyorsa eğer ben den bekleneni biran önce yapıp hayata dimdik bir şekilde atılacaktım Azer Siyam bu sabah erkenden konaktan ayrılmış şirkete gideceğini bana söylemişti.

Her ne kadar o kadınla görüşmeye gitmeyeceğini söylese de yine de huzurlu değildim içimde nedense tarifi imkansız bir sıkıntı vardı hamile kalıp doğum yapana kadar her ne kadar Azer Siyam'ın bana bu yapmayacağını bilsemde yine de içim de tükenmek bilmeyen bir yangın vardı.

Azer Siyam çok yakışıklı olduğu kadar heybetli biriydi de benimle ilk birlikte olduğun da sol göğsünde ki döğmeyi görmüş o an ondan korktuğum içanlamını dahi ona soramamıştım kahverengi kuzguni bakışlara her ne kadar sahip olsa da sert ve yıkılmaz bir yapıyada aynı zaman da sahipti.

Bu olanları daha fazla düşünmeden kahvaltıya inmek için giyinme odasına hiç vakit kaybetmeden girmiş Azer Siyam'ın benim için bizzat aldığı kıyafetlerin arasından bedenime uygun çiçekli oldukça sade bir elbise elime alıp bedenime hemen geçirmeden önce yandaki fermuarını hemen açıp başımdan aşağıya geçirip bedenimle tamamen bütünleşmesini sağladım.

Elimle yandaki fermuarını kapatır kapatmaz ise oldukça yumuşak dokusunun üzerinde ellerimi dolaştırıp yüzümde ki gülümseme ile aynada ki yansımama baktım daha önce hiç bu kadar güzel elbiselere ne sahip olmuş nede bir arada görebilmiştim.

ŞEHZADENİN GÖLGESİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin