ŞEHZADENİN GÖLGESİNDE

4.Bölüm

Lavinya Karaca

Azer Siyam'ın babası Ahmet ağa bir hafta işe gitmesine gerek olmadığını bu süreçte benimle bolca zaman geçirmesini söyler söylemez Azer Siyam benimle birlikte hemen babasının yanından ayrılıp avluda ki merdivenlere doğru ilerlemişti.

Böylelikle başıma gelecekleri çok iyi anlamıştım bir kez dahavAzer Siyam'ın koynuna hazırmıydım tabiki de hayır ilk birlikteliğimiz de canım çok acımıştı bunun bilincin de olmasına rağmen hoyratça hareketlerine devam etmiş bedenime hükmetmeye devam etmişti.

İlk başlarda her ne kadar canım acısada korkumdan bunu ona belli etmemiştim eğer sesimi çıkarırsam başıma nelerin geleceğini çok iyi biliyordum.

Sonuçta onun imam nikahlı karısı olabilirdim ama bu onun acımasız, zalim, kalpsiz halini bana göstermeyeceği anlamına gelmiyordu ne yazıkki Mardin'de herkes ondan korkar emirlerine karşı çıkmazlardı onun tarafından büyük bir gazaba uğramaktansa yoluna çıkmamaya çalışırlardı.

Kızlarını bu konağa getirmelerinin sebebi ise Azer Siyam'ın dev servetine ortak olmak onun gibi güçlü bir damatlarının olmasını istemeleriydi kısacası hepsinin gözünü hırs,mevki,güç ve para bürümüştü.

Geride kalanlar ise umurlarında bile dahi değildi nede olsa bu yolda herşey mübahtı onun acımasızlığı Mardin sınırlarını aşmış civar köylere kadar ulaşmıştı peki bu ailemi korkutmuşmuydu tabikide hayır aksine kendilerini Şehzade konağının gölgesinde bu servetin keyfini çıkarmak için sığınmışlardı.

Bu uğurda ise beni hiç çekinmeden gözden çoktan çıkarmışlardı bile Azer Siyam'ın odasının önüne geldiğimizde birlikte onun açtığı kapıyla içeriye girmiş onun yönlendirmesiyle odasında ki koltuklara oturmuştuk .

Hemen eline bir içki alıp önünde ki bardağa koyup yudumlamaya başlamış ardından ise tamamen arafta beni bırakacak o sözleri bir çırpıda hiç düşünmeden kendinden emin bir şekilde söylemişti.

İtiraz ettiğim de ise eğer ben hazırlanmasam kendisinin beni hazırlayıp öylece koynuna alacağını söylemişti tüm acımasızlığıyla artık bu sözlerden sonra ise mücadele etmeye gerek yoktu eğer biraz daha üstüne gidersem başıma nelerin geleceğini acımasızlığından payıma neyin düşeceğini çok iyi biliyordum.

Mecburende olsa yanından yıkılmış bir halde kalkıp hemen giyinme odasına doğru ilerledim mecburende olsa ne kadar istemesem de Azer Siyam'ın dediğini yapıp benim için özel olarak hazırlanan bölmeye yönelerek birbirinden pahalı,gösterişli,modern,marka kıyafetleri es geçip iç çamaşırı ve geceliklerin olduğu kısma hemen yöneldim.

Her ne kadar Azer Siyam'dan Mardin'de ki kadınların giyim tarzına yakın kıyafetler beklesem de beni açıkçası bu yönüyle çok şaşırtmıştı oldukça zevkli biri olduğu her halinden belliydi bu giyiminden ,ayakkabılarından, tarzından çok açık bir şekilde belli oluyordu.

Lükse oldukça düşkün biriydi nede olsa Şehzade konağının tek varisiydi gecelikleri tek tek incelerken adeta gördüklerime inanamadım adeta küçük dilimi şaşkınlıkla yutacaktım hepsi bir birinden iddalı ,oldukça cesur, açık seçik geceliklerdi bunları utançtan hayatta giyemezdim.

Hepsi bana çok fazlaydı daha on yedi yaşımda olmama rağmen bir anda kendimi ailem yüzünden evli biri olarak gördüğüm yetmiyormuş gibi birde bunlardan birini giymek zorunda kalıyordum.

Biraz kararsız kalsam da sabah ki olanlar gözümün önüne gelince mecburen de olsa gül kurusu bir geceliği hiç içime sinmese de elime alıp kenara koyup üzerimdekileri tek tek çıkarmak zorunda kaldım.

Tamamen çıplak kaldığım da ise aynada ki görüntüme baktım aslında çelimsiz biri değildim vücudum oldukça alımlı,göğüslerim de oldukça diriydi hafif çıkık kalçalara sahiptim keşke yüz güzelliğim kadar vücudum da babaanneme benzemeseydi.