37.

10 2 0
                                    

Nihayet haftasonu gelmişti. Belfü çok heyecanlıydı. Babasını görecekti. Herhangi bir sorun çıkartmadığı için ona minnettardım.

Belfü'nün tişörtünü giydirdikten sonra babasının evine doğru gidecektik ki evden çıktığım gibi siyah bir araba görmek hem Belfü'yü hem beni şaşırttı.

"Anne bu araba ne zengin mafya bizi mi kaçırıyor? Babamdan zenginse kaçarım." Gülmeye başladım. Aklı hiç iyi yerlere çalışmıyordu.

"Senin baban zaten zengin güzelim yüksek ihtimal onun arabası gel soralım. Birde seni uyarıyorum böyle arabalar görünce ben onay vermeden sakın binme yoksa kötü adamlar seni alır."

Eliyle ağzını kapattı. "Kötü adamlar mı?" Başımı salladım. "Çok kötü adamlar." Siyah arabanın camına tıklayınca açıldı.

"Evet Mayıs hanım sanırım siz olmalısınız Poyraz beyin emri var, biz sizi bırakacağız." Sinirle güldüm. "Pardon? Şimdilik kabul ediyorum ancak söyle o siktiğimin Poyraz beyine ben de kızımda yürüyebiliriz tamam mı?"

Adam deliymişim gibi bana baktı. "Pekala Mayıs hanım eğer Poyraz bey yine emir vermezse öyle yaparız." Gözlerimi devirdim. Poyraz'dan nefret ediyordum.

Arabaya bindik. Bir adam daha vardı. Belfü otururken arabayı incelemeye başladı. "Anne babama diyelim satsın bunu parası bize gelir."

Sadece ilkokul 2. Sınıfa giden bir çocuğa göre çok mantıklı konuşuyordu. "Sen nereden öğreniyorsun bakalım bunları?"

Kıkırdadı. "Sınıf öğretmenimiz biliyorsun çok üçkağıtçı." Bu gidişle o okula gidip o adamı basacaktım derin nefes aldım. "Peki anneciğim ama sen yine de ders harici öğretmeninin dediklerine kulak asma."

Belfü masumca kafa sallarken biz gelmiştik. Poyraz bahçede bekliyordu. Belfü etrafa bakmaya başladı.

Poyraz Belfü'yü görünce gözleri doldu. Belfü masumca bana baktı. "Anne babam nerede?" Elimle Poyraz'ı gösterdim. Poyraz dolu gözlerle kızına bakıyordu.

Yanımıza gelip Belfü'yü kucağına aldı ve saçlarını okşadı. "Sen şimdi benim babam mısın?" Poyraz dolu gözleri ile başını salladı ve Belfü'yü şakağından öptü.

İçeriye geçtiğimizde Belfü Poyraz'ı soru yağmurlarına tutmaya başladı. "Sen şimdi benim babam mısın? Babamsan düşmanlardan nasıl kaçtın? Nasıl düşmanlar vardı? Sen çok mu zenginsin? Zenginsen bana da verir misin? Annemle neden aynı evde değilsiniz?" Poyraz hepsini sıkılmadan cevapladı.

Belfü'ye tamamen masum gözlerle bakıyordu. Gülümseyerek onları izledim. Bir anda Belfü ayağa kalktı. "Siz şimdi birbirinizi seviyorsunuz ya..." Başımızı salladık Belfü elini ağzına götürüp sırıttı. "O zaman neden öpüşmüyorsunuz?"

Yanaklarım kızardı. "Annem sen bunları nereden öğrendin?" Belfü gülümseyip omuz silkti. "İzlemek istiyorum hadii."

Çaresizce Poyraz'a baktım. Her dediğini yaptıran bir kıza sahip olmak çok zordu.

Poyraz başını salladı. "Sen yeter ki iste kızım." Poyraz yanıma geldi. Gözleri kırmızı dudaklarıma takılı kalmıştı.

Bende dudaklarına baktım. Belfü'ye göz ucuyla baktığımda elinde telefon sırıtarak bizi kaydediyordu.

Çok fena bir çocuktu. Bir anda Poyraz beni öpmeye başlayınca Belfü çığlık attı. Poyraz'ı hemen itmeye çalıştım ancak Poyraz milim oynamadan beni öpmeye devam etti.

2 dakika sıkıldığımdan saydım tam iki dakika sonra ayrıldı. Kulağına fısıldadım. "Sadece küçük bir öpücük kondurup ayrılacaktın!"

Poyraz sırıtıp kulak mememi emdi ve kulağıma fısıldadı. "Daha gerçekçi olsun istedim." Gözlerimi devirip ondan uzaklaştım.

"Eee yemek yemek istiyor musun Belfü?" Belfü başını salladı. "Babam zengin değil mi hizmetçiler hazırlasın."

Dediğine gülümsedim. "Aslında hizmetçiler var haklısın kızım anneni de yormayız."

"O zaman biz film izleyelim hizmetçiler de yemek hazırlasın." Belfü başını salladı.

Üçümüz için uygun bir film düşünmeye başladım. Belfü ile beraber izlediğimiz bir romantik film geldi aklıma.

Çakma Sindirella. Camilla Cabello ve Nicole Galithzine'nin ortak filmi aklıma en uygun gelen oydu.

Uzandık. Yanımızda patlamış mısır veya cips yoktu ancak keyifliydik. Filmin ortalarına geldiğimizde yastığına sarılan Belfü'yü izlerken Poyraz'ın boynumu okşadığını fark etmiştim.

"Ne yapıyorsun?" Omuz silkti ve okşamayı bıraktı. Bir kaç dakika sonra yemek hazırdı; el yapımı pizza.

Yemeği yemeye başlamıştık. Belfü yerken ağzı salça olmuştu ve Poyraz gülerek silmişti.

Onları gülerek izliyordum. Poyraz piçin önde gideni olmasa şuan sanki mutlu aile tablosunun içinde yer alıyordum.

Poyraz pislikti. Poyraz'a güven olmazdı. Poyraz sadık değildi sadakat duygusu ile uzaktan yakından alakası yoktu, Poyraz çabuk aşık olur çabuk soğurdu. Poyraz kadınları eşya olarak görür kullanıp atardı.

Zamanında olan deneyimlerimden Poyraz ile ilgili böyle bir yargıya varmıştım. Lisede sürekli diken altında yaşamıştım Poyraz benden ayrılırsa diye ki ayrılmıştı da bir çocuk bırakarak bana.

Zorlamayla olur-Yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin