Bölüm 1

4 0 0
                                    

(...)

Ekim 04, Cuma...

Yaz Tatilimizin son hafta sonuydu. Sabah uyandığımda halen yorgundum. Sarp, merakla bana bakıyordu. Yüzünde öyle bir endişe vardı ki güldüm. Günaydın faslından sonra beni neden bu kadar merak ettiğini sordum. Bana erkenden yattığımı ve saat 1000 olmasına rağmen de uyanmadığımı söyleyince başucumda ki dijital ekranlı saate baktım saat 1030du. Hiç bu saate kadar uyumamıştım ama erkenden yattığım da söylenemezdi. Neredeyse gece yarısıydı yattığımda.

Hiç yataktan çıkmaya niyetim de yoktu. Sarp'a Yaman'ı sordum, Yaman da kendi evindeymiş. Bugün Batu, Recai Amcanın Hastanesinde kaldığı rezidanstan eşyalarını alıp, Yaman'ın yanına taşınacaktı. Böylece onlar da ev arkadaşı olacaklardı. Batu ile Yaman okulda çok yakın arkadaşlardı sonrasında da birbirlerini kaybetmişlerdi. Batu, Recai Amca'nın yanında çalışmaya başlayıp Tuna'nın Güvenlik Müdürü olunca şans eseri Yaman ile karşılaşmışlardı. İkisi de bu tesadüfe halen şaşırıyorlardı.

Yiğit'ten aldığımız haber sonrası Batu'yu Hastanede ki rezidansta bırakamazdık. Birincisi Hastanelerin ne hale geleceğini bilemiyorduk. İkincisi oradan gelip gitmesi zaman alıyordu. Bu arada Batu Hastaneden tüm eşyalarıyla gelirken yolda koşuya çıkan Poyraz'ı görmüştü ve buraya geliyorsa götürmeyi teklif etmişti. Poyraz sadece koşuya çıktığı halde gelmeyi kabul edince de ikisi beraber Ufukların evine gelmişlerdi. Poyraz iyi yürekli bir çocuk olduğundan, Batu'nun eşyalarına yardım etmişti. Yaman da Batu'nun yerleşmesinin kalanını ikisinin beraber halledebileceklerini söyleyince de Poyraz bize geldi. Kapı çalınca kapıyı Sarp açtı, Poyraz da içeri girdi. Ben odamda yataktan kalmamakta ısrar ediyordum. Bugün kim gelirse gelsin, ne yaparsa yapsın yataktan sıkılana kadar yatağımda kalacaktım. Saçma bir inatla yatakta gerine gerine yatıyordum.

Sarp ve Poyraz'ın beni ikna etmeleri üzerine Kafeteryaya geç kahvaltı yani Brunch'a gittik ama ben de ısrar ettiğimden yürüyerek gittik. Tuna ile Ryan'ı da çağırdık. Kafeteryada sürprizsiz, olaysız mükemmel bir gün geçirdik, akşamüzeri Sarp, Poyraz'ın dairesini yerleştirmesine yardım etmeye Poyraz ile Poyraz'ın 1+1'ine gitti. Kuzey de bir ihtiyaçları olursa diye onlarla gitti. Böylece Kafeterya da Yaman, Tuna, Batu, Ryan ile ben kalmıştık. O gün ilk defa neler olabileceğine dair değil neler yapabileceğimize dair konuşmaya başladık. Serdar'ı da Yiğit'in bize anlattıkları hakkında bilgilendirmiştik. Serdar şu an ilk şoku yaşıyordu. Serdar bize Kafeteryanın tedarikçisinin telefonlarını verdi. Bunlar bir kaç ilde Restoranlara malzeme ve yiyecek temininde bulunan bir firmaydı ama firma tamamen no name bir firmaydı. Öyle cafcaflı kamyonları, üniformalı personelleri yoktu. Beyaz bir kamyon arkadan depoya yanaşıyordu, Serdar lazım olan şeyleri söylüyor ya da gösteriyordu, Adamlarda hemen istenildiği kadarını ya da kamyonda olanı indirip daha lazımsa da daha sonra geçerken bırakıyorlardı. Çok değişik bir çalışma sistemleri vardı. Ben de bunları Serdar'dan dinleyerek öğrendim. Serdar, bu firmanın başında ki genç adamı aradı, telefonda genç adamla tanıştık. Girişimci, atılgan birisiydi. Bizim yazlığın olduğu ilde de etkinlikleri vardı ama yazlığın yeri oldukça uzaktı ama sadece haftada bir gün o tarafa servisleri olduğunu söyledi. Bu bana hayli hayli yeterdi. Adama Yiğit'in bize tarif ettiği koşulları saydım, bu koşullarda bile hizmetiniz devam eder mi dedim. Adamın kendisine olan güveninden daha fazla personeline güveni vardı ve bunlar sanırım aşiret gibi bir geniş bir doğulu aileydi. Adam bu saydığım meydan okumada bile kesintisiz hizmet verebileceğinden bahsedince genç adam ile telefonda sözlü bir anlaşmaya vardık.

Bu görüşme moralleri düzeltip, çaresizlik hissimizi azaltınca, Tuna, Çağan, Yaman ve Batu'dan oluşan bir beyin takımı kurduk. Bu dörtlünün işi tamamen bu Yiğit'in anlattığı koşullara hazırlık olacaktı ve hazırlık için de Yiğit'e göre sadece bir ayları kalmıştı. Tuna bu görev grubunu hemen evinde toplamaya karar verince dördü beraber Tuna'nın evine geçtiler. Ben eve yürüyerek dönebilirdim ki hayatım boyunca okuldan eve, evden okula yürümüş biri olarak bundan rahatsızlık duymayacaktım.

FIRTINA, Sezon XIIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin