Bölüm 5

2 0 0
                                    

(...)

Kasım Ayı...

Kasım Ayının hemen başında, bizim minikler galip gelmişler ve Serdar'ı ikna etmişlerdi. Serdar, minikleri de almış Beyaz Şirket SUV'si ile Yazlığa geldi. Bizimle tam bir hafta kalacaktı. Bu arada onun hayatını nasıl düzenlediğini konuştuk. 1+1 işini Kuzey ile konuşmaya çalışmıştı ama Kuzey onu bizimle konuşmaya ikna etmişti. Serdar, yeni bir hayat kurmanın onu yorduğunu düşünüyordu. Öncelikle buna hazır olmadığını anlamıştı.

Çocuklar ise bizim yanımıza gelirlerse Ailelerini daha rahat ders çalışabilecekleri konusunda ikna etmişlerdi. Çocukların hepsi kalabalık Ailelerde yaşıyorlardı. Meriç'in dört kız kardeşi vardı. Hepsi de Meriç'e hayrandı ama Meriç Ağabey olmaya çok meraklı değildi. Kendisinde halen keşfetmek istediği bir sürü şey vardı. Ferhat'ın iki ablası vardı. İkisi de evlenmek üzereydi. Ersan'ın da bir ablası ve iki kız kardeşi vardı. Çocukların bizimle tanışmaları ve bizim okula devam etmeleri, onların hayat görüşlerini falan kökten değiştirmişti.

Serdar onlara bir hafta süre vermişti, bu arada onları izliyor, verdikleri sözleri tutup tutmayacaklarını da kontrol ediyordu. Aralarında kavga ettikleri anda, hatta kavga bir kenara, en ufak bir tartışmaları bile onların çuvalladıkları anlamına gelecekti ve hafta sonu dönmesi gereken Serdar'ın arabasında kendilerini geriye Şehre dönerken bulacaklardı.

Çocuklar ise çok uslu ve adeta birer sevgi kelebeği gibiydiler. Bu durumları Serdar'a yapmacık geliyor, sadece Serdar'ın şüphelerini daha da arttırıyordu. Serdar ne yaparsa yapsın, Serdar'a onları geri götürmesi için tek bir sebep vermediler. Sanırım Şehir de geçirdikleri zamanda ve etraflarında değişen hayatlarından çok ders almışlardı.

Çocuklar genellikle bizimkileri tanıyorlardı ve bu ziyaretlerinde tanımadıklarıyla da tanıştılar. Eren, Mert ve Derrick ile tanıştılar. Bizim Minik Üçlü onların da gönüllerini fethettiler.

Hep beraber çocuklarla otururken Meriç sonunda dayanamadı, üçlünün aslında bizimle vedalaşmaya geldiklerini hafta bittiğinde de Serdar Agaları ile geri dönmeye niyetli olduklarını anlattı. Serdar dahil hepimiz bu samimi itirafa şaşırmıştık. Bunun sebebini sorduğumuzda da daha acı bir konuşma geçti aramızda. Bu konuşma gerçekleşirken Serdar, Ben, Rüzgar, Yiğit, Tuna, Çağan, Mert, Derrick, Yaman, Batu, Poyraz, Eren, Ryan, Serkan Egemen hepimiz bahçede ki büyük salıncaktaydık. Salıncağa aldığı kadar diğerleri yerlerde yada ayakta hep birlikte sohbet ediyorduk.

Üç Miniğin Sözcülüğünü Meriç üstlenmişti. Serdar'ın Mahalleden taşınması onları çok etkilemişti. Ananenin vefatı onları çok etkilemişti. Ananenin etrafında son bir yıldır kurulan düzen onların en mutlu olduğu zamanlardı. Aileleri de kendileri de mutluydu. Şimdiyse, Anane vefat etmiş, Serdar mahalleden ayrılmış, çok iyi bildikleri evde başkaları oturuyor, düzenlerinin bozulduğunu anlamışlardı. Sırf buraya gelip bizi görmek için Serdara uzun bir süre yalvarmak zorunda kalmışlar, Serdarı bulamadıkları için telefonla aramışlar, hepsinin erkenden paketleri sırf bu yüzden bitmiş, sonuç ta alamamış, çok çabalamış ama bir türlü başaramamışlardı. Onların yeni tanıştıkları dünyada bunca çabanın mutlaka ödülü oluyordu ama onların geriye döndükleri dünyada çok fazla çabalayıp ödül beklememek ana kuraldı ve o dünyaya dönüşü hiç istemedikleri halde mecbur kalacakları içlerine doğuyordu.

Serdar sorumlu davranıp, onları kendi aralarında kavga etmemeleri hatta tartışmamaları, büyürken arkadaşlıklarını bozmamaları için ders verdiğini sanırken aslında onlara ümitsizliği, çaresizliği hatırlatmıştı. Meriç'in beceriksizce bunları anlatmasını Serdar utanarak dinliyordu. Çocuklara göre, kendi küçük dünyalarında uzun geceler ve kederli sohbetlerin sonunda vardıkları nokta, Serdar gittiyse ve Pandemi yüzünden okul da yoksa, artık biz de yoktuk. Bu sebeple de en azından bize bir veda etmek istemişlerdi. Buraya bu kadar gelmek istemeleri ve Serdarı bunca zorlamaları aslında şımarıklık değil, son bir veda edebilme çabasıydı. Onlara göre bizimle aralarında ki köprüleri, Serdar'dı ve şimdi Serdardan da olduklarına göre artık bizi de kaybedeceklerini anlamışlardı. Onlara göre biz Serdar'ı yada Ananesini görmek için Mahalleye geliyorduk ve gelmişken de onlarla tanışmış ve onlarla da arkadaşlık kurmuştuk. Şimdi Anane ve Serdar olmadığına göre artık bizim için onlar da olmayacaktı ve buna çok düşünüp, tartışıp inanmışlardı.

FIRTINA, Sezon XIIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin