Jeongguk
Nerdesin sen?
Arıyorum ulaşılmıyo
Abine sordum o da bilmiyo
Annen götürmüş bi yere
Oğlum sen beni delirticek misin lan
Aklımı yitiricem Taehyung nerdesin
(19.35)🚬
"Anne saldım bombayı patlamasını bekliyorum."
"Sen ne fena birşeysin. Aynı bana çekmişsin."
"Annemin oğluyum."
Annem kahvelerimizi masaya bırakıp yanıma oturdu.
"Ee anlat bakalım nereden buldun bu deli oğlanı."
"Hah bak şimdi. Bizim Jimin bir ev bulmuştu. Neyse biz taşındık falan bir hafta geçti. Ben kütüphaneden dönüyordum. İş yeri belgelerini daha rahat inceleyebilmek için gitmiştim. Neyse eve dönüyorum sakince. Babam aradı konuştuk. Tam kapattı yoldan koşarak iki kişi geçti. Biri geçti sonra bu da bana çarparak geçti. Silahını düşürdü. Ben de avel olduğum için aldım. Sonraki gün gittim çarpıştığımız yerden bir dükkanın kamerasını izledim. Adam da tanıyormuş numarasını verdi. Aradım ama beni ciddiye almadı ben de mesaj attım. Bayağı sinirlendi ama nasıl küfür ediyo."
"Ha bir de küfür etti ve sen sustun."
"Ya sadece oynadım diyelim. Neyse bu bir hafta böyle devam etti. Sonra Jimin eve birinin girdiğini söyledi. Ben de ona sordum. Ama silah hâlâ bendeydi. O da inkar etmedi ben girdim dedi ama görsen nasıl nazik. Dört gün sonra falan Jimin salağıyla korku filmi izledik. Beni biliyorsun aşırı korkarım. Buna yazdım ama görmen lazım nasıl endişelendi. Eve geldi. Uyuyana kadar yanımda beklemiş. Ceketini ve silahını bırakmış. Yine yazdım bilerek bıraktım dedi. Sonra ben gecesinde deli gibi içtim. Sarkoşken buna sesli mesaj atmışım. Gelmiş almış. Bir de alnımdan öptü o gün."
"Siz ne diyordunuz? Hah! Kesin aşık!"
"Evet! Ondan sonra biz tartıştık. Bana bir ters yaptı. Ben de salağım bir ağlıyorum sanırsın dünya yıkılmış. O gün de abimle birlikte eve gelmiş. Ama kendini Soobin olarak tanıttı. Ben şüphelendim ama. Ceketi ve silahı almıştı benden. Ceket aynı parfüm aynı ses aynı. Anladım o olduğunu. Bundan bir iki gün sonra ben sokakta gezinirken yanlış yola girmişim bir baktım eski bir depo. Önünde abim ve Jeongguk. İkisine bakarken arkamdan biri ensemi tuttu itti beni. Abim sinirle ona bağırıyor, Jeongguk bir bana bir adama bakıyor. Bunu aldı depoya soktu. Gözlerinden alev çıkıcak."
"Ha sen bunların fakirhaneyi de buldun. Baban da sürekli oraya gidip duruyor. Biz lisedeyken de oradaydı sürekli."
"Abim beni eve götürürken dedim ki. Ama pat diye dedim yani. Ben Jeongguk'u tanıyorum dedim. Çok kızdı. Zaten sonraki gün babam geldi. Beni bayağı azarladı. O gece yine içtim. Yine ona yazdım. Gel dedim gelmedi. Sonra sabahın altısında dışarıdan kavga sesleri gelmeye başladı. Duyman lazım ama silah sesleri falan yükseliyor. Yine yazdım. Bir saat sonra eve geldi. Ben de üzerimde battaniye kapının önünde oturuyorum. O gün ilk kez yüzüne baktım. Sonra zaten babamı aradım eve gelicem diye. Eşyalarımı toplarken beni aradı."
"Ooo paşam bayağı tutuşmuş bu ev."
"Ne tutuşması o evin içinde ikimizi de yaktı. Bak aradıktan sonra şey dedi. Bana zarar vermekten korkuyormuş, ondan korkmamı istemiyormuş. O zaman benden uzaklaşmaya karar vermiş. Hayatımda beni seven ve koruyan insanlar olduğu için fazlalık olmak istememiş. Bir de ne zaman istersem aynı yerde bekliyormuş. Gece ikide çarpıştığımız sokakta. Ama ben hiçbir zaman gidebilecek cesareti bulamadım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
your trigger finger's mine | tk
Fanfiction"Sana öyle sahip çıkacağım ki uyurken boşluğa düşer gibi olduğunda bile benim tutacağımı bileceksin."