O Kart Götüne Girsin

gariban adam

Cyno

"Ben de iş için sık sık seyahat ediyorum. Araya mesafe girince ilişkiyi canlı tutmak çok zorlaşıyor bana göre. O yüzden normalde çok ilgilenmiyorum bu tarz işlerle."

"Belki doğru kişiyi bulamamışsındır. Mesela Nari ve ben birbirimizden uzakta yaşasak da iletişimimiz asla kopmadı." Çatalımla tabağımdaki pirinçle oynadım. "Kopmamıştık yani. Aramız ben mahvedene kadar iyiydi." Tighnari'nin o günden sonra bana attığı mesajlara bile dönmemiştim ve kendimi bu yüzden pislik gibi hissediyordum. Sırf beni geri sevmiyor diye ona kötü bir arkadaş olmam gerekmiyordu.

"Sormamın bir sakıncası yoksa bu tüm gece ağzından düşürmediğin Nari kim?"

"Arkadaşım. Sanırım."

"Sanırım mı?"

"En iyi arkadaşmışız. Öyle dedi."

"Emin misin?"

"Yoo."

"Anlaması güç birisin."

"Bunu ilk kez duymuyorum. Tighnari'nin böyle bir sorunu olmamıştı mesela. Çok zeki birisi. Ama böyle burnu havada tiplerden değil yanlış anlama."

"Ah yine geldi şu 'Nari'."

"Ne diyebilirim ki? Belki de kalbimin Nari'n olduğunu söyleyebiliriz."

"Ne?"

"Bak şimdi- Ya da boşver." Adamla konuşmakla o kadar ilgilenmiyordum ki şakamı açıklamaya bile hevesim yoktu. Şimdi bir düşününce herifin adını bile bilmiyordum. Nilou bir şey dememişti. Adam da muhtemelen konuşmanın başında kendini tanıtmıştı ama dinlememiştim. Tüm akşam Tighnari hakkında konuştuğum için Tighnari'yi düşünmeden eğlenceli bir gece geçirme planım da mahvolmuştu.

"Peki hobilerin neler? Kendinden hiç bahsetmedin."

Kollarımı göğsümde kovuşturdum. "TCG oynamayı severim."

"TCG mi? Şu kart oyunu mu?"

"TCG 'şu kart oyunun'ndan daha da fazlası. İçindeki kurallar ve çeşitliliği beni çok eğlendiriyor."

"Eh sonuçta sadece bir oyun."

Kaşımı çattım. "Kendini yansıtabileceğin bir sanat formu demeyi tercih ederim."

"Peki. Başka bir hobin var mı? Seni rahatlatan şeyler falan."

"Çölde gezmeyi severim."

"Çöl mü?" Papağan mıydı bu adam?

"Evet, elimden geldiğince gezmeye çalışıyorum."

Adam yüzünü buruşturdu. "Kupkuru bir yer. Hiç haz etmiyorum." Bu konuşma kadar kuru olamazdı herhalde.

"Ee peki sen nereleri gezmeyi seversin?"

"Muhtemelen Fontaine. İşim gereği sık sık Fontaine'e gitmem gerekiyor. Artık bana ikinci evim gibi hissettirmeye başladı. Doğal güzellikleri ve mimarisi de artıları."

"Hm."

"Artık kalksak mı acaba? Malum iş var falan."

Ayağa kalktım. "Aynen ya iş falan. Bu kadar eğlence yeter." Hiç eğlenmemiştim.

"Evet aynen."

Adamla beraber handan çıktık. Herifin hâlâ dibimde işi neydi bilmiyorum ama çok takmadım.

"Cyno?"

Gelen sesle arkamı döndüm.

"Tighnari?"

Siz: Nilou Celestia aşkına bu neydi?

Niloutus: ASIL SANA SORMALI HERİFİ TRAVMATİZE ETMİŞSİN

Niloutus: Bir daha kimseyle konuşmayacağım falan diyor. Sumeru'dan taşınacakmış.

Niloutus: Ne yaptın adama????

Siz: Ben bir şey yapmadım ki?

Niloutus: O zaman herif neden ülke değiştiriyor?

Niloutus: O kadar adama biraz moral verirsin belki diye ayarladım buluşmayı. Ne bileyim ikiniz de bir şeyler paylaşır rahatlarsınız diye. Ne yaptın ya of.

Siz: Ne?

Niloutus: Ne demek ne?

Siz: Adama niye moral vereyim ki?

Niloutus: ?

Niloutus: Canım daha geçen bunun sevdiceği bunu reddetti ya. Hatta daha bir hafta bile olmamıştır. İkiniz de aynı yollardan geçiyorsunuz diye birbirinizin derdini dinleyip arkadaş olun diye ayarladım yemeği.

Siz: Öyle mi olmuş?

Niloutus: Ne demek öyle mi olmuş?

Niloutus: Dinlemedin di mi?

Siz: ...

Niloutus: Yazıklar olsun ya. Emeğime yazık. :((

Niloutus: Ben sana o kadar arkadaş bulayım sen gariban adamı ülkeden kaçırt.

Siz: Ya ne bileyim ben randevu sandım çok ilgilenmedim.

Niloutus: Ne randevusu deli misin Cyno? Biriyle çıkmak istemiyorum dedikten sonra sana niye birini ayarlamaya kalkışayım? Dert arkadaşı aradım sana.

Niloutus: Kabul etmeseydin keşke...

Siz: Pardon.

Niloutus: Hadi onu geçtim MANYAK MISIN ADAMI NİYE TUTUP ARA SOKAĞA SÜRÜKLEDİN?

Siz: Açıklayabilirim.

Niloutus: N'olur açıkla.

Siz: Handan çıktık yürüyorduk biri seslendi.

Niloutus: Kim?

Siz: Tighnari

Niloutus: Ayyy of

Niloutus: Ne yaptın peki? Adamı sürüklemeden önce yani?

Siz: Ya cevap bile vermedim işte. Uzak durmaya çalışıyorum senin de dediğin gibi.

Niloutus: Aferin canım da lütfen etrafındakileri travmatize etmeden kaçmanın yolunu bul.

Siz: Ortada kalmasın istedim ya gariban adam.

Niloutus: Gariban adam...

Siz: Bir ara getir de özür dileyeyim bari kötü hissettim şimdi.

Niloutus: Köpek mi seveceksin Cyno ne diyorsun? Ayrıca dedim ya ülkeden gidiyor sağol. Fontaine'e taşınacakmış.

Siz: Ee ne güzel işte demişti Fontaine ikinci evim diye.

Niloutus: Hıhı aynen müthiş.