BİLİNMEYEN NUMARA-52.BÖLÜM

1.1K 96 3
                                    

Ne demek yanlış zarf olduğunu anlamış?Hani anlamayacaktı?

"Ne dedi sana?"diye sordum.Duru "Oyun bitti.Siz kurallarına göre oynamadınız.Ben kazandım dedi."dedi."O ne demekmiş?Daha açık konuşsana."dedim.Duru "Bilmiyorum.Bir daha Buse ablanın sesini bir daha duyamayacakmışız.Öyle dedi.Blöf yapıyor ya.Eline düşmemizi bekliyor."dedi."Sen kafayı mı yedin?Eline düştük zaten.Blöf falan yapmıyor."dedim.Duru "Bak.Kimseye bir şey söyleme.Buse ablanın iyi olduğuna eminim.Halledeceğiz."dedi."Duru pollyannacılık oynamıyoruz değil mi?Gerçekçi ol."dedim.Duru "Bilmiyorum Başak.Ne yapabilirim?Telefonunu bilinmeyen numaralara aç.Kendin duy."dedi.

Telefonu kapattıktan sonra Duru'nun dediği gibi numaramı bilinmeyen numaralara açtım.Bir umut beni arardı.

Beklemek istemiyordum.Duru mesaj attı."Seni aramasını söyledim.Biraz sonra arayacak.Sakin ol."yazmıştı.İyice panik olmuştum.

Telefonum çalmaya başladı.Telefonu açtım.İlk önce ses vermedim.Onun konuşmasını bekledim."Kendini akıllı sanan ergenler grubu."dedi ve güldü.Cevap vermedim."Ablanın sesni son kez duymana izin veriyorum."dedi ve telefonu ablama verdi.Ablam zor konuşuyordu."Başak.Ne istiyorsa yap.Lütfen."dedi."Abla.İyi misin?Sana bir şey mi yaptı?"dedim.Ablam "Başak.Dediğimi yap."dedi.Telefonu adam aldı."Sana son bir şans Başak.Ablanın ve ailenin ölmesini istemiyorsan dediğimi yap."dedi."Yapacağım.Söz veriyorum."dedim.Adam "Babanın odasındaki kasayı aç.İçindeki evrakları ve senetleri al.Sana gndereceğim kağıdı imzala.Babanın imzasının aynısı olmak zorunda.Yoksa olacakları biliyorsun."dedi."Ne?Neden yapıyorum bunu?"diye sordum.Adam "Yapmak istemiyor musun?Tamam.Ablana hoşçakal de."dedi."Tamam.Tamam yapacağım."dedim.Adam "Aferin.Yarın sabah kapının önünde başka bir zarf bulacaksın.Bu arada okulunuz bir hafta tatil.Tadilar uzun sürecek."dedi.Son cümle umrumda bile değildi.Dediğini yapacaktım.Ailemi kendi ellerimle batıracaktım.

Ertesi gün gerçekten de okul yoktu.Annem ve babam evden çıkınca odalarına girecektim.Bunu nasıl yapacaktım?Ben bir kez daha oyuna gelmek istemiyordum.Bir kez oyuna gelmiştik zaten.İkinci kez olmayacaktı.Ben dersimi almıştım.Olan biteni anneme ve babama anlatacaktım.

Annem ve babam evden çıkmıştı.Kapının önünde zarf falan yoktu.Bir süre bekledim.Daha sonra zil çaldı.Koşup kapıyı açtım.Zarfı gördüm ama bırakanı göremedim.Zarfı alıp içeri geçtim.Aileme ihanet etmek üzereydim.Sırf yaşamaları için onları bir bataklığa sürüklüyordum.Zarfı açtım.İçinde bir kağıt vardı.Kağıdı çıkarınca zarfın dibinde bir tutam saç olduğunu farettim.Kağıdı okumaya başladım."Vazgeçtim.Ne yaptığını bilmeyen ergenlerle çalışmak çok sıkıcı.Kendi işiömi kendim halledeceğim.Ablanın saçları sana hediyem olsun.Özledikçe koklarsın.Ne de olsa bir daha göremeyeceksin."yazıyordu.Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü resmen.

Ağlayarak babamı aradım.Babam "Efendim kızım?"diye açtı telefonu.Ağlayarak ve zar zor konuşarak "Baba...Yalan...Söyledim."dedim.Babam "Ne?Ne yalanı?"diye sordu."Ablam..."dedim.Babam " Başak noluyor?"dedi panikle."Ablamı öldürecek."dedim.Babam "Eve geliyorum."dedi ve telefonu kapattı.

Bir süre sonra babam annemle birlikte eve geldi.Anneme de söylemişti.Annemin ayakta duracak hali yoktu.Babam "Ne oluyor?"diye sordu.Olan biteni en ince ayrıntısına kadar anlattım.

Babam "Neden kendi başına iş yapıyorsun?Bir kez denedin olmadı.Akıllanmadın mı hala?"diye bağırdı."Ölmeyin diye uğpraşıyordum."dedim sessizce.Annem "Başak bunu nasıl söylemezsin?"dedi ağlayarak."Anne...Hepimizi tehdit ediyor.Ailelerimizle."dedim.

Babam hemen karakola gitti tabi.Duru ve annesi bize gelmişlerdi.Duru'ya da olanları anlattım.Duru "Kanka blöf yapıyor.Hatırlasana senin için de yapmıştı bunları."dedi."Ne yapacağım?"dedim ağlayarak.O sırada Ege ve annesi geldi.Annesi annemin yanına giderken Ege de bizim yanımıza geldi."Sen ne yaptın?"dedi sert bir şekilde."Ege şu an değil."dedi Duru.Ege "Senin yüzünden bizim ailelerimiz de riske girdi."dedi.Duru "Ege bir sus."dedi.Ege "Bu kadar bencil olmak zorunda mısın?"dedi."Ben mi bencilim?Ailem ölmesin diye ölmeyi göze aldım.Sizi zorla yanımda tutmuyorum.İstemiyorsan bu işe bulaşmasaydın."diye bağırdım.Ege "Bu iş sadece seni ilgilendirmiyor.Hepimizi ilgilendiriyor.Seni korumak için bu işin içinde değiliz.Olay bizi de ilgiledirdiği için bu işin içindeyiz."diye bağırdı.Duru "Ege saçmalamayı kes.Ne yapıyorsun?"diye bağırdı.O sırada Cenk içeri girdi."Ne oluyor?"diye sordu.Ege "Küçük hanım yine kendi yazıp kendi oynuyor."dedi."Ege bu kadar şerefsiz olmak zorunda mısın?"diye bağırdım.Ege "Sen bu kadar bencil olmak zorunda mısın?Bana bak kızım.Senin yüzünden ben ailemi kaybetmek istemiyorum."diye bağırdı.Ege'yi ilk kez öyle görüyordum.Duru'dan bile böyle bir şey beklerdim ama Ege'den h,ç beklemezdim.Cenk "Ege yavaş.Adam ol.Ne yapıyorsun?"dedi.Duru "Şu an sırası mı Ege?Buse ablanın sağ olup olmadığı belli değil sen burda ne yapıyorsun?"diye bağırdı.Duru'yla göz göze gelince Duru "Çok özür dilerim Başak.Gerçekten öyle demeycektim.Buse ablanın sağ olduğuna eminim.Sinirden öyle dedim."dedi."Dışarı çık Ege."diye bağırdım.Ege kapıyı çarptı ve dışarı çıktı.

Bir süre sonra telefonum çaldı.Bilinmeyen numara arıyordu.Telefonu açtım."Başak.Korkma.Benim.O şerefsiz ablana bir zarar vermedi.Merak etme."dedi."Nerden biliyorsun?Ne yaptığını biliyorsan durma.Polise haber ver.Kurtarsınlar ablamı.Yerini biliyorsun belliki."dedim.Adam "Yerini bilmiyorum.Gerçekten.Ama onu çok iyi tanıyorum.Yeri sürekli değişiyor.Merak etme.Ablana bir zarar vermeyecek."dedi."Yardım et ne olur?Ne yapacağız?"dedim.Adam "Önce Buse'yi kurtarmamız lazım.Sonra onları büyük bir zevkle ortadan kaldıracağım."dedi.

Yaklaşık beş saat sonra Ege yeniden bize geldi.Bir gelişme olmamıştı polisler tarafından.Ege içeri girdi ve "Çok özür dilerim.Öyle yapmamalıydım."dedi."Defol git Ege.Senden nefret ediyorum."dedim.Ege "Ya gerçekten isteyerek olmadı."dedi."Şu an görmek istediğim en son kişisin.Defol."dedim.Ege "Bak.Bu işte beraberiz."dedi."Beraber değiliz.Aileni de al git.Ölmek istemiyorsun ya."dedim.Ege "Başak..."dedi ve Cenk Ege'nin sözünü kesti."Rahat bırak kızı."dedi.Ege tekrar dışarı çıktı.

Tekrar telefonum çaldı.Bilinmeyen numara.Telefonu açtım ve ses vermedim.Adam "Ablanın saçlarını aldın mı?Buna bile sevineceksin."dedi."Bir yere kaçamazsın.İkinci kez aynısı olmayacak.Bu sefer Selim şerefsizi kazanmayacak."dedim."Polisler değil mi?Yine peşimizde?Bizim için çocuk oyuncağı.Polisleri atlatırız.Zaten bulamıyorlar.Ama siz.Bittiniz.Kendinize ve ailenize mezar bakmaya başlayın."dedi ve telefonu kapattı.

Tamamen kapana kısılmış gibi hissediyordum.Polis bu işe müdahale edemiyordu.Telefonlarımızı dinliyorlardı.Ama Selim'in buna da bir çözümü vardı sanırım.Çünkü hiçbir şekilde yerleri tespit edilemiyordu.

Ertesi gün ev yine polis dolmuştu.Bir sürü ifade aldılar.Hiçbir işe yaramayacağını biliyordum.

Ege geldi.Bu sefer yaqnımda Cenk ve Duru yoktu."Beni dinle."dedi."Seni görmek bile istemiyorum."dedim.Ege "Bak.Başak.Hepimizin sinirleri bozuk.Lütfen.Böyle bir durumda bana kızma.Sen haklısın.Bunu kabul ediyorum.Ama lütfen.Sana destek olmaya geldim."dedi."Ya desteğini istemiyorum senin.Git ve ölmemeye çalış.Anladın mı?"dedim.Ege "Ölüp ölmemem sıkıntı değil.Sen beni öldürüyorsun zaten şu an."dedi."Benim de sinirlerim bozuk Ege.Sen de tuz biber oldun.Ablamı sen mi daha çok seviyorsun ben mi?Show yapmaya geldiysen güle güle."dedim.Ege "Senin ablan benim de ablam gerizekalı.Nesini anlamıyorsun?Bulunduğumuz duruma bak.Affetmesen de yanında duracağım."dedi.

Polis yine ifade almak için beni yanına çağırdı."Olayları en ince ayrıntısına kadar anlat.En uak detayları bile atlamadığına emin ol.En başından.Sizin kaçırılmanızdan başla."dedi.

Aynı şeyleri tekrar tekrar anlatıyordum.Bir işe yaramıyordu işte.

İfade verdikten sonra içeri geçtim.Ege yoktu.Sanırım gitmişti.Duru ve Cenk gelmişti.Duru "Bir gelişme var mı?"diye sordu umutsuzca."Hayır."dedim.

Ne gelişme olabilirdi ki?Ne olabilirdi?Elimizd eolan tek bir şey vardı.Koca bir hiç.

BİLİNMEYEN NUMARAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin