İki gün geçti, o gece hakkında konuşulmadı. Jungwon kimsenin bilmesini istemediği için Jay ve Heeseung o konuyu hiç konuşmadılar.
Sabah 3 arkadaş Jay'in arabasıyla kafeye gittiler. Sunghoon arkadaydı.
"Jay, koltukta kan lekesi var."
"Kan lekesi mi?"
"Ne işlere bulaştın acaba?"
Jay cevap vermedi. Daha hızlandı ve çabucak kafeye vardılar. Jake ve Sunghoon işe hazırlanırken Jay dışarda kaldı ve telefonunu açtı. Jungwon'u aradı.
"Efendim hyung?"
"Nerdesin?"
"2 dakikaya kafede olurum."
"Tam nerde olduğunu söyle ve orda bekle."
"2 yan sokaktaki ilkokulun önünden geçiyorum şu an."
"Tamam bekle orda, ben hemen geliyorum."
"Hyung noluyor? Her şey yolunda mı?"
"Sadece bekle Jungwon."
Jungwon'un aklına binbir çeşit soru işareti soktuktan sonra telefonu kapattı ve okula koşmaya başladı.
Arabanın arkasına oturan sadece Jake, Sunghoon ve Jungwon olduğu için kan lekesi de onlardan birine aitti. Aynı evde kaldığı ikilinin olmadığını bildiği için tek seçenek olarak Jungwon kalıyordu.
Okulun önünde tek başına bekliyordu Jungwon. Jay nefes nefese kalmıştı.
"Hyung neden koştun? Acil bi durum mu var? Telefonda da şüpheliydin, her şey yolunda mı?"
"İyi misin? Geçen geceden sonra bi değişiklik oldu mu?"
"İyiyim, ayrıca ne değişikliği?"
"Burnun kanamış Jungwon. Her şey olabilir. Beyin kanamasından ölüme kadar yolu var bunun. Hastaneye gidelim."
O an Jungwon gülmeye başladı. Jay ise onun delirdiğini düşündü.
"Niye gülüyorsun? Ciddiyim ben."
"Burun kanaması normal benim için. Bebeklikten gelen bi durum. Endişe edilecek bir şey değil."
"Gerçekten mi? Hastaneye gitmemek için söylemiyorsun değil mi?"
"Hayır tabiki, gerçek bu."
Jay rahatça nefes verdi. Üstünden koca bi yük kalkmıştı.
Jungwon, hyunguna sarıldı. Kollarını boynuna doladı ve yüzlerini karşı karşıya getirdi. Jay de ona ayak uydurdu ve belinden tuttu.
"Sen benim için mi endişelendin?"
"Tabiki de endişelendim. Sonuçta sen..."
"Ben ne?"
"Küçücüksün, çok değerlisin. Eşin benzerin yok senin. Bir tanesin ve sana zarar gelmemeli."
"Beni önemsediğin için teşekkür ederim."
"Elbette seni önemseyeceğim. Benim için çok değerlisin, ilk gördüğümde anladım hislerimi."
"Hyung-"
"Konuşmama izin ver Jungwon, başka ne zaman cesaret bulurum bilmiyorum... O kedi gözlerini ilk gördüğümde dikkatimi çektin. Farketmeden etkin altına aldın beni-"
Dudaklarında hissettiği ağırlıkla susmak zorunda kaldı Jay. Gerçek mi değil mi diye anlamak istedi ama rüyadaysa bile bitmesin istedi. O an onun için gerçek değildi.
Olayı kavradığında biraz gecikmişti. Dudakları boşluğa düşmüştü bile.
"Özür dilerim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
barista ~jaywon~
Fanfiction"Hayatın boyunca istediğin her şeyi hemen elde etmişsin ama şimdi olmayınca nasıl da sinirleniyorsun? Şu haline bak, acınasısın! Sabah senden özür diledim, nedenini merak etmiyor musun? Ben söyleyim hemen... Çünkü o öpücüğün devamını getiremeyeceğim...