Jungwon'un ordan kaçmasının üstünden saatler geçmişti. Jay'in aramalarını ve mesajlarını cevapsız bırakıyor, yaptığını unutmaya çalışıyordu.
Bugünlük kaçabilmişti ama illa görüşeceklerdi ve konuşmaları gerekecekti. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu Jungwon, ne istediğini de bilmiyordu.
Akşam saat 7 oldu ve derslikten çıktı. Durağa yürümeyi düşünüyordu fakat kapının önünde onu bekleyen lüks arabayı görünce binaya geri girdi. Ne yapacağını düşündü.
Sunoo'yu arayamazdı çünkü hala dersteydi ve kampüsleri başka yerlerdeydi. Koşarak gitse arabayla önünü kesebilirdi, Jay'de o potansiyeli görüyordu.
Binadan çıkması gerektiğini de biliyordu ama beklemeyi tercih etti. Dersliğe geri girdi ve sırasına oturdu. Başını sıraya koydu, gözlerini kapattı.
Çok geçmeden sınıfın kapısı açıldı. Eşyasını unutan biri olduğunu düşündü ve başını kaldırmadı. Yanında hissettiği hareketlilikle yanıldığını anladı, parfüm kokusuyla da kim olduğunu.
"Gidelim."
"Sen git."
"Otobüsü kaçırdın zaten, inat etme de gel."
"Diğerini beklerim."
"Yağmur başladı, yarım saat otobüs bekleyemezsin."
"Yarım saat azmış."
Jay daha fazla konuşup nefesini boşa harcamak yerine Jungwon'u kolundan tuttu ve arabaya sürükledi. Jungwon'un karşı gelmeye niyeti yoktu ama bu hareketi onu çok sinirlendirmişti.
Arabaya bindikten sonra konuşmadan yolu izledi Jungwon. Jay'in sinirlendiğini anlamıştı, araba kullanırken üstüne gitmek istemedi.
Kimse konuşmadı yol boyu. 40 dakikaya yakın sessiz kaldılar.
Jay, arabayı dağ yolunun önünde durdurdu. Başını direksiyona yasladı ve kendini sakinleştirmeye çalıştı, hala sinirliydi.
Jungwon arabadan inip yolun karşısına geçti. Ağaca yaslandı, elleriyle oynamaya başladı. Jay karşısına geçti ve ona bakmaya başladı.
"Neden kaçıyorsun?"
Başını kaldırmadan cevapladı Jungwon.
"Bilmiyorum."
"Neden öptün o zaman?"
"Bilmiyorum."
Bu sefer Jay'in sesi daha yüksek çıkmıştı.
"Seninle olmak istiyorum ve sen bunu bile bile benden kaçıyorsun!"
"Bağırma bana."
Jay, Jungwon'u duymamış olacak ki sertçe çıkışmaya devam etti.
"Ben birlikte olalım istiyorum! Benim olmanı istiyorum!"
Son dediğiyle yanağında acı hissetmeye başladı Jay. Elbette Jungwon'un da bi sabrı vardı ve sinirini ortaya çıkarmaktan çekinmemişti.
"Ben, sen de dahil olmak üzere, kimseye ait değilim! Bunu sakın unutma! Ayrıca bi daha bana sesini yükseltme!"
Jay sessiz kalınca bu sefer Jungwon konuşmaya başladı. Bağırmıyordu ama Jay'i derinden etkilemeyi başarmıştı.
"Hayatın boyunca istediğin her şeyi hemen elde etmişsin ama şimdi olmayınca nasıl da sinirleniyorsun? Şu haline bak, acınasısın! Sabah senden özür diledim, nedenini merak etmiyor musun? Ben söyleyim hemen... Çünkü o öpücüğün devamını getiremeyeceğimi biliyordum, bütün gün senden kaçacağımı, bu kavgayı edeceğimizi biliyordum. Hepsini başlatan o öpücük için özür diledim. Ama sen onu da haketmiyormuşsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
barista ~jaywon~
Fanfiction"Hayatın boyunca istediğin her şeyi hemen elde etmişsin ama şimdi olmayınca nasıl da sinirleniyorsun? Şu haline bak, acınasısın! Sabah senden özür diledim, nedenini merak etmiyor musun? Ben söyleyim hemen... Çünkü o öpücüğün devamını getiremeyeceğim...