[Kitap SMUT içerir.]
Gus, ailesinin umursamazlığında boğulan bir çocuk olarak büyür ve en sonunda evden kaçmaya karar verir. Tam kaçacağı sırada balonunu tren istasyona doğru kaçırır ve tam yakalayacağı sırada kendini tren raylarında bulur.. O sırad...
Herşey aniden üst üste gelmişti.. O gazların içindeki kişiyi bi süre görememiştim.. Ama gazlar geri çekilince karşımda gördüğüm kişiyle dona kaldım.. Bu..
"Chester.?"
Fazlasıyla güvendiğim 2. Kişiydi.. Her ne kadar soytarı birisi olsa bile.. Gazlar geri çekilince aniden yere düşmüş olan adamın saçından doğru tuttu ve güldü..
"Haahh! Çocuk dövmenin yanlış olduğunu kimse öğretmedi mi size bayım??"
"BEN ONUN BABASIYIM! SEN KİMSİN DE KARIŞIYORSUN?"
O esnada gus koşa koşa fangle bana sarıldı.. Chester alaycı bir şekilde bakıyordu ama içten içe sinirli olduğu kesindi..
"Ah o zaman başka bir yolla anlarsın sen."
Aniden adamın yüzüne sertçe tekmeyi geçirdi.. Adam acı içinde yere kapaklandı..
"Ben Chester! Bu ismi unutma dostum!!"
Bir kahkaha patladı.. Ardından adam acı içinde yerde kıvranırken karısı gelip ona yardım etti.. Adam kaşlarını çattı..
"Bu iş.. Burda bitmedi.. Duydunuz mu.?"
"Hmhm aynen canım güle güle!"
"Seni soytarı kılıklı pi-"
Chester kafasını yana eğdi..
"Birşey mi dediinn.."
"UGH GİDELİM ARTIK YETTİNİZ İYİCE."
Adam karısıyla beraber kapıdan çıkıp gitmişti.. Ortalığı bi süre ölüm sessizliği kaplamıştı.. Chester iç çekti ve bana döndü..
"Sezgilerimde haklıymışım.. Görüşmeyeli uzun zaman oldu dostum!"
Gülümsedi.. Onu gördüğüme çok sevinmiştim.. Ani sevinçle gidip ona sarıldım..
"Ah çok çok sağol Chester! Ama burda ne arıyorsun sen?!"
"Sezgi diyelim eheh! Seni görmek harika dostum.."
Oda bana geri sarıldı.. Ama bu fangin pek hoşuna gitmemişe benziyordu.. Bi süre sarıldıktan sonra chesterı bırakıp ona döndüm.. Chester kafasını Fange çevirdi..
"Heey! Sende kim oluyosun?"
"Sevgilisi."
"Bu biraz soğuk bir cevap oldu sanki- herneyse! Tanıştığımıza sevindim!"
"Hmhm.."
Kollarını kavuşturdu ve başka tarafa dönüp iç çekti.. Bu halini anlamamıştım fangin.. Chester biraz garipsemişti..
"Ee-"
Ardından boğazını temizleyip tekrar konuşmaya başladı..
"O herifin amacı neydi bilmiyorum.. Ama Heralde kaç hafta geçmiş burdasınız.. Özellikle sen buster! Kaç gündür stüdyoda yoksun diye herkes seni merak etti-"
"Cidden mi?-"
"Evet! Geri dönmeyi düşünüyor musun artık? Bu eski evde kalmaktansa-?"
"Ben.."
Fange baktım.. Modu düşmüş ve soğuklaşmış gibiydi.. Chesterı görünce.. Ben fangi burda bırakıp gidemezdim hem.. O benim sevgilimdi.. Gözümde herşeyim olan birini nasıl bırakıp gidebilirim ki.?
İç çektim..
"Fang te gelicek."
"Ha-"
"Evet o da gelsin! Burda pek yaşancağını sanmıyorum.. Artık starr parka geri mi dönsek? Beraber şeker dükkanına uğrarız!"
Gus bunu duyunca gözleri parladı..
"Şeker mi?! Busterlütfen lütfen!!!"
"Eh.. İyi madem-"
"Yaşasıınn!!!"
Chester gusu sırtına aldı ve güldü..
"Peki o zamaann istikamet.. Candy land!!"
"Wuhuuuu!"
Beraber kapıdan çıktılar.. O esnada bende çıkacakken fangin hala aynı şekilde olduğunu gördüm.. Ona döndüm..
"Fang.. İyi misin?"
Elini tutcağım sırada aniden yanımdan geçip gidince duraksadım..
"İyiyim.. Hadi bekletmeyek bari."
"Uhh.."
Sesinden sinirli olduğu belliydi.. Birşey diyemedim çünkü sorunun ne olduğunu anlayamamıştım.. İç çektim.. Fang önden doğru ilerlerken bende arkasından gittim.. Giderken o evin kapısını kapadım..
Ve o ev artık kullanılmadı....
...
Starr Parka Hoşgeldiniz!!!
En sonunda starr parka varmıştık.. Bazıları beni gördüğüne sevinmişti ama uzaktan bakıyolardı.. Fang ise önden yürümeye devam etti.. Chesterla yakın durmak istemiyormuş gibi.. Hala kafam karışıktı bu konuda.. Ve ben bunları düşünürken en sonunda candylande varmıştık..
Beraber biraz daha yürüdükten sonra saray gibi bir dükkanda durmuştuk.. Tabelada yazan yazıya baktım.
Mandy'nin Şeker dükkanı.. .
Buraya hiç geldiğimi hatırlamıyordum.. Chester sırıttı..
"İşteee burası! Gelin bakalım!"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
[Çizim bana aittir.]
Beraber sarayın içinden doğru geçtik.. Heryer resmen şeker gibiydi.. Gus gözleri parıldamış bir şekilde etrafa bakarken fang hala suskundu.. Bende biraz öyleydim..
O esnada bir kız sesi duymamla duraksadık..
"Hey!"
Kafamızı oraya çevirdik hepimiz.. Elinde büyük bir sopası olan, açık yeşil saçlı ve bir prenses gibi giyinmiş olan kızı fark ettik.. Chester onu tanıyordu.. Ama kız kaşlarını çatmış bir şekilde chestera bakıyordu.. .
