48. Bölüm

44 0 0
                                    

Maybe in another life...

(Belki başka bir hayatta...)

*

: Görmezden - Kerem Keskin

Klara'nın anlatımıyla

Gece saat 00.30. Draco'nun Alice'ten ayrıldığını, bunu yaptığını biliyordum. Saatlerce olan ağlama sesleri, anlamamı zorlaştırmadı. Draco bildiğin harap olmuştu, Alice'i düşünemiyordum, ikisinide düşünmek istemiyordum çünkü bu beni daha kötü yapıyordu.

Zamanla alışacaktık belki, belki alışmayacaktık.

Belki hiçbir şey düzelmeyecekti.

Belki, anı olarak kalacaktı her şey. Buruk bir gülümsemeyle hatırlayacağımız anılar.

Ben daha yapamadan depresyona sokmuştum kendimi, anlatabilir miyim bu durumumu size? Sanmıyorum. Yaşayan anlar ancak beni.

Sevdiğim çocuktan ayrılacağım, hem de zorla. Öz babam, onun için her şeyi yapacağım çocuktan ayrılmamı istedi benden. İnanın Harry'den ayrılacağım gerçeği, Ölüm Yiyen olmam gerektiği gerçeğinden daha çok acıtıyor.

Yatağımda saatlerce, kasvetli ve düşünceli bir şekilde otururken, yasak saatini umursamadan kalktım ayağa.

Yavaş adımlarla odamdan çıktım. Tepkisizce koridorlarda yürürken, zaten kasvetli bir durumda olduğum şu halde, Slytherin'in karanlık koridorları daha çok üstüme geliyordu.

Son sözü söyleyip yollarımız ayrılana kadar ağlamamaya karar verdim. Karşısında dik durmalıydım, zorla olduğu belli olmamalıydı.

Ne diyeceğimi, nasıl yapacağımı biliyorum sanıyorsanız yanılıyorsunuz çünkü bu konuda en ufak bir fikrim yok. Ne diyeceğimi bilmiyorum, nasıl başlayacağımı bilmiyorum, onu nasıl çağıracağımı bilmiyorum.

Düşünceler beynimi sararken, kafam uğuldarken ve bu yükün altında dik durmaya çalışırken Gryffindor Ortak Salonu'ndan geçip yatakhanelere gelmiştim.

Kendi odamdan çıktığımdan beri sürdürdüğüm yavaşlıkla Harry'nin odasına doğru yoluma devam ettim.

Sonunda gelince, önce biraz durdum kapının önünde. Ne bekliyordum? Harry'nin kendi kendine çıkmasını mı? Hayır. Yapmak istemiyordum, zorlanıyordum, boğazımda bir yumru vardı. Bu yüzden duruyordum öylece kapının önünde.

Dakikalar sonra yavaşça kapıyı çaldım. Bir süre bekledim.

Kapı açılıp yıllardır sevdiğim yüz karşıma çıkınca kahroldum sanki. Sanki tüm bedenim uyuştu. Dağınık saçları, her zamanki gözlüğü ve yara iziyle mükemmel görünen, aşık olduğum yüz karşımdayken gözlerim doldu. Ağlamamaya karar verdiğim için toparladım kendimi anında.

Birkaç dakika sonra ondan ayrılacaktım, son kez yüzünü bu kadar yakından görüyordum.

Harry: Klara?

Bir şey demedim.

Harry: Bu saatte noldu? Sen iyi misin?

Yine cevap vermedim. Onun yerine hızlı bir hareketle ona sarıldım. Neye uğradığını şaşırmıştı, başta kollarını açık bıraktı, sonrasına o da sardı kollarını bana.

Son kez bu şekilde içten sarıldım ona. Son kez kokusunu iyice içime çektim. Dakikalarca öyle kaldım. Sözümü tutamayıp kazağına bir damla yaşım dökülünce, mahvolduğum gerçeği bir daha yüzüme çarptı.

𝐅𝐨𝐫 𝐚 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫 𝐆𝐢𝐫𝐥 | 𝐃𝐫𝐚𝐜𝐨 𝐌𝐚𝐥𝐟𝐨𝐲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin