4.Bölüm

5 2 0
                                    

Hayat bana isteyip de, yaşamadıklarımı yaşatıyordu bana. Ve bu benim en büyük hayalimdi. Artık ilişkimiz veya hayatımız tamamen riskdi, ama umurumda değildi onu sevdikten sonra o benim yanımda olduktan sonra başıma en kötü ne gelirse gelsin ona olan duygularım değişmezdi artık. Onu seviyordum, hiç olmadığı kadar çok.
Sabah olmuştu aşağıdan tıkırtılar geliyordu, aman neyse babamdır diyip gözlerimi tekrar kapattım. Aklıma gelen şey ile ilk önce gözlerim fal taşı gibi açıldı sonra ise yataktan fırlayarak aşağı indim. Gördüğüm manzara neydi, babam kahvaltı hazırlıyordu Ateş ise yeni uyanmış sağ eliyle başını ovuyordu. Ay kıyamam ben sana ya.Gülümseyerek onları izliyordum, tabi babamın sesiyle kendime gelmiştim, Ateş'de beni izliyordu,e doğal olarak ben de onu izliyordum.
"Merve bu halin ne milletin önüne niye çıkıyon böyle!" Ah hayır nolur düşündüğüm şey olmasın lütfen ya. Yavaşca kafamı eğdim, hay ben böyle işin ya. Üzerimde sadece südyen altımda ise ipek kısacık bir şort vardı. Şu anda Ateş'i yüzüne nasıl bakacağımı düşünmeliyim. Ah Merve ah. Hızla yukarı odama çıkmıştım.
Üzerime crop ve şort geçirdim üzerine açık mor bir ceket almıştım ama giymedim, beyaz spor ayakkabı gidim ve aşağı yeniden bir kez daha indim.
"Günaydın", dedim utangaç bir tavırla hızlıca sandalyeye oturdum, hızlıca babamın yaptığı omleti yedim. Kahvaltım bitirdim ve ayağa kalktım, "Ben çıkıyorum geç kalıcam bb" dedim tam çıkıyordum ki çıkamadım.
"Birşey unutmuyor musun? "
"Oh hayır, eşyalarımı aldım." Babam Ateş'i gösterdi, ah olamaz unuttum ban ayıcığı ya. "Ah hayır onu unutur muyum ıhı, Ateş hadi çıkmam lazım hızlı ol", hızlı olması için el kol hareketleri yaptım o ise neredeyse kaplumbağa hızıyla ayağa kaktı, burnumdan soludum.
Ateş beni şirkete bıraktı, arabadan inicekken bana seslendi döndüm sağ eliyle ensemden tuttu ve kendine yaklaştırdı ve öptü, gülümseyerek geri çekildim, "Görüşürüz ayıcık." Kornaya baştı ve gitti, çok mutluydum.
"Merve hanım acil bir organizasyon programı var hemen gitmemiz lazım."
"Tamam Peri, adresi bana at ben gidiyim bakayım hızlıca, ah bu arada ne açılıyo?"
"Mağaza, baya büyük ya inanmazsınız."
"Tamam Peri, ben gidiyim görüşürüz."
Hızlıca eşyalarımı alıp çıkmıştım ofisten, bir taksiye binip Peri'nin attığı konuma gitmiştim. Mağaza'ya girdiğimde biri yanıma gelmişti,
"Merhaba, size nasıl yardımcı olabilirim?"
"Aa ben organizasyon şirketinden Merve Yıldız."
"A Merve hanım buyurun mağaza sahibi sizi bekliyor."
Birşey demeyip arkasından gittim. Kadın beni birkafeye getirmişti "Buyurun Merve hanım", eliyle gösterdiği masaya baktım arkası dönük bir adam vardı, ama bu kafa bir yerden tanıdık geliyordu ama çıkaramıyorum. Masaya yaklaştım ve sandalyeyi çekip dikkatlice oturdum. Karşımdaki adama baktığımda gözlerim fal taşı gibi açıldı, "Ateş?!"
Gülümsedi ve işaret parmağını dudaklarını değdirdi.
"Yok artık Ateş, mağaza senin miydi?"
"Evet, yeni yaptırdım, güzel olmuş mu?"
"Güzel olmuş güzel olmuş da e sen (sessizce) hani mafyaydın?"
"Öyleyim ama aynı zamanda iş adamıyım güzelim."
"Sürprizlerle dolusun gerçekten" diyip gülümsedim. Biraz iş konuşdukdan sonra Ateş'le sohbet ettik. Beni iş yerine bırakıp gitmişti. Akşam eve gittiğimde çalışma odasında mağaza için dekorlar seçmiştim ve masanın üstünde uyuya kalmıştım.
"Merve... Merve kızım uyansana... Merve!!" babamın bir anda gür sesi ile bağırması beni masadan kendimi atmama sebep olmuştu.
"Ay baba niye bağırıyorsun ama, bu nasıl uyandırma şekli" diyerek zırlamaya devem ettim. Beni yerden kaldırdı ve zırlamamı duymamak için odadan çıktı. Boynuma bir anda ağrı girmesiyle ağzımın açık kalması bir oldu, artık nasıl yattıysan. Yerdeki telefonu boynuma dikkat ederek aldığımda ekrandaki bildirimler bana şok etkisi yarattı. Ateş'den, iş yerimden birsürü arama ve mesajlarla doluydu. Ateşin mesajına girdim ilk önce.

Gönderen:
"Günaydın bebeğim"

Gönderilen:
"Günaydınn"
İş yerindeki mesajlara girdiğimde neredeyse aklımdan çıkmak üzre olan organizasyon geldi. "Ah Merve Ahh" hızlıca odama girip ilk önce duşa sonra ise hazırlandım, üzerime beyaz bir gömlek altıma siyak kumaş bir şort giydim, küçük işlevsel olan çantamı koluma taktım ve odadan ardından da araba ile evden ayrıldım. Yolda giderken sert buzlu bir kahve alıp hızlıca şirkete gittim.

Hayat gerçekten zordu.

Bir Aşk İki Hayat Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin