Bölüm Altı = Tanrı'nın Beklediği Gün

542 58 34
                                    

~Ölümü beklediği gibi bekleseydi yaşamayı insan , doğduğu günü takvimden silerdi ...


    Hayatımın her anında başıma gelen şeylerin bir gün durulacağına , bir gün biteceğine inanmıştım . Ve bu inanca tutunarak ayakta durmuş , kardeşime umut olmuştum .

Ancak bir tarafım her zaman biliyordu . Ben ve yada kardeşim bu durumdan ancak ölerek kurtulabilirdik .
Bir bakıma ölümü kurtuluş olarak görüyorduk biz aslında . Her zaman dediğim gibi ölüm bizim için kaçmak ve yada yok olmak değildi .

Kurtuluştu , sonsuza kadar içinde kalacağımız bir sonsuzluktu . Tabi bu düşüncenin hastalıklı olduğunun da farkındaydım , sağlıklı bir insanın isteyeceği şeyler değildi zaten bizim isteklerimiz .

Ancak sağlıklı bir insan olabilmemiz için sağlıklı bir ortamda büyümemiz gerekiyordu ...

İşte önümdeki bu dosyada bizim kurtuluşumuz başka bir deyişle yalanımızdı . Bunca yıl sadece aptal bir hikayenin piyonu olmuş , bu cehenneme birkaç aptalın hatası yüzünden sıkışmıştık .

İçimin nefretle dolup taştığını hissediyordum . Sanki Tanrı'da benim bu nefretimi yansıtmak istercesine şimşeklerini göğe indiriyor , yağmur damlalarını yeryüzünü delmek istercesine bırakıyordu .

Ayağa kalktım ve yeri yarıp içine girmek istercesine bir hızla ilerleyerek Baronun odasına ilerledim . Bu dosyayı öğrenirse en büyük tepkiyi onun vereceğine , hatta bu evi babamın başına yıkacağını emindim .

Ancak durdurmayacaktım , Baronun bu sefer pasif bir şekilde kenarda durmasına izin vermeyecek , babamın yarattığı canavarın , babamı yok etmesine izin verecektim .

▪︎

İLAHİ BAKIŞ AÇISI

Boran biliyordu , kardeşinin birazdan ortalığı darmaduman edeceğini hatta belki de bu evden katil olarak çıkabileceğinin farkındaydı .

Ancak gözünü kan bürümüştü bir kere , babasının böyle bir haysiyetsizlik yapması onun ruhunun en derininde bir kara delik oluşturmuştu .
Sanki kendisiyle bir savaş halindeydi Boran , sarsak adımlarla ilerlediği odaya kaydı siyahın en koyu olan hareleri . Söylemeli miydi ? Emin değildi .

Baron ise her zaman hikâyenin yan karakteri olmuştu . Bu çocuk hiçbir zaman dikkate alınmamış "En fazla ne yapabilir" diyerek kenara itilmişti .

Ancak kimse bu çocuğun konu kardeşi olunca yapabileceklerinin farkında değildi . Kendisiyle alakalı her konuda kenarda duracağını bilirdi herkes , bu nedenle onun üstüne gitmekten asla çekinmezdi .

Lakin asla ama asla kimse Borana laf edemezdi , hiç kimse Baronun yapabileceği şeyleri göze alamaz , kardeşine karşı en ufak saygısızlık yapamazdı .

Bu nedenle abisi olarak görürdü Boran kardeşini , başı sıkıştığı anda ona gitmekten çekinmez , hiç birşey saklamazdı ondan .

Çünkü Baron Korkutoğlu tam anlamıyla bir canavardı . Kardeşinin bile hareketlerini kestiremediği , tüm heybetiyle kardeşinin tam arkasında bulunan bir canavardı .

Boran önünde bulunduğu kapıya bakarak elindeki dosyayı sıktı . Biraz sonra neler olacaktı bilmiyordu . Bildiği tek şey Baronun sinirden deliye döneceği , tam anlamıyla bir canavar olacağıydı .

Ama umrumda değildi , o adam sırf iki kuruş için onların hayatını zehir etmiş , asla geçmeyecek yaralar oluşturmuştu . O yüzden kendinden emin bir şekilde odaya girdi . Gözleri bir süre odada kardeşini taradı .

Kayıp Bağlar ☆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin