6 BÖLÜM: Derin Suların Sessizliği

19 8 22
                                    

Kalbin içindeki en derin yaralar, zamanla kabuk bağlar ama izleri hep kalır.

Bazen hayat, beklenmedik zorluklarla karşılaşanların değil, her an hazır olanların mücadelesidir. Biz ajanlar, gece gündüz demeden bu gerçeği yaşıyoruz.

Diğer ajanlar gibi ben de hazırlığımı tamamlamış, Yusuf Hoca'nın dediği yere doğru ilerliyordum. Ay ışığı havuzu aydınlatırken, suyun yüzeyinde beliren küçük dalgacıklar geceye huzur veriyordu. Herkes merakla birbirine bakıyor, fısıltılar arasında eğitim hakkında tahminler yürütüyordu. Bir an için, suyun huzur verici dinginliği, yaklaşan fırtınanın habercisiydi.

Yusuf Hoca adımını attığında, tüm fısıltılar bir anda kesildi. Herkes dikkat kesildi, gözlerini ondan ayırmadan bekledi. Yusuf Hoca, otoritesinin verdiği ağırlıkla konuşmaya başladı: "Ajanlar, her hava koşulunda, her anda dimdik durabilmelidir. Ajan olmak, 7/24 zorluk demektir. Bu yolda ilerlemek, sadece cesaret değil, disiplin de gerektirir."

Eğitim görevini açıkladı: Suyun içinde en uzun süre nefesimizi tutarak hayatta kalma yeteneklerimizi geliştirecektik. İç sesim "Beyaz ışığı ilk kim görücek dersi bu bence" diye yorumladı

Bir ajan merakla sordu: "Hocam, üniformalarımızla mı suda olacağız?"

Yusuf Hoca gülerek, "Aa, Asya hanım mayonuzu giyip gelin o zaman," dedi. Sonra yüzü aniden ciddileşerek, sert bir ses tonuyla ekledi: "Bu eğitimler, her şeye hazırlıklı olmanız için var. 7/24 mayo ile mi oturuyorsunuz siz?"

Hiç kimse cevap veremedi. "Üç dediğimde atlayın. Atlamayan ya da geç atlayan ceza alır," dedi. Herkes tedirgin bir şekilde birbirine baktı. Birden Yusuf Hoca düdüğü çalıp "Üç!" dedi. Ne olduğunu anlamadan suya atladım. Herkesle birlikte suyun içindeydim.

Suyun altında nefesimi en verimli şekilde kullanmam gerekiyordu. Yusuf Hoca'nın üçe kadar sayacağını düşünmüştüm. İç sesim, 'Kesin bu deli adam gıcıklık olsun diye içinden saymıştır,' diyordu. Gözlerim kapalı, suyun serinliğinde bekliyordum.

Bir insan, iyi bir kondisyon ve nefes kontrolü ile suyun altında genellikle 2 ila 3 dakika arasında kalabilir. Eğitimli serbest dalgıçlar, bu süreyi 4 ila 5 dakikaya kadar çıkarabilirler. Ancak, Yusuf Hoca'nın ne kadar süre bekleteceği konusunda bir fikrim yoktu. Zihnimde bu süreyi aşmam gerektiğini biliyordum.

Zaman yavaş ilerliyor gibiydi. Göğsümde bir yanma hissi başladı, ama nefesimi tutmaya devam ettim. İçimdeki dayanma gücünü sınayan bu anlar, ajanın gerçek sınavıydı.

Gözlerimi açtım ve bulanık suyun içinde diğer ajanları görebiliyordum. Hepsi kendi sınırlarını zorluyordu. Yusuf Hoca'nın sesi suyun dışından yankılanıyordu: "Unutmayın, ajan olmak, her an nefes almak kadar zordur. Dayanın!"

Nefes almak için su yüzeyine çıkma isteğiyle savaşıyordum. Ama biliyordum ki, bu sadece fiziksel bir sınav değildi. Aklımı da kontrol etmem gerekiyordu. Herkesin birbirine olan güveni ve dayanışması burada test ediliyordu.

Suyun altındaki bu mücadele, hem bedenimi hem de ruhumu sınavdan geçiriyordu. Sonunda, dayanamayacağımı hissettiğim anda, Yusuf Hoca'nın düdük sesi duyuldu ve su yüzeyine çıkmamıza izin verdi.

Başarının tadı, suyun altındaki o zorlu dakikaların ardından gelen ferahlatıcı bir nefesle daha da tatlıydı.

Şimdiki zaman

Yatağımda uzandığım süreyi kestiremiyordum, ancak akşam karanlığı odaya dolmuş ve midemde açlığın sesi yankılanmaya başlamıştı. Aziz gitmiş olabilir miydi? Aşağı inip bir şeyler yemek ve belki de onlardan bazı bilgiler alabilmek için ağır adımlarla yataktan kalktım. Merdivenleri sessizce indim. Evde bir huzursuzluk hâkimdi; her köşe, derin bir sessizlik içinde kaybolmuştu. Salona baktım, kimse yoktu. Mutfak da aynı şekilde boştu.

Schatten (Gölge)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin