0.3

78 7 12
                                    

Sabahın erken saatleri Real Madrid tesislerinde yine hareketli geçiyordu. Karina bir önceki gün yaşadıklarını düşünerek tıbbi odaya girdi.Elinde kahvesiyle içeri adım atarken.Sağlık ekibinden birkaç kişi şimdiden işlerine başlamıştı.Sofia ve Miguel rafları düzenliyor ve aletleri yerleştiriyordu.Karina Sofia’ya doğru gülümseyerek yaklaştı."Günaydın Sofia. Yardıma ihtiyacınız var mı?"

Sofia başını kaldırarak Karina’ya gülümsedi."Günaydın Karina.Evet aslında bazı malzemeleri yerleştiriyorduk.Elinde kahven de var tam zamanında geldin."Karina kahvesinden bir yudum aldı ve ardından işe koyuldu.Rafları düzenlerken Sofia Karina’nın yanında durdu ve hafif bir sohbet başlattı."Madrid’e alışabildin mi?"diye sordu Sofia,gözlerini işinden ayırmadan.Karina kısa bir duraksamanın ardından gülümseyerek cevap verdi.

"Henüz tam anlamıyla değil ama burası gerçekten harika bir şehir.Özellikle buradaki ekip çok dostça ve yardımsever."Miguel de sohbete katıldı "Sana alışmak biraz zaman alabilir ama burası çok hızlı bir şekilde evin gibi gelir.Senin gibi sıcak kanlı biri için hiç zor olmayacaktır."Karina Miguel’in bu içten yorumunu duyunca kendini daha rahat hissetti."Umarım öyle olur"dedi içtenlikle."Sizlerin yardımıyla her şey çok daha kolay oldu zaten."

Sofia gülümseyerek Karina’nın omzuna hafifçe dokundu."Her zaman yanındayız.Ayrıca oyuncular da seninle çalışmaktan memnun.Dün Vinicius ile nasıl ilgilendiğini duydum.Gerçekten çok iyi iş çıkarmışsın."Karina övgüleri duymaktan hoşnuttu ama aynı zamanda biraz utangaç bir şekilde başını eğdi. "Teşekkür ederim.Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum."O sırada Sofia ona biraz daha yaklaşarak hafif bir sır verircesine fısıldadı.

"Bu arada dün Jude ile de karşılaşmışsın değil mi?O biraz yeni gelenlere soğuktur ama seninle konuştuğuna göre sana karşı bir ilgisi olabilir."Karina Sofia’nın bu yorumu karşısında bir an için şaşırdı ama ardından gülümsemeye çalıştı."Evet sadece biraz bel ağrısı vardı, ona yardımcı oldum."Sofia bu cevaba hafif bir kahkaha atarak karşılık verdi. "Sanırım bu kadar basit değil ama bunu zamanla göreceğiz."

Karina bu konuşmanın ardından kendini biraz daha gergin hissetti. Jude’un ona karşı olan davranışları aklına geldi.Belki de Sofia haklıydı belki de Jude ona ilgi duyuyordu.Ama Karina bu düşünceyi kafasından atmaya çalıştı.Çünkü evliydi ve çalıştığı klüpte oynayan bir oyuncunun ona ilgi duyması yanlıştı.Odadaki işleri bitirdiklerinde Sofia ve Miguel ile birlikte bir süre daha sohbet etmeye devam ettiler.Günün ilerleyen saatlerinde Karina tıbbi odadan çıkıp koridorda yürüyordu.Kafasında hala Sofia’nın sözleri yankılanıyordu.

Belki de sadece arkadaşça bir tavırdı ama Karina kendini bunu düşünmekten alıkoyamıyordu.Tam bu sırada koridorun sonunda Jude ile karşılaştı. Jude onu görünce hafif bir gülümseme ile yanına yaklaştı."Merhaba Karina bugün nasıl gidiyor?"diye sordu gözlerinde sıcak bir bakışla.Karina Jude’un yaklaşımından dolayı hafif bir tedirginlik hissetti ama bu tedirginlikte hoş bir heyecan da vardı."Merhaba Jude her şey yolunda.Sen nasılsın?Belin nasıl oldu?"diye sordu profesyonelce ama biraz da içten bir tonla.

Jude elini beline götürüp hafifçe ovuşturdu."Sayende çok daha iyiyim. Senin ellerin gerçekten sihirli."Karina bu iltifatı duyunca hafifçe kızardı. Jude’un bu kadar doğrudan bir şekilde iltifat etmesi beklediği bir şey değildi. "Teşekkür ederim"dedi biraz çekingenlikle.Jude onun bu tepkisini fark etti ve gözlerinde hafif bir parıltı belirdi."Gerçekten senin gibi birini burada görmek harika.Hem yetenekli hem de...  oldukça etkileyici."dedi cümlesinin sonunu biraz daha düşük bir tonla.Bu onun için oldukça cesur bir adımdı.

Jude normalde bu kadar ileri gitmezdi ama Karina’ya karşı hissettiği bu ilgi onu etkiliyordu.Karina Jude’un bu doğrudan flörtöz cümlesi karşısında bir an için ne diyeceğini bilemedi.Gözleri istemsizce Jude’un gözlerinden kendi eline kaydı.O an yüzük parmağında duran alyansla oynadığını fark etti. Parmağındaki soğuk metalin verdiği hissi hatırladı.Hyunwoo’yu ve onunla yaşadığı sorunları.Ama aynı zamanda Jude’un ona gösterdiği ilgiden de hoşlandığını inkâr edemedi.

Jude Karina’nın yüzüğüyle oynadığını görünce bakışları ona odaklandı.Bir an için duraksadı gözlerinde bir pişmanlık belirir gibi oldu.İçinde bir küfür savurdu çünkü bu durumun farkına geç varmıştı. Ama duyguları hala yoğundu."Ben... üzgünüm"dedi Jude,sesinde samimi bir pişmanlıkla.Hızla geri adım attı ve Karina’ya bakışlarını kaçırarak uzaklaştı.Karina onun uzaklaşmasını izlerken içinde karışık duygular hissetti.

Jude’un ilgisi ona hoş gelmişti özellikle de Hyunwoo’nun evliliklerinden sonra ona gösterdiği soğukluktan sonra.Ama aynı zamanda evli bir kadın olarak bu durumun ne kadar yanlış olduğunu da biliyordu.Jude’un aceleyle ayrılması onu düşündürdü.Belki de o da bu durumu fark etmişti.

Jude koridorda hızla yürürken içindeki duygularla boğuşuyordu.Karina’ya karşı hissettiği bu ilgi onu rahatsız ediyordu.Karina’nın evli olduğunu bilmek onu pişmanlığa sürüklüyordu ama aynı zamanda pişmanlıkla karışık bir inatçılık da vardı.Karina onun ilgisini çekmişti ve bu duygusunu bastırmak istemiyordu.Ama bu durumun onları nereye götüreceğini de bilmiyordu.Kendi kendine"Neden böyle bir şey söyledim?"diye iç geçirdi.

Ancak Karina’ya duyduğu ilgiden vazgeçmek de istemiyordu.Karina ise odasına dönüp kapıyı kapattığında derin bir nefes aldı.Jude’un ona karşı olan ilgisi bir yandan onu rahatsız ediyor bir yandan da hoşuna gidiyordu.Yüzüğüne tekrar baktı ve içinde bir boşluk hissetti. Hyunwoo’nun ona olan ilgisizliği ve mesafesi onun Jude’a karşı hissettiklerini besliyordu.

Ama yine de bu duyguların peşinden gitmenin doğru olup olmadığını bilmiyordu.Deri koltuğa uzandı ve gözlerini kapattı.Kalbindeki karışıklıkla baş etmeye çalışırken Jude’un yüzü ve söyledikleri aklında dönüp duruyordu.O an hayatının bir dönüm noktasında olabileceğini düşündü.Bu yeni başlangıç belki de ona hiç beklemediği bir yol açacaktı.

𝗦𝘁𝗮𝗿𝗯𝗼𝘆 ☆ 𝗝𝘂𝗱𝗲 𝗕𝗲𝗹𝗹𝗶𝗻𝗴𝗵𝗮𝗺 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin