Karina o sabah Madrid’in parlayan güneşiyle uyanmıştı.Bir süredir sadece tesis ve ev arasında gidip gelmiş,şehrin sunduğu güzellikleri keşfetmeye fırsat bulamamıştı.Ancak bugün kendine bir söz verdi "Bugün tamamen bana ait olacak" diye düşündü.Telefonunu sessize aldı,işten uzaklaştı ve sadece Madrid’i keşfetmek için yola çıktı.Madrid’in sokaklarında yürürken şehir ona sıcak bir kucaklama sunuyordu.
Geniş bulvarlar,daracık sokaklar,tarihi binalar… Hepsi ona şehri daha yakından tanıma fırsatı veriyordu.İlk olarak ünlü Retiro Parkı’na gitmeye karar verdi.Bu park Madrid’in kalbinde adeta bir cennet gibiydi.Göletler,geniş yeşil alanlar ve insanın ruhunu dinlendiren bir huzur vardı burada.Parkın girişine vardığında,Karina derin bir nefes aldı. Doğa ve şehir bir arada bu kadar uyumlu olabilir miydi?İçindeki huzursuzluğu bir kenara bırakmak sadece bu güzelliklerin tadını çıkarmak istiyordu.
Parkın içinde yürümeye başladı.Ayakları onu gölete doğru götürdü.İnsanların kayıklarla gölet üzerinde gezindiğini izlerken kendini bir anlığına bile olsa özgür hissetti.Ama aklı yine de onu rahat bırakmıyordu. Hyunwoo’yla yaşadığı hayal kırıklıkları Jude’la olan karmaşık ilişkisi… Her şey zihninde dolanıp duruyordu."Neden mutlu olamıyorum?"diye düşündü.Dört yıllık evliliği ona mutluluğu getirmemişti.Jude ise ona beklenmedik bir şekilde dokunmuş ama aynı zamanda onu korkutmuştu.
Bir banka oturdu ve etrafındaki insanları izlemeye başladıÇocuklar oyun oynuyor,çiftler el ele tutuşmuş yürüyordu.Onların mutluluğunu görmek Karina’nın içindeki boşluğu daha da büyüttü."Ben de böyle olmalıydım"diye düşündü ama bir şeylerin eksik olduğunu biliyordu. Hyunwoo evliliklerinden sonra ona olan ilgisini kaybetmişti.Artık onun gözünde sadece bir sorumluluk gibi görünüyordu.
Bu düşüncelerle boğuşurken parkta yürüyen bir çiftin yanından geçtiğini fark etti.Kadın adamın koluna sarılmış, adam ise onu korurcasına sarmıştı.Karina’nın gözleri onların üzerinde kaldı."Bir zamanlar biz de böyleydik" diye içinden geçirdi.Ama şimdi o duygular uzak bir hatıradan ibaretti.
Karina Madrid’in büyüleyici atmosferi içinde yürüdükten sonra Plaza Mayor’daki kafeye varmıştı.Geniş meydanın ortasında oturup şehirdeki hareketliliği izlemek için en güzel yerlerden biriydi burası.Kafedeki masalardan birine oturdu.Etrafını izlerken garson gelip siparişini aldı."Bir latte lütfen" dedi yüzünde hafif bir gülümsemeyle.Kahvesini beklerken telefonunu çıkarıp gelen mesajlara göz atmaya başladı.Fakat kafasını dağıtmak için telefonuna yönelmiş olsa da zihni yine aynı düşüncelere takılıp kalıyordu.
Hyunwoo ve Jude ile olan karmaşık ilişkileri bir türlü zihninden çıkmıyordu. Ne yapacağını bilmez halde bir süre daha mesajlarına bakarken aniden omzuna hafif bir dokunuş hissetti.Karina şaşkınlıkla başını çevirip arkasına baktığında omzuna dokunan kadını gördü.Kadın zarif bir güzelliğe sahipti.Uzun dalgalı sarı saçları, porselen gibi pürüzsüz teni,iri ve dikkat çekici ela gözleri vardı.Kadın üstünde modaya uygun açık renkli bir elbise ve zarif aksesuarlarla adeta bir dergi kapağından fırlamış gibiydi.Göz alıcı güzelliğiyle Karina’nın dikkatini çekmişti.
Kadının yüzünde samimi bir gülümseme belirdi ve heyecanla konuşmaya başladı."Affedersiniz sizi rahatsız ettiğim için özür dilerim ama güzelliğiniz gerçekten dikkatimi çekti" dedi.Sesi canlı ve enerjikti.Karina bu beklenmedik iltifat karşısında utanarak hafifçe gülümsedi."Teşekkür ederim" dedi yüzü biraz kızarmış halde.İspanyol kadının kendine olan bu güveni ve rahat tavrı onu etkiledi.Kadın Karina’nın masasına ve oturuşuna dikkatlice baktı sonra gözlerinde hafif bir merakla devam etti.
"Yalnız gibi görünüyorsun.Eğer birini beklemiyorsan bizimle oturmak ister misin?" dedi başını yanında oturan birine doğru eğerek.Karina kadının daveti karşısında biraz tereddüt etti.Tek başına kalıp düşünceleriyle baş başa kalmayı planlamıştı ama bu kadınla sohbet etme fikri de cazip geldi.Ayrıca Madrid’de yeni insanlarla tanışmak ve şehir hakkında daha fazla bilgi edinmek de fena olmazdı.Kısa bir duraksamanın ardından kadının samimi tavrına karşı koyamayarak gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗦𝘁𝗮𝗿𝗯𝗼𝘆 ☆ 𝗝𝘂𝗱𝗲 𝗕𝗲𝗹𝗹𝗶𝗻𝗴𝗵𝗮𝗺
FanfictionJude'un elini tutarken hafifçe gülümsedi."Sen dünya ünlüsüsün Jude" dedi.Sesi yorgun ama hafif bir alaycılıkla."İstediğin herhangi bir kızı kendine aşık edebilirsin.Peki neden beni istiyorsun?