0.4

106 8 13
                                    

Sabahın erken saatlerinde Karina’nın yeni gün için hazırlıkları devam ediyordu.Kahvesini yudumlayıp günün iş planını düşünürken aklına bir süredir konuşmadığı Hyunwoo geldi. Aralarındaki mesafenin giderek arttığını hissediyor ama bu durumu düzeltmek için çaba sarf ediyordu.Elindeki telefonu alarak Hyunwoo’ya görüntülü arama yaptı.Telefonun ekranında Hyunwoo’nun yüzü belirdiğinde Karina’nın içinde tatlı bir heyecan kıpırdandı."Günaydın Hyunwoo"dedi neşeli bir tonda.

Gözleri onun yüzünde bir tebessüm aradı ama bulamadı.Hyunwoo yorgun görünen yüzüyle ekranın karşısında oturuyordu."Günaydın"diye cevap verdi, soğuk ve kısa bir tonda.Gözleri sanki başka bir yerdeymiş gibi uzak bakıyordu.Karina bu soğukluğa rağmen nazik kalmaya çalıştı."Nasıl gidiyor? İşlerin yoğun olmalı"diye sordu onun ilgisini çekmeye çalışarak.Hyunwoo hafif bir iç çekişle cevap verdi."Yoğun... Her zamanki gibi."

Karina konuşmayı devam ettirmek için başka bir konu açmaya çalıştı."Madrid çok güzel bir şehir burayı seveceğini düşünüyorum.Senin bulunduğun şehirde sevdiğin yerler var mı?Yani iş dışında gezip gördüğün yerler?"Hyunwoo bu soruya kısa bir süre sessiz kaldıktan sonra sanki zorunluymuş gibi cevap verdi."Çok fazla vaktim olmadı.Sadece iş.Ama... bazı yerler güzel tabii."Karina onun bu soğuk tavrına rağmen yılmadan sorularını sormaya devam etti.

"Peki ya yemekler? Orada denediğin farklı bir şey oldu mu?"Hyunwoo bu sefer daha da kısa bir cevap verdi.Evet... Fena değil."Karina hayal kırıklığını gizlemeye çalışarak yüzüne bir gülümseme yerleştirdi.Konuşmayı canlandırmak için elinden geleni yapıyordu ama Hyunwoo’nun soğuk ve ilgisiz tavırları onu derinden yaralıyordu."Gerçekten buradayken bu şehirde birlikte vakit geçirmemizi isterdim.Belki..."Hyunwoo onun sözünü keserek"Karina şimdi kapatmam gerek. Toplantıya geç kalacağım"dedi.Sanki konuşmayı bitirmek için bir bahane bulmuş gibi.

Karina içindeki burukluğu bastırarak başını salladı."Tabii anlıyorum.Kendine iyi bak"dedi,sesi nazik ama biraz kırıktı.Hyunwoo kısa bir süre sessiz kaldı sonra hızlıca"Görüşürü"dedi ve ekran kapandı.Karina telefonun ekranı karardığında bir süre yerinden kıpırdayamadı.İçinde bir boşluk ve hayal kırıklığı vardı.Hyunwoo’nun bu ilgisiz tavırlar ona karşı olan hislerinin gittikçe soğuduğunu gösteriyordu.Ama Karina bu durumu kabul etmek istemiyordu.Derin bir nefes alarak kendini toparladı ve gününe devam etmek için ayağa kalktı.

Karina Hyunwoo ile olan soğuk konuşmanın ardından derin bir iç çekerek tesise doğru yola çıktı.Güneşli bir Madrid sabahı olmasına rağmen içindeki bulutlar bir türlü dağılmıyordu. Hyunwoo’nun ilgisizliği onu derinden yaralamıştı.Evliliğindeki bu soğukluk kendini yalnız ve değersiz hissetmesine neden oluyordu.Ama ne olursa olsun profesyonelliğini korumak zorundaydı.Tesise vardığında ekibin diğer üyeleri çoktan işe koyulmuştu.

Karina iş arkadaşlarına neşeli bir "Günaydın"demeye çalışsa da sesi normalde olduğu kadar canlı çıkmamıştı.Sofia onun bu halini fark etmiş olacak ki yanına yaklaşıp hafif bir endişeyle sordu"Her şey yolunda mı Karina?Biraz dalgın görünüyorsun."Karina bir an için ne diyeceğini bilemedi sonra zoraki bir gülümseme ile cevap verdi."Her şey yolunda sadece biraz uykusuzum sanırım.Yeni bir ülkeye alışmak kolay olmuyor."Sofia onun yüzündeki gerginliği sezmişti ama fazla üstelemedi.

"Eğer yardıma ihtiyacın olursa buradayız tamam mı?Kendine fazla yüklenme."Karina bu nazik sözler karşısında hafifçe başını salladı ve Sofia’ya teşekkür etti.Ancak gün boyunca sinirlerini kontrol etmekte zorlandığını fark etti.Odayı düzenlerken birkaç kez dikkati dağıldı,eşyaları yerleştirirken elleri titredi ve düşünceleri sürekli olarak Hyunwoo’ya kaydı.Onun soğuk ve mesafeli tavırları gününü zehir ediyordu.Ama Karina işine odaklanmaya çalışarak bu hisleri bastırmaya uğraştı.

Gün ilerledikçe Karina’nın gerginliği artmaya devam etti.Her ne kadar dışarıya belli etmemeye çalışsa da içindeki sinir onu yiyip bitiriyordu. Kendi kendine sürekli telkinlerde bulunuyordu."Profesyonel olmalısın işine odaklan."Ancak aklı bir türlü rahat bırakmıyordu.Jude’un önceki günkü tavırları da aklından çıkmıyordu. Hyunwoo’nun soğukluğu,Jude’un sıcak ve samimi ilgisini daha da çekici hale getiriyordu.Bu düşünce Karina’nın kafasını daha da karıştırıyordu.

Gün sonunda Karina diğer sağlıkçılarla birlikte tıbbi odada toparlanmaya başladığında hala sinirliydi.Odaya girdiklerinde Karina bir sürprizle karşılaştı.Takımın birçok oyuncusu odada toplanmıştı.Normalde bu saatte hepsi çoktan gitmiş olurdu ama bugün bir şeyler farklıydı.Sofia oyuncuların bu kalabalığı karşısında hafif bir şaşkınlıkla gülümsedi."Bu ne kalabalık böyle?Normalde bu saatlerde sizleri burada görmezdik."

Rodrygo gülerek cevap verdi."Antrenman sonrasında biraz dinlenmek istedik.Ayrıca yeni fizyoterapistimizle samimileşmek için iyi bir fırsat diye düşündük."Karina bu beklenmedik ilgi karşısında biraz şaşırdı ama aynı zamanda mutlu da oldu.Bu ilgi onun bugün yaşadığı kötü hisleri biraz olsun dağıtmıştı.Oyunculardan bazıları onunla gününün nasıl geçtiğini sorarak sohbet etmeye başladılar.Karina bu nazik yaklaşım karşısında rahatlamış hissetti ve onlarla keyifli bir şekilde konuşmaya çalıştı.

Ancak bu sırada gözleri bir anda Jude’u aradı.Jude odanın bir köşesinde durmuş Karina’yı izliyordu.Tam bu sırada Camavinga Karina’ya döndü ve bir soru sordu."Buradaki herkes seninle çalışmaktan çok memnun ama sen bizden memnun musun?"Karina bu samimi soruya gülümseyerek cevap verdi."Buradaki herkes beni çok iyi karşıladı.Sizinle çalışmak gerçekten büyük bir zevk."Jude bu sözleri duyduğunda Karina’ya olan ilgisini daha fazla gizleyemeyeceğini hissetti.

Ama Karina’nın yüzük parmağındaki  yüzük onu gerçek dünyaya geri çekiyordu.Aniden odadan çıkma ihtiyacı hissetti.Gözleri istemsizce Karina’nın ellerine kaydı yüzüğünü tekrar gördü ve içinden bir küfür savurdu.Hızla toparlandı ve özür bile dilemeden odadan çıktı.Karina Jude’un bu ani çıkışına şaşkınlıkla baktı.Odanın içinde kısa bir sessizlik oluştu.Diğer oyuncular ve sağlık ekibi onun bu davranışını anlamaya çalışırken bakışlarını Karina’ya çevirdiler.

Karina Jude’un bu tavrından dolayı kendini daha da karmaşık hissetti. İçinde bir boşluk bir huzursuzluk vardı ama aynı zamanda Jude’un ona gösterdiği ilgiden de hoşlanmıştı. Hyunwoo’nun soğukluğu ona ne kadar acı veriyorsa Jude’un sıcaklığı da o kadar iyileştirici geliyordu.

Karina odada bir süre daha durduktan sonra vedalaşıp odasına çekildi.Jude’un davranışı onu düşündürüyordu.Neden bu kadar hızlı çıkmıştı?Neden bu kadar garip davranmıştı?Ama bir yandan da Hyunwoo’nun ilgisizliği ve soğukluğu ona Jude’un davranışlarını daha anlamlı kılıyordu.

Belki de aradığı sıcaklık Jude’un bakışlarında gizliydi.

Jude ise odadan çıktıktan sonra kendini suçlamaya başladı.Evli bir kadına karşı hissettikleri onu rahatsız ediyordu ama bu hislerden kaçamıyordu.Karina’ya duyduğu ilgi büyüyordu ve bu ilgiden dolayı pişmanlık duymuyordu.Ama Karina’nın evli olduğunu bilmek onu ikilemde bırakıyordu.Onunla bu şekilde ilgilenmek doğru muydu?Yoksa bu ilgiden vazgeçmek mi zorundaydı? İçindeki duyguların karmaşıklığıyla boğuşurken karar vermekte zorlanıyordu.

𝗦𝘁𝗮𝗿𝗯𝗼𝘆 ☆ 𝗝𝘂𝗱𝗲 𝗕𝗲𝗹𝗹𝗶𝗻𝗴𝗵𝗮𝗺 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin