0.8

597 23 28
                                    

"Nehir! Tüm kahveler hazır değil mi?"
Onaylarcasına başımı salladım. Üç dört saattir ayakta çalışıyordum. Fazlasıyla yorgundum. Ama artık para kazanma amacım üniversite harçlığı falan değildi.

Tek hedefim maçlara gidebilmekti.

"Allah'ım neden acımadın bu sevgili kuluna ha? Çokta iyi bir insandım aslında."

Kendimce isyanımın ardından yerleri silmeye devam ettim. Konya maçına kadar paramı çıkarmaya kararlı olduğumdan pes etmeyecektim.

Barisalperyilmaz: dışarı gelsene bi

Dışarı mı? Nasıl kaçacaktım ki burdan? Ah Barış. Üzümlü turtam, her şey senin istediğin kadar kolay olabilseydi keşke.

Yinede gidecektim. Müziği açık bıraktım ve temizlediğim yerin kapısını kitledim. Artık kimse benim mesai saati kaytardığımı bilmeyecekti.

Dışarı çıkıp biraz yürüdüm. Etrafıma bakıyordum ancak görünürde yoktu.

Nehiryldirim: nerdesin?
Barisalperyilmaz: geçenki koridora gel

Gittim. Tablosunun önünde durmuş beni bekliyordu. Elindekiler çiçek miydi?

"Barış.. o çiçekler ne?"
Beyaz güller vardı elinde.

"Çiçek aldım sana. Beğenmedin mi?"
Bir anlık şaşkınlıkla sevinememiştim. Yanlış anlamıştı.
" Hayır hayır çok beğendim şaşırdım sadece." Ardından ekledim. "Peki neden beyazlar?"

Saçına dokundu. Ardından çiçekleri elime uzattı.
"Aslında kırmızı alacaktım. Sonra orada beyaz buketi gördüm. Sadece bir tane kalmıştı.Diğerlerinden çok fazla vardı ama sahteydi çiçekler.Tek gerçek bu beyaz güllerdi."
Bir adım attı.
" Ben de Tek gerçeğime bu beyaz gülleri getirmek istedim."
Gözlerim doldu. Sözleri fazla anlamlıydı. Hızlıca boynuna sarıldım.
"Teşekkür ederim.. geçenki yazdıklarım için alındın mı yoksa."

Dudaklarını birbirine bastırdı.
" Sana alınmam güzelim, bil istedim sadece."
Saçımdaki bir tutamı kulağımın arkasına sıkıştırdı.
"Ben yarın Konya'ya gidiyorum bu arada."
Yarın mı? Doğru bunların antremanı olmalıydı. Öyleyse Bende yarın gidecektim.
" Bende geliyorum öyleyse"
" Gerçekten mi? Ama maç yarın değil."

" maçı yesinler. Antrenmanını izleyeceğim ben senin."
Biraz daha yakınlaştım.
" Hem belki imzalı formamda olur."
Dudağımın kenarına bir öpücük kondurdu.
"Sen yeterki iste güzelim, İmzalar feda olsun sana."

1 gün sonra

Duruyu Konya'ya gelmeye ikna edebilmiştim sonunda. İkimizede bilet almıştım.
Şuanda ise havalimanında bekliyorduk.

Barisalperyilmaz: Güzelim nerdesin?

Nehiryldirim: Havalimanındayim barış iki saat sonra uçağım var

Barisalperyilmaz: Ne havalimanı
Bizle gelmeyecek miydin?

Nehiryldirim: öyle bir şey konuşmadık?

Barisalperyilmaz: Nehir konuşmamıza gerek mi var?
İsteyen oyuncuların aileleri de gelebiliyor zaten
Oyuncuların aileleri

Nehiryldirim: ama uçağım

Barisalperyilmaz: sikerler uçağı
Iptal et

Nehiryldirim: arkadaşımda var yanımda ama

Barisalperyilmaz: oda gelsin güzelim

Konumu attıktan sonra Duruyla birlikte taksiyle oraya gittik. Pek içime sinmemişti ama reddememeştim.

Geldiğimizde çoğu oyuncu buradaydı.
Mertens, köhn, jelert, berkan, icardi, kerem...

Icardi'nin kızlarını ve Mertens'in ailesini görebiliyordum.
Ciro o kadar tatlıydı kii. Annesinin elinden tutmuş elinde içeceğiyle yavaş yavaş yürüyordu.

Sonra gözüme Barış'ı kestirdim bize el salladı. Yanlarına gittiğimde herkes uçağa doğru ilerliyordu.

Bir adamın bana doğru seslendiğini işittim.
"Siz kimsiniz?"
Ağzımı cevap vermek için araladığımda Barış benden önce lafa atıldı.
" Sevgilim."
Sevgilim mi? Yanaklarımın al al olduğunu hissedebiliyordum
" Sevgilim mi?" Sessiz mırıldanışımın sadece Barış tarafından duyulmuştu.

" Neden Sevgilim değil misin?"
Gözlerinin içi parlıyordu bakarken. Ben ne sevap işlemiştimde bu ana şait oluyordum.
"Öyleyim."

Yanımıza Okan hoca gelmişti Barış'ın güvenliğe söylediği Sevgilim sözünü duymuş olmalıydı.
"Aferin Barış."

Arkadan gelen Kerem ve Berkanın birbirlerine vurarak gülüyorlardı.

Berkan yanıma geldi. Daha doğrusu Duru'nun yanına geçti.
"En son Barış Bey değil miydi bu uşak??? Ne ara sevgili oldunuz lan."

Barış Berkan'ın omzunu sıvazladı.
" İşine bak Berkancığım sen. "
Ardından hepimiz içeriye doğru geçmeye başladık. İki kişi hariç. Anladığım kadarıyla Berkan Duru'nun ayağına basmıştı.

" Ah.. bacağım, yavaş olur musunuz lütfen!"

" Orası bacağınız değil ki ayağınız. Ayrıca ben yavaşım, siz önümdeydiniz."
Duru gözlerini devirdi.
"Sadece özür dileseniz olmuyor mu?"
Kerem Berkan'ın elinden tuttu ve gittiler.
" Siz onun kusuruna bakmayın biraz atarlı bugün."

~

Maalesef uçakta Barış'ın yanına oturamamaştım. Aileleri ayrı bir alana koymuşlardı.
Ama yanımda Ciro vardı!
"Duru. Baksana çok tatlı değil mi?"
" Nehir! Şu surata bak, ekmek içi yapıp yiyesin geliyor."
Annesi tabii ki bizi anlamıyordu. Ciro'nun ağzına biberon tutmakla meşguldü. Merhaba demeye karar verdim.

"Hello."
Bize Gülümsedi Ciro uyuduğu için sessiz konuşuyorduk.

"Hi."
" You are so cute!" Ciroyu göstererek demiştim. Anneside ingilizce bir şekilde teşekkür etmişti.

Birkaç saatlik yolculuğumuzun ardından sonunda inmiş otellere yerleşmiştik. Duruyla bir odada kalıyorduk.

Kahve alıp instagramda dolaşmaya başladım.

Barisalperyilmaz ve diğer 1349 kişi beğendi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Barisalperyilmaz ve diğer 1349 kişi beğendi.

Barış beğenisini geri çekmemişti. Yorumlara girdim.

Elasolaer: OHAAAA BARIS BEGENMIS! KOSUN KIZLAR

birceaktan_74:Baris hayirdir kocum

Ipekyilm.az: Aldatildim resmen😔😔😔😔😔

Yagmurakay: sakin olun kizlar kuzeni

Daha fazla deşifre olmamak için hesabımı gizli yaptım. İnşallah daha fazla dikkat çekmezdi.

Duru içeride uyuyordu. Telefonu önümdeki sehpadaydı. Bir bildirim gelmişti. Gözlerim ise refleks olarak okumuştu.

Selim Akpınar: Anlamıyor musun Duru?KIZI BURAYA GETIRECEKSIN!

Neydi şimdi bu?

"Neye bulaştın kızım sen." Ağzımdan istemsizce çıkan sözcükleri söylerken arkamda olan Duru'nun farkında değildim.

Beyaz GülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin