1.0

484 14 2
                                    

Kışın buz gibi havada kar yağarken sıcacık evinde sıcak çikolata içmek.
Ya da
Yağmurlu havada ıslanmak. Bugüne kadar hayatta en sevdiğim özel anların bu kadar sıradan şeyler olduğunu düşünürdüm.
O anı yaşayana dek..
Sıcacık dudakları yaşadığım en güzel hisleri bile unutturacak güzellikteydi.
O birkaç dakikayı tekrar yaşamak için ömrümden birkaç yıl seve seve verirdim.

"Barış artık çıkmamız gerek burdan..."
Barış hâla Yüzümü inceliyordu. Uzun öpüşmemizin ardından birbirinden hoş kısa öpücükler bırakıyordu.

"Nereye çıkmamız gerekiyor.."
Bir anlık sersemleyişinin ardından olduğumuz konumun farkına vardı.
Beni yukarı çekti.
Ama şuan çok daha büyük sorunlarımız vardı. Beyaz giydiğimde tüm içim fazlasıyla belli oluyordu. Yanaklarımın kızardığını hissettim.

Barış utandığım şeyin farkına varınca kafasını hemen başka yere çevirdi.
Ve üzerindeki siyah keten gömleği çıkarıp üzerime giydirdi.

"Güzelim sen giy şunu. Heh çok güzel oldu."
Bunları derken bile başka tarafa bakıyordu.

" E Barış sen çıplak kaldın."
Ben de ona çok fazla bakmamaya çalışıyordum.
Ama şimdide Kasları görülmeyecek gibi değildi...
"Sen daha önemlisin."
Koşar adımlarla otel odasına çıkmaya başladık. Onun odası farklı bir blokta olduğundan bir noktadan sonra ayrılmak zorunda kaldık.

"Güzelim. Odaya gidince kurulan hemen tamam mı üşütme sakın."

Onu çıplak göndermeye içim el vermesede veda etmek zorunda kalmıştım.
" iyi geceler Barışcım, rüyanda beni gör."
Günler önce yazdığı şeyi ona sunmuştum.
O ise gülümsemekle yetindi. Yaptığım imayı anladığını belli eden bir bakış sunmayı ihmal etmedi.

Odaya dönerken nedensizce kötü hissediyordum. Barışla ilgili değildi. Sanki bir takip edilme hissi..
"KİM VAR ORADA?"
Arkamdan gelen sesle anında dönmüş ve etrafa bakınmaya başlamıştım. Kimse yoktu.

Ama bir ses duyduğuma emindim.

Resmen Koşarak Odaya gittim, arkamdansa kapıyı hızlıca kapattım.

Odada Duru yoktu.
Ve bu fazlasıyla garipti. Barışla oyalandığımız süreyi hesaba katarsak..
Neredeydi bu kız.
Fazlasıyla korkuyordum. Aynı zamanda ıslandığım vücudum tir tir titriyordu.

Banyoya gittim. Hızlıca duşumu aldım. Gerçekten hızlıydı çünkü birkaç dakika sürmüştü.
Çıkarken ise bugünün ikinci mallığını yaşayarak kayarak düşmüştüm.
"Ah! Popom!" Şanssızlığın vücut bulmuş haliydim resmen
"Ah." İç çeke çeke üstümü giyinmiş
Yatağa yattığımda  yorganı üstüme çekerek  uyumayı bekliyordum.

Tahminimce yarım saat geçmişti. Uyku tutmamıştı hâla.
Kapı sesini duydum. Duru sonunda gelebilmişti sanırım.
Ancak kapıda tanıdık olmayan başka bir seste vardı. Aynı zamanda tanıyorda gibiydim.

" Hazır değil mi fotoğraflar? Dedi Yabancı erkek sesi. Kimdi bu?

"Evet hazır. Buyrun."

"Herkes dengini bilecek! Anladınız mı Duru Hanım. Sevgili arkadaşınızda bunu anlayacak!"
"Peki. Tamam Lütfen gidin artık biri görecek."

Ne oluyordu lan?

Fazlasıyla korkuyordum. Ne olduğunu bilmiyordum ancak normal şeyler olmadığı ortadaydı.

Duru içeri geldiğinde ise uyuyor taklidi yaptım. Bir süre sonrada taklidim gerçek oldu ve huzursuz bir uykuya daldım.

                   (...)

"Nehir kalk Güzelim. 11 oldu saat!"
Siktir git Duru. Gerçekçi olmak mı gerekiyordu? Evet, aklımdan tam olarak bu geçiyordu şuan.
"Kalkıyorum."

Hızlıca üstümü giyindim. Duruyla fazla muhatap olmadan aşağı inecektim.

Aşağıya indiğimde hâla fazlasıyla huzursuzdum. Dün duyduklarım aklımdan çıkmıyordu.

Tribünün en köşesine oturdum. Barış beni göremiyordu. Fakat ben onu oldukça net görüyordum. Son hazırlıkları yapıyorlardı.

Telefonumun kamerasına girdim ve fotoğrafını çektim. Göbeğini açmış kameralara oynuyordu. Pislik.

6 saat sonra.../maç saati

Tribünün vip kısmındaydık. İlk defa bu kadar iyi bir açıdan maç seyrediyordum Duruda yanımdaydı.
"Nehir! Sence kim atar?"
"Bilmem."
" Bence Kerem ve Icardi atar. Mertenste olabilir."
Ardından koluyla beni kendine çekti. Eskiden olsa bende yakın davranırdım.
Ancak hiç içimden gelmiyordu.
"Ama net kazanacağız!"

Evet diyerek geçiştirdim. Maç çoktan başlamıştı. Güzel oynuyorlardi.

Ve şom ağzımı açtığımdan bir gol yedik.
Moralimi bozmadım. Çünkü nedensizce kazanacağımıza emindim. İlk yarı fark açılmadan geçiyordu.

Heyecanla maçı seyrederken arkamdaki nefes sesiyle irkildim. Tanıdık gelmiyordu. Sıradan maçı seyreden biri olmadığını kulağıma fısıldadığı sözcükler sonrasında farkedebildim.

" Fazla sevinmeyin Nehir Hanım. Selim abinin gözleri heryerde."
Ne.
Vücudumu titreten korkuyla olanları anlayamadan arkamdaki adam kalabalığa karıştı. Peşinden gidecektim. Ne demek istediğini anlamalıydım.

İlk yarının uzatmalarındaydık etraf bu yüzden daha az kalabalıktı. Yine de herkese çarparak geçmeye çalışıyordum.

En sonunda dışarı çıkabildiğimde önümde o adamı gördüm. Oldukça akılda kalan bir siması vardı. Uzun boylu olduğu kadar fazlasıyla korkutucuydu bu tanımadığım adam.

Neden beni beklediğini anlamasamda fazla sorgulamadan hızlıca bir tokat attım.Yüzunde elimin izi kalmıştı.

" Kimsiniz siz neden beni takip ediyorsunuz?"
Adamsa hâla bana bakıyordu bir şey arıyor gibiydi. Gözleri tshirt'umun üstünde ardından bileklerimde dolaştı.

" Cevap versene! "

Hâla tepkisiz bir şekilde bakıyordu. Cebine elini soktu. Uzattığı fotoğraflar karşısında kaskatı kesilmiştim.

Havuzda Barışla öpüştüğümüz fotoğraflar...
" Eğer dediklerimi yapmazsan bu fotoğrafları her yerde yayarım anlıyor musun."

Ne olduğunu anlayamadan bileğimi sertçe tuttu ve taşlı bilekliğimi hızlıca kopardı.
" Ne yaptığını sanıyorsun?"

" Takip cihazına artık gerek olmayacaktır. Ne dersek yapmak zorundasın zaten."
Ardından kulağıma egildi.
" Numaranı biliyoruz Nehir Yıldırım. İstanbula döndüğün an telefonuna gelen konuma geleceksin!"

Bilekliğimin içinde takip cihazı olduğunu anladığımdan beri ağzımı açmayi unutmuştum.
" He bu arada o sevgilin artık sevgilin değil. Uçağın ayarlandı bugün dönüyorsun istanbul'a"

Gözlerim doldu. Ellerimle göğsünü ittirdim.
"Ne anlatıyorsunuz be? Kimsiniz siz!"
Uzaklaşmaya başlamıştı bile.
" o kadarını bilmene gerek yok. İstanbula döndüğünde her şeyi öğreneceksin zaten."

Ve gitti.
Onun gidişini izlerken daha fazla dayanamadım ve yere düştüm.

"Kimsiniz siz... "

(...)

Sizce Nehir'in peşindeki bu adamlar kim?







Beyaz GülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin