0.9

526 18 21
                                    

"Bir şey mi dedin canım?" En yakın arkadaşım olarak bildiğim Duru Yıldız. Neler karıştırıyordun sen?

" Yok, yorum okuyordum sadece."
Yüzümü inceliyordu. Ne gördüyse Kaşları çatıldı.
" Neden yüzün bembeyaz Nehir? Hasta mısın?"
Hızlıca reddederek geçiştirdim.

O kızı buraya getireceksin!

Okuduğum sözcükler beynimde yankılanıyordu.
Buradan uzaklaşmalıydım. Her an aklımdaki soruları susturmak için Duruya patlayabilirdim. Bu Konya sehayeti güzel geçmeliydi. Şimdilik sesimi çıkarmayacaktım.

" Duru ben bir dışarı çıkıyorum Hava almaya!" Koridordan bağırdığımdan sesim odada yankılanmıştı.
" Tamam Canım!"

Otelin bahçesine çıktığımda temiz havayı içime doğru çektim.

Arkamda ise her zamanki tanıdık koku, tanıdık bir karartı vardı. Şuan bana iyi hissettirecek tek şey oydu. Onada hiçbir şey belli etmeyecektim. Sonuçta yarın önemli bir maçı vardı.

Arkadan gözlerimi kapatıyordu.
" Tahmin edin bakalım. Kimim ben?"
Düşünüyormuşcasına kaşlarımı çattım.
"Barışbabbe?"

"Doğru tahmin!"
Ardından beni önüne döndürdü ve sıkı sıkı sarıldı.
Yine üstünde forma, saçı başı dağınık. Şortunun bir tarafı yukarıda... Tahminimce antrenmandan yeni çıkmıştı.

"Barış! Boğulucağım yavaş." Kıkırtıyla birlikte boğuk çıkan sesim ellerini gevşetmesini sağlamıştı.

" Özledik be kızım." saçlarıma bir buse kondurdu. Kokusunu içine çekti..

" Barış."

Gözleri o kadar güzel bakıyordu ki... Somut bir şey olsaydı paha biçilemez olurdu.

"Yarın gol atsana. Benim için"
"Gol mu?"
Sorusunu cevaplayamadan Kerem ve Berkan yanımıza geldi.
" Selam gençler." İkisindendede forma vardı. Barıştan bir farkları yok gibiydi.

"Duru yok mu?"
Duru.
O mesajı hatırlamak tüylerimi tekrardan diken diken yapmıştı bile.
Berkan'ın sormasıda ayrı şaşırmıştı.
" Noldu Berkan? Özür mü dileyeceksin?"
Burnundan güldü.
" Ne özür dileyeceğim be ondan o benden dilesin. Burada kaybolur falan diye dedim."

" Aynen kardeşim. Kaybolur küçücük otelde." Kerem'in söylediklerinin aynısı aklımdan geçiyordu.

Sözlerinin ardından Barış'ın koluna girdi. Çok tatlı görünüyorlardı.
" Biz gidelim Yenge. Duş falan alırız. Sizde akşam Duruyla gelirsiniz, otururuz."
Duruyla derken Berkana doğru daha yüksek sesli bağırmıştı.
" Ne bağırıyorsunuz kulağımın dibinde be!"
" Hadi hadi kardeşim."
Barış hızlıca yanağımdan öpüp bana veda etti. Üçü birlikte otele çıktılar.

Ben de odama doğru gidiyordum. Hiçbir şey görmemişim gibi davranmaya karar verdim. Kimseye negatif enerji vermeye gerek yoktu.

" Nehir geldin mi?" İçeriden bana seslenirken bir yandan aynadan kombinler deniyordu.

" Ayay güzelim bak nasıl olmuş kombinim?"
Ardından banada elindeki kıyafetleri verdi.
"Hadi sende şunları dene!" Oldukça heyecanlıydı.

" Duru. Hayırdır sen neden bu kadar heyecanlısın."
Biraz ona doğru yaklaştım.
" Yoksa Berkan için mi bunlar!"
Sesimdeki soğukluğu belli etmemek için ayrıca güç sarfediyordum.
" Ay Nehir ne alaka? O zibidiye mi bakacağım?"
" öyle olsun bakalım."

~~
Duş alıp biraz oturmuştuk. Ardından üstümüzü giyinip çıkmaya hazırlandık.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beyaz GülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin